Gözümü açtığımda hastanede olduğumu kolumda serumdan anlamıştım. çok halsiz hissediyodum. Başımda Sena ve bizimkiler benim uyanmamı bekliyorlardı.
"Annecim nasılsın? Senle konuşurken sesin biraz kötü geliyordu." Annemin son dediği ile Sena ile göz göze geldik.yerimden doğruldum ve konuşmaya başladım"iyiyim anne moralim bozuk değildi sanırım tansiyonum düştü." Annem acıyarak bana baktığı sırada serumu çıkarmaya hemşire geldi. Onun ardından doktor içeriye girdi. Elindeki kağıtlara baktı ve konuşmaya başladı "Kan tahlillerinizde
Ferritin değerinin düşük olduğunu görüyorum. Başka bir sorununuz yok görünüyor. Size ilaç yazacağım onları düzenli kullanın. Geçmiş olsun." Dedi ve gitti. Annem yüzüme baktı acıyarak" kızım ben sana zorla düzenli beslen et süt yumurta ye diye dilimde tüy bitiyor. Sen dinleme böyle devam et tamam mı anneciğim." Anneme bakıp göz devirdim ve Sude'ye baktım" beni o güçlü kaslı kollarınla mı getirdin yavrum" dedim alayla."Bu halde bile dalgaya vuruyorsun tebrik ediyorum seni" bütün yorgunluğumla gülümsedim." Ben gidiyorum güzellik malum benim çılgın hatun beni evde bekler. benden bir isteğin var mı ?" Gülümsedim ve' hayır 'anlamında kafamı salladım."teşekkür ederim herşey için annene selam söyle." Eğildi yanağıma ufak bir öpücük aldı" söylerim hemen toparlan. Sen bana tatilden sonra lazımsın.;-)" göz kırpıp çantasını aldı ve odadan çıktı. Babam başımın ucunda saçlarımı okuşuyordu." Kendini iyi hissediyorsan gidelim mi güzel kızım?" Gülümsedim ve yavaş yavaş toparlanmaya başladım. Küçük kardeşim Berfin üzgün gözlerle bana bakıyordu. "Abla yardım edeyim." Diyerek elimden tuttu .annem de telefonumu, çantamı ve ceketimi alıp koluma girdi.
"Şimdi senin ilaçlarını alıp eve geçeriz. Sonra da toparlanıp yola çıkarız." Babam doktordan reçetemi alıp yanımıza gelmişti. Biz de arabaya binerken kardeşim ve babam ilaçlarımı almaya gittiler. Annemle baş başa kalmıştık. Başımı dayayacak mecalim olmadığı için kafamı annemin omzuna yasladım. "Kızım sende birşeyler olduğunun farkındayım hala bana anlatmamak için direniyorsun ama ben senin gözlerini kaçırışından dalıp gitmelerinden anlıyorum bitanem. Anlatmak ister misin?" Kafamı kaldırıp annemin yüzüne baktım. Bana merak ve üzüntü karışımı bakışlarını görünce dudaklarımı araladım." Anne ben Murat'tan ayrıldım." Dediğim şeye sinirlenecek gibi oldu fakat duygularını bastırmaya çalışıyordu.
"Murat gene naptı da üzdü benim güzel kızımı. Belliydi zaten anlamıştım. Peki neden ayrıldınız?" Annemin sorusu ile sanki kendime destek arar gibi tekrar annemin omzuna kafamı koydum.
"Beni arkadaşım sandığım bir kızla aldattı." Aldattı kelimesinin ağzımdan çıkması beni daha da sarsmıştı. Devam ettim"üç gün önce akşam bara gitmiş. İçmiş baya. Sonra gidileceğini anlayınca beni aramak istediğini söyledi ama nasıl bi kafa yaptıysa içtiği şey Elçin diyeceğine Alya'yı aramış. Ben telefonunda sevgilim diye kayıtlıyım . Fakat telefonu başkasına vermiş sevgilimi arayın demiş." Anlattıkça kafamın içinde ateşten bir top varmış gibi hissediyordum. Derin bir nefes aldım sesim titremesin diye" Alya gitmiş sonra bana bir mesaj geldi sarmış dolaş hallerini gördüm sonra gece evden çıkıp onları basmaya gittim ve ne göreyim Alya Murat'ı öp-" derken ağzımdan ağlama ve gülme karışımı bir ses çıktı. Annem omzumu sıvazladı" Üzülme canımın içi hepsi geçecek. Muratla aranızdaki mesele de en doğru kararı sen verirsin. Fakat Murat'ın gözümdeki yerinin ne kadar sarsıldığını az çok tahmin ediyorsun değil mi?" Kafamı salladım.
"Aslında kötü çocuk değildi neden böyle bir şey yaptı şaşırdım." Duraksadı sonra devam etti" Her neyse anneciğim sıkma canını demekki yaşanması gerekiyormuş yaşanmış. Bazen yaşanılan şeyler yeni bir gün yeni bir sayfa için başlangıçtır belkide." Annemin konuşması bı yandan içimi rahatlatmıştı. Burnumu çektim ve yüzüne baktım. "İyki varsın annik." Gülümsedi ve kafamı gene omzuna yaslamam için beni kendine çekti. Kafamı yaşlandığımda tekrar arabanın kapıları açıldı. Berfin ve babam arabaya bindiler. Babam arabayı çalıştırıp eve sürdü. " İlaçlarını düzgün kullanıyorsun. İyleşiyorsun ve beni üzmüyorsun anlaştık mı?" Babama gülümsedim" tamam."
Eve gelmiştik. Arabadan inip eve doğru yürüdük. İçeri girer girmez ben odama çıktım ve elindekileri yatağımın üstüne attım. Telefonumu elime aldım ve instegramdan fake bir sürü hesabın bana istek attığını gördüm. Telefona bakarak göz devirdim- telefona göz devirmedim demem artık - valizimi dolabın içinden çıkardım ve içine kıyafetlerimi doldurmaya başladım sonra makyaj malzemelerimin birazını ve takı koymak için küçük bir kutu çıkardım ona en sevdiğim takilarimdan birazını koydum ve onu da valize koyduktan sonra valizimi kapattım sırt çantama da test kitaplarımın bir kaçını defterimi ve şuan okuduğum kitabımı koydum. Berfin' in odasına girdim ve o da baya toparlanmıştı.
"Yardım ister misin?" Kafasını hayır anlamında sallayınca odadan çıktım ve annemlerin odasına ilerledim. " Anne sen toparlandın mı yardım ister misin? " Dediğimde kafasını dolaptan çıkardı elindeki kıyafetlerle bana baktı." Hazırlandın mı sen ? Ben daha köye götüreceğim şeyler var babana demiştim dur." Beni odada bırakıp aşağıya seslendi. "Ahmet çilek reçelli kavanozlarını da aldın değil mi?" Babamdan cevap gecikmeden geldi" kattım hayatım dediklerini kattım sizde valizlerinizi çantalarınızı alın çıkalım yola artık. Benim laptobumu almayı unutmayın." Annem laptobu babamın çantasına yerleştirdi.
Annem de babamda Avukatdı. Kendi büroları vardı ve her gün beraber ise gelip gidiyorlardı. Kabarık dava dosyaları olan odadan önemli olan evrakları alıp onu da çantaya katan anneme bakarken benim ona baktığımı gördü " sen gitmeyecek misin kızım gidip çantalarını aşağıya indirsene."
Odama gittim ve valizim ile çantamı alıp dışarı çıktım. Babam bana yardım etti ve içeriye gitti ben de telefonu açtım ve Sude'ye yazmaya başladım.
' napıyon?'
Ve arkamdaki arabaya yaslanıp cebimdeki kulaklığı çıkardım. Gene gemici düğümü gibi olan kulaklığa bakıp kendi kendime söylenmeye başladım. Kulağın karışıklığını düzelttikten sonra telefona taktım ve müzik açtım. Ve Sude den mesaj geldi.' Yoldayım. Sen napıyon?' yazmaya başladım
'bizde biraz sonra yola çıkıcaz bizimkilerin hazırlık faslının bitmesini bekliyorum.' sonra müziği değiştirdim
' nasıl oldun, nasıl hissediyorsun kendini'
' daha iyiyim serum yiyince kendime geldim;-)'
'korkuttun kızım bi daha haber ver bayılacağın zaman benim kucağıma düşecek şekilde ayarlarız:-D'
'manyak mısın kızım bayılacağımı bilsem gider hocalardan izin alır otururdum bir anda oldu herşey. Sahi kim tuttu beni arkamda başka biri yoktu diye hatırlıyorum.'
' Mete tuttu seni :-D' mesajı görünce gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.
' ne diyosun kızım bu Murat'ın sevmediği çocuk değil mi o çocuk? Beni tutmak yerine yere salar yanlış görmüşsündür.'
'Yooo gayette o tuttu hatta kucaklayıp banka uzanmani sağladı. Fakat Murat'ın bunları görünce ki yüz ifadesini görseydin keşke:-D' Murat üzülmüş olabileceğini düşününce kendimi kötü hissettim. Mete ile çok fazla konuşmuşluğum yoktu fakat Murat ile bir ara burun buruna geldiğinde bı tur ağzına sıçmışlığım vardı.
' Neyse varınca ararım seni kuzuş. Görüşürük bb.'
' Timamdır varınca ararsın unutmazsan tabi:-( görüşürüz bb.' telefonu kapatıp arabaya bindim ve aradan çok geçmeden babamlar geldi. Arabaya bindiler ve yola çıktık.
Daha iki üç saatlik yol olduğunu bildiğim için müziğin verdiği huzurla kafamı geriye yaslayıp uyumaya başladım.
Evettttt bu ikinci bölümüydü ilk bölüm biraz karışık gelebilir herşeyi zamanla oturtmayı planlıyorum.
Murat'ın kırdığı pota baya tuhafıma gitti sjsjsjsjs iç iç sonra git sevgilimi ara diye birine ver sonra arasınlar Alya gelsin burda işler karışır aslanım:-) bakalım yeni bölümde neler olacak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSİN
RomanceAkın'ın son cümlesi kalbime kor düşürmüştü. "Ben senin rüzgarının içinde olmayı istedim ama sen rüzgarında bir toz tanesi bile olmamı istememiştin..." Hayat iki hece tek kelime. Yani iki perde ve tek bir hak. Konusu, cümleleri ve kelimeleri ile bu...