repeat until death

125 24 17
                                    

Geldik o iğrenç döneme, yazın bitmesine bir haftadan az kalmıştı. Hyunjin bir buçuk aydır ne yazıyor ne arıyor ne de yanıma geliyordu. İlk günlerde ben arayıp ne yaptığını soruyordum konuşmaya çalışıyordun fakat pek oralı olmuyordu.

Birkaç hafta uğraştıktan sonra özel olarak benimle konuşmak istemediğine kanaat getirip hiçbir şeye ağzımı açmadım. Benim dışımda herkese çok iyiydi. Beomgyu ve Soobinlerle konuşuyor Chan hyung ve Felixlerle çok iyi anlaşıyordu her şey normal gibiydi sadece, gerçekten sadece benimle konuşmuyordu.

Hayatta bir insanın başına gelebilecek en kötü şey yakınının ölmesi olduğunu düşünürdüm bir daha onunla bir şey yapamamak en basitinden onunla konuşamamak, onunla hiçbir şey yaşayamayacağını bilmek, çünkü hayatta değil. Öyle değilmiş, hayattaki en kötü şey aslında birinin orda olduğu halde herkese çiçek açarken sana buz kesmesiymiş. orda olduğunu biliyorsun, iyi olduğunu biliyorsun ama en kötüsü seni istemediğini biliyorsun. Artık seni merak etmiyor gibi.

Bunu en yakın arkadaşı Felix'e sorduğumda ağzının içinde bir şeyler gevelemişti ama işime yarayan hiçbir şey söylememişti. Dedikleri 'Yaz tatili bitiyor okul başlayacak' gibi şeylerdi. Bunun Hyunjin ve benim ilişkim açısından nasıl bir ilgisi olabilirdi ki? Yaz tatili bitecek ve dönecekti biliyorum, neden o zamana kadar ki günlerimizi birlikte geçirmemize izin vermiyordu?

Günlerim birbirlerini tekrarlıyordu çok sıkıcıydı ve hiçbirinin içinde Hyunjin yoktu, kokusunu unutmuştum ve beni en çok geren şey de buydu.
Tüm gün yatağın içinde dönüyor saniye başı telefonumu kontrol ediyordum. Mesaj kutuma günde yüzden fazla girip o acı gerçekle her dakika karşılaşıyordum.

Tanıdık tıklatış kapımdan odama yankılanırken yatağımda doğruldum
"Gel"
"Müsait miydin?"
Başımı sallayarak onayladım annemi
Usulca yatağıma yaklaşıp ucuna oturdu
"Jeongin bir aydır ağzına bir lokma koymuyorsun, betin benzin attı iskelet gibisin. Yalvarırım bir şeyler ye çok endişelendiriyorsun beni. Evladımın gözümün önünde erimesi bitiriyor. Üzme beni annem, neyin var söyle, anlat."
Gözleri dolduğunda çoktan akan göz yaşlarımın ıslattığı yanağımı elimin tersiyle sildim

"İyiyim anne sadece hastayım yesem de kusarım, merak etme iyileşeceğim"

Zayıf bedenimi kollarıyla sıkıca sarıp başını omzuma gömdü, ardı arkası kesilmeyen gözyaşları tişörtümü ıslattı öylece.

bye bye, baby blue | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin