☘ 13

191 21 4
                                    

Sabah olduğunda Chan uykusuzluktan ölmek üzereydi.
Bütün gece ateşi düşürmeye çalışmıştı ama en azından başarmıştı.

Bu kolu diğer üyelerden nasıl saklayacaktı bilmiyordu, ve büyük ihtimalle Seungmin de bilmiyordu. En iyisi onu birkaç gün saklamaktı, kolunu değil, tamamen Seungmin'i...

Kollarının arasında uyanan Seungmin'e gülümsedi
"günaydın kanadı kırık kuşum"
Seungmin beklenmedik bir şekilde gülümsedi
"günaydın Chan" normalde Min böyle hitaplara kızardı

Bir miktar daha gözlerini kapattı. Gece çaresizlikten buradaydı ama şu an chan'ın kollarında olmak istiyordu, en azından bilinci yerine geleseye kadar
Biliyordu
Ayıldığında kendine çok kızacaktı.
Önemi yok
Sadece şu an burada olmak istiyor

Yavaş yavaş kendine geldiğinde içinde bulunduğu kollardan sıyrılıp ayağa kalktı. Odadan çıkmaya cesareti yoktu bu yüzden Chan'ın o meşhur odasını gezmeye karar verdi. Bunu çoğu üye yapmamıştı daha doğrusu yapamamıştı izin alamadığı için.

Masanın üzerinde duran kağıda uzun uzun baktı ve işaret parmağı ile kendisini gösterdi hayretle
"bu.. Benim?"
Gülümsedi hala uyuyan Chan'a bakarken, ufacık da olsa hoşuna gitmişti. Ama kolay kolay yelkenleri suya indirecek biri değildi.
Kim Seungmin olmak bunu gerektirirdi çünkü.

Giydiği kazaktan sargının görünüp görünmediğini kontrol edip mutfağa gitti. Şak diye karşısına çıkan Hyunjin'e selam verdi
"erkenciyiz"
" onu sana demeli gece kuşu"
" ya neden bana kuş muamelesi yapıyorsunuz"
" doğru köpekçik doğru.."

Telefonuna gelen bildirim gözlerini devirmesine engel oldu

Doyoung hyung :
günaydınn.
Yarın akşam için bir yer ayırttım, gelirsen çok mutlu olurum

"bir dakika Hyunjin"

Seungmin :
gelmeye çalışırım

Hyunjin telefonu elinden çekip aldı.
"sen abin yaşındaki adamla flört mü ediyorsun ha"
" seni. Hiç. Alakadar. Etmez."
" Chan duysa öldürür o çocuğu büyük falan dinlemez"
" chan hyungun sandığın kadar cesaretli değil"

Mutfaktan çıkıp odasına gitti. Sıkılmıştı artık bu Chan muhabbetinden. Yapmıyordu işte adam hiçbir şey yapmıyordu.

Hyunjin yemedi içmedi yetiştirdi tabi bu durumu Chan'a, oğlumuz neye uğradığını şaşırmıştı, sadece
"ne" deyip kalmıştı.

Beklemiyordu Seungmin'den, tamam Seungmin herşeyi yapabilirdi ama Doyoung ile yemeğe çıkacağı büyük bir süprizdi.
"izin vereceğim"
"ne diyorsun hyung. Vurup kırsana, dağıtsana ortalığı. Sevmiyor musun sen Seungmin'i"
" istediğini seçme hakkı var."

O sırada bütün bunları kapıdan dinleyen Minho alkışladı
"aferin, sana yılın gavatı ödülünü veriyorum"
" ben umudu kesiyorum Minho, zorla güzellik olmaz"
" e hyung bu çocuk sen tepki ver diye yapıyor bunu."
" hiç sanmıyorum"
"

yarın Seungmin çok güzel olacak, ve öylece başkasına gitmesine izin vereceksin. Yanılıyor muyum?"
"hayır."

Hyunjin, Minho gittikten sonra Chan'ın sırtını sıvazladı, üzülmüştü bu kadar çaresiz olmasına.
"hadi koca adam. Sıra sende"
"sıra hep bendeydi Hyunjin"
" ama baksana, sıranı kapmak üzereler. O sıra senin"

𝐅𝐚𝐦 - 𝐂𝐡𝐚𝐧𝐌𝐢𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin