"Ava gidip avlanmak."

150 15 182
                                    

Karargahın 6 üyesi de oturdukları sandalyeye sıkı bir şekilde bağlanmışken onları, oluşturdukları çemberin dışında, ayakta ve baygın gözlerle izliyordu BaekHyun.

Her birini karargahın dışına çıktıkları an yüzünü göstermeden etkisiz hale getirip teker teker bu eski fabrikaya taşımıştı. Ama bu kadar basit bir şekilde anlatılacak kadar kısa sürmemişti bu işlem, hatta düşünülünce bayağı zorlanmıştı ama bunu kabul etmek istemiyordu. (BYUN'un) Paslanmış olma ihtimali? Oh, hayır.

Biraz zorlanmıştı doğrusu, çünkü kimisi onun cüssesini aşıyordu kimisi de kendi öğrencisi olduğu için az çok onun taktiğini ona uygulamıştı. Yine de hepsini bu yıkık dökük alana getirmeyi başarmıştı. Çok az, böyle minnacık zorlandığını kabul ediyordu ya, o kadar da kusursuz sayılmazdı.

BaekHyun'u asıl şaşırtan başka bir husus vardı aslında. Siber ekibini yakalamak onun için kolay olsa da şaşırmadan edememişti bu süreçte çünkü hiç beklemediği anda siber ekibi de fiziksel olarak saldırmıştı ona ve beklediğinden çok daha iyiydiler -belki de SeHun'dan bile iyiydiler bu konuda, ah umutsuz vaka SeHunnie...-.

Şimdi de biraz uzakta durarak onların ayılmasını bekliyordu. Evet, hepsini tek tek getirmişti buraya ama sabit aralıklarla tekrar uyutuyordu onları, bu yüzden ilk gelen bile saatlerdir uyuyordu oracıkta, yazık ChanYeol'e. Şimdiye her yeri tutulmuştur yüzbaşının.

Uzunca bir süre sonra kumpas ekibinin üyeleri birer birer ayılmaya başladığında ağzında bez olanlar ve olmayan herkes çırpınıp bir şeyler söylemeye başlamıştı. Kafalarındaki çuval sağolsun, birbirlerini göremedikleri için daha da korkuyorlardı ve BaekHyun da bu duruma içten içe kahkaha atarken kafalarındaki çuval yüzünden başlarını sağa sola sallayışlarından zevk almaya bakıyordu. Bir tek ChanYeol'ün ağzını bağlamamıştı aslında. ChanYeol dışında herkesin ağzında bez vardı, bu yüzden pek konuşamıyorlardı. Zaten öylesine insanlar olmadıkları için çığlık çığlığa bağırıp çırpınmazdı hiçbiri.

-Hey, kim var orda?

-Iııı- ıııı.

-Ağzın kapalı mı?

-Iıııı.

-Etrafı görebiliyor musun? Ben göremiyorum.

-Iı-ııı.

BaekHyun, onların iletişimini hayretle izlerken hiçbirini hafife almaması gerektiğini öğrenmişti gün boyu yaşadıklarını da göz önüne alarak.

ChanYeol'ün birkaç sorusu ve üyelerin karma sesleri ile bir süre anlaşmış olsalar da hala ufaktan da olsa çırpınıyordu her biri.

-Aynyğeem! (Anlamı: ChanYeol)

-SeHun?

-Aynyğeem!

-Lanet olsun. Ekip? Sizler misiniz? JongDae?

-Uey-yay-ııın. (Burdayım)

-Siktir. Hepiniz burda mısınız?

-Iıııı.

-Jun patron?

-Iıın.

-Ulan!

BaekHyun, yüzündeki küçük gülümseme ile onların oluşturduğu çemberden biraz uzaklaşmış ve bir kolonun arkasında olan plağın iğnesini yerine yerleştirmişti. Geniş alana önce ayak sesi, daha sonra da konuşma sesleri dolmaya başlayınca sessiz adımlarını kumpas ekibine doğru yönelmişti.

Plotting (BaekYeol)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin