12

381 30 18
                                    

Medya kesinlikle kitap yazarken dinlediğim mood şarkım bu şarkı ile ne duygular yaşayacağız görelim bakalım fjdjdjdjd
........

Eve gelir gelmez her zaman ki odama geçtiğim için beni kimse görmemişti. Atlas ile olan konuşmamdan sonra biraz daha ağlamış ve kendimi dipsiz bir kuyuda gibi hissetmiştim öte yandan Atlas'ın kırılan bir kalbi de vardı.

Konağın avlusunda tek başına oturan anneannemi görmem ile buruk bir tebessüm ile yutkundum.
Güçlü olmalısın Ömür.

"Eyy Ağanlar en sevdiğiniz torununuz geldiiii."

"Anaaam benim Kara kuzum gelmişş." Sözlerinin ardından zılgıt çalan anneannemle birlikte bende ona ayak uydurmuştum.

"Eneeeğ bizim deli kız gelmiş ya, Seher gel bak kim gelmiş."

Evin kahyasının eşi olan Hatice Sultan ve kızı Seher ablaya da sıkıca sarılırken arkadan açtığı hızlı halay ile bize doğru gelen Melis'e içimde ki burukluğa ve hüzne inat gülümseyerek sarılarak parmağından tuttuğum gibi ritme girmiştim.

Anneannem, Demir, Melis ve Seher abla olmak üzere hepimiz halayla birlikte zılgıt çalarken balkondan gelen kükreme sesi ile şok içinde kafamı kaldırdım.

"BU NE GÜRÜLTÜDÜR EVDE MİSAFİR VARDIR BİLMEZ MİSİNİZ SİZ."

Evet cidden faka bastım.

Şimdi şöyle bir ortam düşünün gücü ve sertliği ile bilinen bir adam ki o sizin dedeniz çok ciddi bir ortam herkes gergin, el ele tutuşmuş dört kişi ve arkada çalan halay. Hatice teyze bile bir köşede donup kalmıştı.

Ortam o kadar gergin ve ciddiydi ki arkada çalan halay bile töre filimlerinde ki operasyon müziği gibi geliyordu kulağa. Bu düşünce ile dudağım seğirmeye başlamış ve ağzımdan küçük bir kıkırtı çıkarken dedemin de dudağının seğirdiğini görmüştüm.

Ve o an işte benim kopuşum olmuştu ben kendimi tutamaz bir şekilde yere çökmüş gülerken Dedem tebessüm ile beni izliyordu.

Benim gülmeme daha fazla dayanamayan halay ekibimin de bana katılmasıyla ortalık bayram yerine dönmüştü.

Tâ ki dedemin arkasında ki mavilikleri görene kadar.

Benim sesimin birden kesilmesiyle bu sefer tüm gözler baktığım noktaya dönmüştü.

"Han oğlum yorulmasaydın ya sen oda da kalsaydın."

Han mı?

Ben o gözleri hiç bir şekilde unutamazdım karşımda ki kişinin Atlas olduğuna adım kadar emindim.

"İyiyim teşekkür ederim Sefa amca."

Maviliklerin ardından onun mavilerine benzer yorgun mavileriyle orta yaşlı bir adam geldiğinde dedemin toplantısını da büsbütün bozduğumu anlamış oldum.

"Önemli bir kutlama mı var Sefa Ağam?"

Adamın konuşmasıyla hâlâ devam eden müziği fark ederek anında telefonu Melis'e atmıştım ancak benim salak kuzenim telefonu tutamayıp ellerinin arasından yere düşürmüştü. Artık halay değil zannımca hiç bir şey dinleyemecekti.

"Var tabi var, benim gül goncam geldi. Ömrüm'e Ömür olan Ömrüm geldi."

Dedemin sözleri ile gözlerim dolarken ağzımdan "yaaa" gibi bir ciyaklama çıkmıştı.

Hayat Ağacı | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin