cat|9

583 76 29
                                    

keyifli okumalar, bol bol yorum yaparsanız çok sevinirim<3


"Hyunjin neredesin?" diye seslenerek salona doğru gidiyordum. Hyunjin'in doğum günü ve hoş geldin partisini yapmıştık ve arkadaşlarımı az önce uğurlamıştım. Hyunjin çoğuyla anlaşmış olsa da ben onları geçirirken gözden kaybolmuştu.

"Hyunjin?" diye tekrar seslendiğimde mutfaktan gelen bir kaç tıkırtıyı duymuş, endişeyle mutfağa koşmuştum. Mutfağa girdiğimde ise karşılaştığım manzara sadece beni gülümsetmişti. Çünkü Hyunjin kendi doğum günü pastasının kalanını önüne almış ve sessizce yiyordu, beni görünce ise şok olmuş bir şekilde bana bakakalmıştı. Ben ise onun bu tatlılığına sadece büyük bir kahkaha atmıştım.

Elindeki çatalı yavaşça masaya bırakırken "Kızdın mı?" diye sormuştu ardından ise alt dudağını kıvırıp sevimliliğine sevimlilik katmıştı. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp "Hayır bebeğim tabi ki kızmadım ama yine de o pastanın hepsini bitirmemelisin." dedim.

"Ama çok güzel bu pasta." derken kulaklarını indirmiş kollarını birbirine sarmıştı. Çekmeceden büyük boy çöp torbasını alırken pastayı yemeyi bırakmış olan Hyunjin'e döndüm.

"Yeme demiyorum Hyunjin, yarısını ye kalanını yarın yersin olur mu?" dedim. Kafasını heyecanla sallayıp masaya bıraktığı çatalını geri alıp yemeye devam etti. Saçını okşayıp mutfaktan çıkıp salondaki atıştırmalık ve içecek çöplerini toplayıp hızlıca atıp geldim.

Hyunjin'i kontrol etmek için mutfağa girdiğimde çoktan pasta yemeği bırakmıştı. Sandalyelerden birini lavabonun önüne çekmiş bulaşık yıkamaya çalışıyordu. Arkasından tutup yakaladığım gibi onu sandalyeden çekip kucağıma aldım. Köpüklü elleriyle omzuma vurmuş daha sonra ise "Korkuttun beni Jeongin." demişti.

"Özür dilerim bebeğim ama bunlar senin yapacağın işler değil. Bir şeyleri kırıp bir yerlerini kesebilirsin." dedim.

"Ama sana yardım etmek istiyorum, arkadaşların çok dağıttılar evini." dedi sahte bir kızgınlıkla.

"O zaman minik kediciğim salonu toplamama yardım eder misin?" dediğimde kafasını heyecanla aşağı yukarı sallamıştı.

Hyunjin'i kucağımda indirip poposuna hafifçe vurup "Hadi bakalım." dediğimde bana dönüp "Jeongin popoma vurman hiç hoş değil." demiş ve işaret parmağını bana sallayıp mutfaktan çıkmıştı.

Bulaşıkları yıkayıp salona gittiğimde Hyunjin salondaki arkadaşlarımın onun için getirdiği hediyelerin yanına oturmuş bekliyordu. Beni görünce ise kalkıp yanıma geldi ve elimden tutarak hediyelerine doğru sürükledi.

"Hadi hediyelerimi açalım artık."

"Beni mi bekledin açmak için?" derken hediyelerin yanına oturduk. Hediyelerin hepsini açtıktan sonra Hyunjin için hazırladığımız odaya geldik. Kıyafetleri ben dolabına yerleştirirken Hyunjin ise oyuncak ve diğer hediyelerini yerleştiriyordu. İşi bittikten sonra kendini yatağa fırlatıp "Jeongin bu yatağa ikimiz nasıl yatacağız? Sanki biraz küçük gibi." demişti.

"Hyunjin bu yatak sadece senin, ben kendi yatağımda yatacağım." dedim elimdeki son kıyafeti de dolaba yerleştirdim.

"Öyle mi?" dedi tek kaşını kaldırıp.

Kafamı salladıktan sonra "Çizgi film izlemek ister misin?" diye sorduğumda kafasını sağa sola sallayıp "Resim çizmek istiyorum, Yeji noonanın aldığı yeni kalemlerle." dedi.

"Peki ben salondayım, istediğin zaman gelebilirsin." deyip odasından çıktım.

Hyunjin geleli çok kısa bir süre olmasına rağmen fark edilebilir şekilde büyümüştü. En azından bir kaç santim uzadığına emindim. Hızlı büyüyeceğini okumuştum ama bunu görmek yani gözümün önünde büyümesi çok farklı hissettirmişti.

Yarım bıraktığım dizimden bir bölüm izledikten sonra saatin geç olduğunu fark ettim. Beş on dakika sonra yanıma gelmesini beklediğim Hyunjin yanıma gelmişti, büyük ihtimalle kendini resim çizmeye ya da boyama yapmaya kaptırmıştı.

Kakaolu süt hazırlayıp Hyunjin'in odasına gittiğimde ışıkların kapalı olduğunu sadece gece lambasının açık olduğunu fark ettim. Üstü örtüp yanağına öpücük kondurduktan sonra odadan çıkacakken ses duydum. Sanırım uykusunda konuşuyordu ve sesi oldukça korkmuş gibi çıkıyordu. Ne dediğini anlamak için geri dönüp Hyunjin'e yaklaştım.

"Yapmak istemiyorum. Hayır, hayır lütfen çok açım."

"Ekmeği alabilir miyim Bayan Kim."

"Evet uslu bir kedi olacağım."

"Kameralardan nefret ediyorum."

"Gitme, beni bırakma."

"JEONGIN!!" diye bağırarak uykusundan uyanmıştı fakat ben duyduklarımdan dolayı şoka girmiş gibiydim. Hyunjin'in kuyruğunu belimde hissettiğimde kollarımı gülümseyerek bana bakan Hyunjin'e minik kedime doladım.


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
felinophile, catboy | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin