je te laisserai des mots

145 23 16
                                    

⚠️ Bu bölüm hiçbir faaliyete teşvik etmemekle birlikte, yapılması kesinlikle önerilmemektedir! ⚠️

Kasabanın girişinde ama merkeze yaklaşık 7-8 kilometre uzakta olan küçük markete bir şeyler ceplemek için girmek üzereydik.

Hyunjin üstüne bu sıcakta garipsenecek derecede kalın kargo pantolon ve geniş cepli sweatlerinden birini giymişti
Ben klasiktim, düz jean ve düz siyah sweat

Hyunjin içeri girdiği gibi etrafımızdaki kameralara baktı.
"Sol köşede var, tam olarak bizi çekiyor sakın bakma."
Niye böyle bir şey yaptığımızı ve ne zaman kabul ettiğimi bile bilmiyordum ama dediğine uydum

"Çikolata reyonundan sana çikolata cepleyeceğim ne istersin?" Rahat tavrı gülmeme neden oluyordu "Her gün bir şeyler mi çalıyorsun ne bu rahatlık amk"

"Az daha bağır aşkım müdür duymadı"

"Tadelle al üstünde aşk yazsın, kıps"

O çikolata reyonuna ilerlerken arkasından fısıldayıp göremeyeceği halde göz kırpmıştım.
Geniş dolabın önünde geldiğimde gözüm parlamıştı
alacağım şeyleri ince ince seçmeliydim, büyük olmamalıydı çok belli olurdu, köşeli olmamalıydı sivri uçları belli edebilirdi

"Jeong"

Arkamı dönüp Hyunjin'e baktım "Noldu ne var"
İmayla öksürüp kaş göz işareti yaptı "Ne diyorsun anlamıyorum?" gözüyle sağı işaret etti
başımı çevirip baktığımda bir görevlinin standa yaslanıp doğruca bize baktığını fark ettim

Boğazımı temizleyip önüme döndüm "Pasta malzemesi aldın mı? Krema falan."
İlk önce anlamayıp yüzüme boş gözlerle baksa da sonradan olayı kavramıştı
"Yokmuş burada. Diğerine gidelim istersen?"

Başımı sallayıp "Çıkalım o zaman." dedim çıkış kapısına ilerlerken.
Hyunjin görevlinin önünden geçerken baş selamı verip "Kolay gelsin." dedi, marketten çıkana kadar dik dik bakmaya devam etmişti.

Önden ilerlerken kalbim deli gibi atıyordu ilk defa böyle bir şey yapmıştım ve bu duygu hiç hoşuma gitmemişti.

"Jeongin koş"
"Ne?"
"Jeongin koş!"

Arkadan bana yetişip kolumdan çekerek peşinden koşmama ya da daha doğrusu sürüklenmemde yardımcı oldu.
"Niye koşuyoruz?"
"Arkana bakarsan görürsün neden koştuğumuzu!"

Kulağımın dibinde bağırarak konuşması birkaç bin hücremi öldürmüştü ama sıkıntı değildi.
Koşarken arkamı dönüp ne olduğuna bakmaya çalıştım
"Hyunjin hiçbir şey yok neden koşturuyorsun?"

"Ne demek hiçbir şey yok?"
Adımlarımızı yavaşlatıp kendi de dönüp bakmıştı
ciddi anlamda kimse yoktu.

"Gerçekten yokmuş, polisleri gördüğüme yemin edebilirim."

bye bye, baby blue | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin