cat|1

1.4K 125 78
                                    



Akşama Jisu geleceği için okuldan eve gitmek yerine önce markete uğramıştım. Hanımefendi dünden uzun bir liste yollamıştı. Düzgün beslenmediğimi öne sürerek arada bize gelir yemek yapardı. Genelde sonraki günler ısıtmam için oldukça fazla yapardı ama iki haftadır okulda işler oldukça yoğun olduğu için gelememişti ve bu sürede fırsat buldukça başımın etini yemişti. Hatta bazı günler bana kahvaltı hazırlayıp okula getiriyordu.

Aldıklarımı poşetlere doldurduktan sonra dışarıda yağmurun başladığını fark edip kasanın oradaki şemsiyelerden bir tane alıp onun ücretini de ödedikten sonra marketten çıktım. Bir elimde şemsiye diğer elimde iki büyük poşet zorlanarak yürüyordum. Neyse ki evim çok uzakta değildi ve bu eziyet çok uzun sürmeyecekti.

Köşeyi döndüğüm de yağmurdan ıslanmış bir kediyi fark ettim. Yağmur daha yeni başlamış olsa da bu kediciğin tüyleri neredeyse tamamen ıslanmıştı. Sokağın sonuna doğru kafamı kaldırdığımda zaten evime bir kaç dakika kaldığını gördüm.

Elimdeki poşetleri kenara bırakıp şemsiyeyi kenardaki bir taşla kenara sabitleyip kediyi de altına koydum. İlk başta biraz korkup tırmalamaya çalışsa da ıslanmadığını fark edip sakinleşmişti. Boynumdaki lacivert atkıyı kedinin altına güzelce serdim. Tam gideceğim sırada marketten sabah kahvaltısı için aldığım salamlar aklıma gelmişti. Bir paketi çıkarıp kediciğin önüne bıraktım.

Poşetleri tekrar elime alıp yürümeye devam ederken yolun karşısındaki parktaki ağaçların olduğu yerden bir ses gelmişti ama dönüp baktığımda bir şey göremeyince yürümeye devam ettim. Daha fazla ıslanırsam hasta olabilirdim. Zaten son zamanlarda kendime dikkat edemiyordum bir de ıslanırsam kesin hasta olurdum ve Jisu iki türlü başımın etini yemeye başlardı. Birincisi bütün işleri onu yıktığım için yalandan söylenmeler, ikincisi kendime dikkat etmediğim için.

Cebimden anahtarı çıkarıp hızlıca kapıyı açıp içeriye girdim. Poşetleri yere bırakıp hemen üzerimdeki ıslak giysileri çıkardım. Jisu gelmeden sıcak duş almak istiyordum fakat daha üzerimi yeni çıkarmışken kapı tıklatılmıştı.

Evet kapı tıklatılmıştı. Sanki Jisu değil de küçük, güçsüz bir şey tıklatıyordu kapıyı. Hem zaten Jisu zili çalardı. Üzerime hemen bornozumu geçirip kapıya koştum. Delikten baktığımda bir şey göremedim ama tam geri döneceğimde aynı cansız tıklatma tekrar olmuştu. Bu sefer hızla kapıyı açtığımda karşımda küçük bir çocuk vardı.

Hayır çocuk değil. Bir kedi? çocuk vardı. Kulaklarını öne doğru eğdiği için sonradan fark etmiştim. İki ellerini önünde birleştirmiş, ayakları sanki suç işlemiş küçük bir çocuk gibi birbirine girmiş hüzünlü gözlerle bana bakıyordu.

Elim saçlarına doğru gittiğinde gözlerini bana dikmiş, kulakları dikleşmişti. Saçlarına temas ettiğimde ise kuyruğu hızla hareket etmişti.

Aradan geçen bir iki dakikanın sonunda konuşmak aklıma gelmişti.

"Sen kimsin?" dediğimde kulaklarını hızla indirip kaldırmış ama göz temasını hiç kesmemişti.

"Ben sokaktaki kediyi nasıl sevdiğini gördüm, beni de öyle sever misin? Hem bak bende kediyim." demiş biraz yana dönüp kuyruğunu sallamıştı. Bu hali hem çok tatlı hem de çok komikti. Az önce sokakta şemsiye bıraktığım kediyi kastettiği belliydi ayrıca.

"Ne? Nasıl yani?" dedim. Saçını okşamamı mı istiyordu sadece ya da yemek mi? Ne demek istediğini anlayamamıştım.

"Yani senin olabilir miyim?"


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


selam selam selam 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

selam selam selam 

evet yeni bir ficle geldim umarım beğenirsiniz 

yorumları çok sevdiğimi unutmayalım ehehe

mini mini kedi hyuniee 


felinophile, catboy | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin