"Hafife al(ın)mak."

113 10 104
                                    

Selam~

Kontrol etmeden atıyorum. Yoruldum be!

Yorum yapın ama.

Keyifli okumalar ~~~

•••

BaekHyun mızmızlanan sevgilisine o günün milyonuncu göz devirmesini verirken bundan asla bıkmayacağını düşünüyordu bir yandan. Demek gerçekten seviyormuş onu. Belki de ona ölen sevgilisini hatırlattığı içindir ama her ne sebepten olursa olsun şuan onu seviyordu, bunu inkar etmeyecekti.

"İki güne gideriz dedin, halâ buradayız BaekHyun. Ne zaman yola çıkacağız, yol da uzun hani. Bu gece de burda kalacaksak söyle ki ona göre biraz daha canını sıkayım."

Dediklerine içten içe gülerken köpüklediği bulaşıkları sudan geçirmeye devam ediyordu. Sevgilisi olacak herif geldiğinden beri çiftlik işinde azıcık yardım edip geri kalan günün yirmi üç saati oturuyor ya da uyuyordu diye bütün işi tek başına yapıyordu BaekHyun. Onun için sorun değildi çünkü sürekli düşünen beynini ancak böyle biraz da olsa susturabiliyordu. İş yapmaya ihtiyacı vardı yani.

"Çocuklara seni hizmetçi gibi kullandığımı söylüyorum, inanmıyorlar. Fotoğrafını çekebilir miyim?"

Cevabını beklemeden, hatta daha cümlesi bitmeden üç tane fotoğrafı çekilmişti bile. Ne diye konuşarak kendini yoruyorsa bunun için... sırf konuşmak için konuşuyordu resmen.

"Kurabiyelerin bitti mi?"

"Az önce yedin ya sonuncuyu, söyledim de son diye."

"Karargaha geçince yine yapar mısın?"

"Giderken yoldan alırız."

"Sen yapsan?"

Ellerini kurulayıp bir elini tezgaha yaslayarak ona doğru dönmüştü yorgunlukla. Bu herif onu gerçekten yoruyordu ya. Yol yakınken boşansalar mıydı acaba?

"Bebeğim, benimle derdin ne senin ha?"

"Yaptığın şeyler lezzetli oluyorsa bu senin suçun."

Burun kıvırıp bir anlık ona bakan sevgilisi yine telefonuna döndüğünde yine ve yine gözlerini devirmişti BaekHyun. Elinin lezzetli olması da suçtu.

"Tamam, yaparım ama şimdi benimle ilgilen. Sonra da yola çıkarız, ortalık sakin görünüyor birkaç gündür."

"Yorulmuşsundur, gel kucağıma."

Derin bir nefes verip oturuyor olsa da onun için açılmış kolların içine girmiş ve bacaklarına oturarak başını onun omzuna yaslamıştı. Kokusunu derince içine çekip gözlerini kapattığında belinin kenarlarında sıktığı onun tişörtünü serbest bırakıp avuç içleriyle belini okşamaya başlamıştı. Sırtına sarılmış kollardan biri başına yükselip saçlarını parmaklarıyla taradığında bu hisse doğduğundan beri aç olduğunu fark etmişti.

"Altımda kabaran şey küçük ChanYeol mü?"

"Hıhım."

Saçlarındaki parmaklar yumruk şeklini alıp saç köklerini acıtarak saçını çekince başını kaldırmış ve onunla göz göze gelecek kadar geriye çekilmişti BaekHyun. Barışmış olsalar da çiftliğe geldiklerinden beri gerçek anlamda sevişmemişlerdi. Ufak dokunuşlardan sonra hep uzaklaşıyordu sevgilisi, BaekHyun da artık ısrar etmekten vazgeçmiş, bir şekilde kendisi ona gelir zaten diyerek salmıştı onu. Çiftlikteki son günlerinde ise ona doğru gelen birkaç adım vardı sonunda.

Plotting (BaekYeol)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin