Ertesi gün ;
Engin Bey bahsettiği arkadaşını arayıp yeni bir okul ayarlamıştı. Rıza Bey in arkadaşı Nisa' nın yarın okula başlayabilir olduğunu iletti. Ve konuşmayı sonlandırıp, Rıza Bey kızı Nisa' yı arayıp yarın yeni okuluna başlıya bileceğini söyledi.
Ertesi gün : Okulun ilk günü ;
Anne? diye seslendim anne ped getirir misin? Regl olmuşum annem kahvaltı hazırlamasını yarım bırakıp. Bana ped getirirken de söyleniyordu. 'of kızım odana koy artık bu pedlerini ben her ayın 12 sinde sana ped getirmekten bıktım ' diye söyleniyordu. pedimi masama koyduktan sonra kahvaltının hazır olduğunu söyledi. Ve hemen kahvaltı masasına gelmemi yoksa ilk günden okula geç kalıcağımı söyleyip odadan çıkınca bende hazırlamaya başladım. Üstüme bol bir beyaz kapşonlu geçirdim ve altıma da siyah bir eşofman giyip saçımı toplayıp yüzüme biraz rimel ,ruj ve fondöten sürüp mutfağa geçtim. Annem her sabahki gibi Gelinim Mutfakta seyrediyordu. Sonra kızarmış ekmeğime süzme peynirimi sürerken telefonum çaldı babam arıyordu. Ama babam evde zanediyordum ki annem ise babamı aradığını görünce baban sabah erken işe gitti kızım dedi .Ben de efendim diye açtım telefonu babam 15 dakika içinde beni alıp okula bırakıcağını söyledi Bende tamam deyip telefonu kapatıp masaya koydum .Şaşırmıştım çünkü on senelik okul hayatım boyunca hiç bir şekilde babam okula götürmemişti . Anneme sordum anne babamda bir değişiklik yok mu diye sordum. Annem ise izlediği yarışmaya o kadar dalmıştı ki birdaha sordum bu sefer cevap verdi. Ne bileyim kızım ben diye beni geçiştirdi. Bende hızla kahvaltımı yapıp aşağı inip babamı beklemek için kapıyı açtığım sırada annem al bu sandviç okulda acıkırsın diye çantamın ön gözüne hazırlamış olduğu klasik sandviçi koydu. Ve merdivenlerden aşağı indim.
İki dakika sonra babam geldi. Arabaya binip okula doğru gitmeye başladık arabaya bindim bineli ikimizde konuşmamıştık. On dakika sonra yeni okulumun önünde durduk. Dört katlı bir binaydı babam iyi dersler dedi. Bende arabadan indim sonra babam hızla uzaklaştı. Ve bende okulun giriş kapısının orda durup uzun uzun okula baktım. Devlet okulu olmasına rağmen özel okul gibi görünmesi beni sebepsiz yere mutlu etmişti bende anlamamıştım niye mutlu olduğumu. Her neyse saatime baktım sekizi on altı geçiyordu ders saati sekiz de başlıyordu on altı dakika geç kalmıştım. İlk okul günüm olacağı için kızmazlar diye düşünmüştüm. Okulun giriş kapısında içeri girince ha siktir dedim içimden ben sınıfımın hangi şube olduğunu bilmiyordum. Hemen babamı aradım. On defa çaldı açmadı. Sonra hemen müdür odasını bulup sınıfımı bilir diye müdür odasını aramaya başladım. Ve iki dakika sonra buldum. Okul çok büyüktü sonra kapıyı tıklayıp içeri girdim .Erkek müdür beklerken kadın müdürü görünce şaşırdım bu normal bir şey ama ilk defa görünce şaşırdım. Anladınız siz işte sonra hocam rahatsız ediyorum kusura bakmayın benim okulda ilk günümde hangi sınıfta olduğumu öğrenebilir miyim? diye sordum. Otur dedi nazik bir şekilde oturdum. İsmimi ve soy adımı sordu. Nisa dedim heyecandan soy adımı unutmuştum ki son anda aklıma geldi Akıncı dedim. Sonra dedi on c dedi. Teşekkür edip odadan ayrılıyordum ki seslendi 'bir daha geç gelme okulunda ilk gün diye bir kereye mahsus bir şey demiyorum' dedi.' bende bir daha olmaz hocam teşekkürler' deyip çıktım. Ben ne çok teşekkür ediyordum ezik gibi neyse sınıfımı bulmak için her koridora baktım. Sonunda ikinci katın merdiven yanındaki sınıf on c sınıfıydı tıklayıp içeri girdim. Fakat içeride kimse yoktu sadece çantalar vardı. En arkada bom boş bir sıra vardı ve oraya çantamı attıktan sonra telefonumu instagram da gezmek için elime aldığımda fark ettim saati sekizi otuz yedi geçiyordu. Ama sınıf bom boştu tam 3 dakika sonra zil çaldı. Ve kapı açıldı. Ve karşımda gördüğüm kişiyi görünce gözlerim doldu. Çünkü karşımda Efe Uraz vardı Efe benim ortaokulda en yakın arkadaşımdı. liseye geçince konuşmayı tamamen kesmiştik. Ve şimdi görünce duygulandım ve koşarak sarıldım oda bana sıkıca sarıldı ve sınıfa iki üç kişi daha gelmeye başlamıştı ve biz hala sarılmayı kesmemişti. Tüm yıların acısını çıkartıyor gibi sonra ağzından bir laf çıktı' Nisa senin ne işin var burada' dedi. Hem gülüp hem ağlıyorduk sonra anlatırım dedim. Eee sen nasılsın diye bir söz çıktı ağzımdan. iyiyim sağol dedi. Sonra derste niye yoktu kimse deyince konferans salonunda seminer gibi bir şey vardı dedi. Sonra sınıfa sarışın 1 90 boylarında mavi boylu bir çocuk girdi. Sırasına geçti bu sınıfa göre baya büyük gözüküyordu. Efe ye sordum şu sarışın çocuk bizim sınıfta mı ? deyince Efe evet en yakın arkadaşlarımdan biri niye sordun dedi bende öyle biraz büyük duruyor da deyince ha evet iki sene sınıfta kaldı geri zekalı dedi. Biraz kıkırdadım sonra Efe gel sizi tanıştırayım bizim geri zekalıyla dedi. Yok kalsın dedim içim içimi yiyordu tanışmak için ama o ne öyle ezik gibi ben mi gideceğim o tanışmak istiyorsa o gelsin demi yani. Sonra sınıfa kısa boylu kızıl saçlı bir kız geldi. Güzeldi hem de çok sonra bir baktım bizim şu geri zekalının yanına oturdu. Sonra Efe ye yine bir soru daha sordum. Bunlar sevgililer mi? Efe yok senle ben gibi en yakın arkadaşlar. Tam tersine o kız benim sevgilim deyince şaşırdım. Oo Efe Bey taş gibi kızı kapmışsın dedim biraz fazla ses tonu ile geri zekalı ve Efe nin ki bize doğru bakınca utancımdan ne yapıcağımı bilmediğim için kendimi tanıştırmaya kalkıştım. Ben Nisa dedim bizim geri zekalı bende Atlas dedi, Memnun oldum dedi. Efe nin kisi ise 'bende Eylül ama memnun olmadım. Bu ne kızım ilk günden sevgilimle takılmak falan ne ayaksın kızım.' dedi 'Efe ise Eylül e ortaokuldaki en yakın dostum Nisa, senle Atlas gibi ben sana karışmıyorsam sende burnunu sokma Eylül ' dedi .Efe
Harikasın Nisa iki sevgiliyi küstürdün bravo dedim içimden. Eylül bana omuz çarparak benim sıramın bir önüne oturdu. Sonra Efe ye yerime geçeceğimi dediğim sırada bir kez daha kapı açıldı kumral 1.80 boylarında bir çocuk daha girdi sınıfa. Oda bizim geri zekalının yanına oturdu sonra ikinci dersin ders zili çaldı ve herkes yerlerine geçti. Bende en arka sıraya geçtim. Bir defter çıkardım. Karalamaya başladım. Her canım sıkılınca defter karalamak can sıkıntımı alıp götürüyordu. Hocayı beklerken yanımda bir nefes sesi işitim. Bir baktım Atlas yanıma oturmuş. 'Bizim şu sinirli Eylülü takma o her zaman ki hali sana özel değil' dedi. Bende yok ben böyle şeyleri takmam dedim. 'oda bir sıkıntı olursa yanıma gelebilirsin. Küçük hanım' dedi. Ve sıramdan kalkıp yerine geçti. İçimden bu ne ilk günden bana ilgi göstermeler diye düşünürken hoca geldi. Edebiyat dersimizdi hoca derse başlıyacağı sırada bana 'sanırsam yeni gelmişsin küçük hanım' dedi. Bu ne be herkes bana küçük hanım diyor dedim içimden. Sonra evet hocam yeni geldim dedim. Bize kendini tanıtmak ister misin? diye soru sordu. Tabi hocam dedim. Ayağa kalkıp Ben Nisa Akıncı dedim ve yerime oturdum tüm ders boyunca Eylül Hanım arkasını dönüp durdu. Beni sevmemişti bu kız. Kesin ve net sanki umurumdaydı sanki dedim. İçimden tüm gün bu şekilde geçti. Son dersin bitiş zili çalınca Atlas bana doğru geldiğini gördüm. İstersen seni arabamla evine bırakabilirim dedi. Bu neydi şimdi hava atmak için mi böyle dedi yoksa bana ilgisi için miydi diye düşünürken. Telefonum çaldı babam arıyordu. Atlasa bir dakika deyip telefonu açtım. Alo baba babam aşağıda olduğunu bırakıcağını söyledi. Bende tamam deyip telefonu kapatıp çantama attım. Atlasa dönerek malesef canım, babam alıcakmış. Dedim. Başka bir zaman inşallah dedim.(Babam almasa bile Atlas ile gitmezdim de işte ) ve bana görüşürüz deyip sınıftan çıktı. (Ne ben az önce Atlasa canımı demiştim. Off ya) çantamı koluma alıp aşağıya indim. Babamı görünce el salladım. Sonra arabaya bindim. Araba sabahki gibi sesiz di ikimizde konuşmamıştık ki sesizliği babam bozdu. Babam hayatı boyunca okulumun nasıl geçtiğini sormamıştı. Sordu ilk defa. (Bu adamın başına saksımı düşmüştü acaba) diye düşünürken. Cevap vermemi bekleyen babama cevap verdim. 'Normal her zaman ki gibi' dedim. Ve eve gelmiştik. Babamda arabayı park edip oda geldi. Kapıyı çaldık çaldık açan olmadı. Annem evde olmalıydı. Ama niye açmasın ki diye tedirgin olmaya başlamıştım. Ki babam ha unutmuşum annen güne gideceğini söylemişti salak kafam diye söyleniyordu. Ve cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açtı. Benim ilk işim odama gidip telefonu şarja takıp uyumak oldu. Uyandığımda akşam sekize gelmişti. Tam telefonu şarjdan çıkarıp elime alıcağım sıra kapımı annem tıkladı. "Girebilir miyim?" dedi. Annem gelmişti günden. Gel dedim ve odaya girer girmez akşam yemeği hazır kızım gel dedi. Bende tamam yüzümü yıkayıp geliyorum dedim. Annem odadan çıkar çıkmaz lavaboya koştum ve elimi yüzümü yıkadım. Mutfağa doğru giderken mis gibi tavuk pilav kokuyordu. En sevdiğim yemekti tavuk pilav. Sonra mutfağa girdim. Bu seferde babam haber izliyordu. Sonra masaya oturdum. Annem yemekleri tabağa koyarken. Bu seferde günümün nasıl geçtiğini o sordu. Aynı her zamanki gibi dedim ve yemeğim bitince direkt odama geçtim. Ve kitap okumaya başladım. Saat on a gelmişti uykumu hayla alamamıştım direkt yorganı çekip uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜ
Teen FictionNisa' nın kavga etmesinin sonucunda okuldan attılmasına sebep olmuştu. Yeni bir okula kayıt olmasıyla yeni bir serüvene giren Nisa olacaklardan olan şelerden habersizdir.