cat|10

517 88 41
                                    

..yorum yapmadiginizi biliyorum ama yine de bekliyorum, keyifli okumlar..


"Bilmiyorum Jisu." dedim elimdeki bardağı masaya bırakırken. "Ama yani tahmin ettiğimizden daha kötü şeyler yaşamış olmalı." diye devam ettim. Jisu önündeki kağıda bir kaç şey yazdıktan sonra ise gözlüğünü masaya bırakıp bana döndü. "Farkındaydım, başından beri." dedi ve derin nefes aldı. "Sadece bunları on günde yaşamış olması ve onun daha çok küçük olması beni fazlasıyla sinirlendiriyor." dedi.

Çocuklar sınıfa gelmeye başlayınca Hyunjin hakkında konuşmayı kesmiştik. Tüm gün çocuklara yaptırdığımız etkinliklerle kafamı dağıtmaya çalışsam da aklım Hyunjin'in neler yaşamış olabileceğindeydi hep.

Seongjun'un annesi onu on dakika kadar erken almaya gelmişti. Seongjun'u annesine teslim etmek için kapıya çıktığımda Chan hyung ve Hyunjin el ele buraya doğru geliyordu. Bir şey mi oldu diye endişelenmiş olsam da ikisi de gülerek geliyordu yani sorun yoktu.

Hyunjin beni fark eder etmez koşarak yanıma gelmişti. Seongjun ve annesi Hyunjin'i inceleyen bakışlar atınca rahatsız olmaması için hemen elinden tutup yönünü çevirmiştim.

"Hyunjin çok acıkmış ama makarnacıya seninle gitmek istediği için buraya getirdim." deyip içeriye geçmişti. Arada böyle uğrayıp burayı da kontrol ediyordu ve çocuklarla biraz sohbet ediyordu. Tıpkı sitedeki diğer yerleri kontrol ettiği gibi.

"Evet Jeongin çok acıktım." deyip bir eliyle göbeğini okşuyordu. Bu görüntü hem komik hem de fazlasıyla sevimliydi.

İşten çıkmama yarım saat gibi bir süre kaldığı için Chan hyung ve Jisu'ya söyleyip işten çıkmıştım. Hyunjin'le önce makarnacıya gitmiştik. Daha sonra ise birlikte markete uğramış akşam yemeği için malzemeler almıştık. Hyunjin bu sefer uyumayacağım, yardım edeceğim gibi şeyler söylüyordu ama her halinden uyuyacağı belliydi. Çok yorulmuş olmalıydı.

Yıkaması için bir kaç sebzeyi çıkarıp Hyunjin'e verdiğimde bana yardım ettiği için gülerek sebzeleri yıkamaya başlamıştı.

"Bana yardım ettiğin için mi bu kadar mutlusun Hyunjin?" diye sorduğumda kafasını sallayıp ardından "Evet ama sadece o değil." dediğinde ne demek istediğini anlamamış yönümü tamamen Hyunjin'e çevirdiğimde az önceki gülüşünden eser yoktu.

"Hyunjin? Mutlu olmanın diğer sebebini ve suratının bir an da düşmesinin sebebini öğrenebilir miyim?" dedim ona yaklaşarak.

"Felix.. Felix'le yuvadayken mutfakta aşçılara yardım etmek istiyorduk ama çok küçük olduğumuz için izin vermiyorlardı." deyip duraksadı ve elindeki salatalığı yıkayıp süzgünün içine bırakıp ayakta durduğu taburede yüzünü tam bana çevirdi.

"Jeongin biliyor musun Felix orada kaldı.. yuvada.. Hep benden bir ay büyük olduğu için hava atıyordu senden önce mutfakta bir şeyler yapabilirim diye ama işte Felix orada kaldı, ben ondan önce mutfakta sana yardım ediyorum."

Minik elleriyle tişörtümden tutup beni kendine çekip sarılmıştı. Anladığım kadarıyla Felix yuvadan arkadaşıydı. Bu zamana kadar bahsetmemesinin nedeni ise sanırım benimle olduğu yeni ortama alışmaya çalıştığı için onun yokluğunu fark edememişti.

Ağlamaklı çıkan sesiyle adımı söyleyip burnunu çekti.

"Jeongin."

"Efendim bebeğim."

"Felix'i almaya gidelim mi? Hem senin evin büyük, burada birlikte yaşarız olmaz mı? Odamı onunla paylaşırım."

O kadar heyecanlı görünüyordu ki hayır demeyi kesinlikle istemiyordum. Ama her hangi bir kediciğe daha bakabileceğimi sanmıyordum. Zaten Hyunjin'e bile düzgün vakit ayıramıyordum. Onu sürekli Chan hyunga bırakmak zorunda kalıyordum.

"Hyunjin ama ikinize nasıl bakabilirim? Biliyorsun çalıştığım için seni sürekli Chan hyunga bırakıyorum, Chan hyung ikinize bakmayı kabul etmez. Ama izin günlerimde Felix'i görmeye gidebiliriz olur mu?"

Hyunjin hızla üzerinde durduğu tabureden hızla inip "İstersen Felix'i alabilirdik. Felix'in uslu bir kedi olduğuna emin olabilirsin, hatta benden bile daha uslu bir kedi oldu artık." cümlenin sonlarına doğru dolan gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı.

Ben bu kediyi bu kadar mı üzüyordum? Her gün minik kedimi ağlatıyordum. Koşarak mutfaktan çıktığında bende arkasından gittim. Odasına baktığımda onu göremediğim için seslendiğimde hemen karşılık almıştım.

"Senin odandayım."

Koşar adımlarla odama gittiğimde yastığıma sarılmış ağlıyordu. Sarılmak için kollarımı açtığımda bana ters bir bakış atıp kafasını olumsuz anlamda sağa sola salladı.

"Sana sarılacak olsam niye buraya geleyim?" dedi bilmiş bir tavırla.

"Nasıl yani anlamadım?" dedim kafamın karışıklığını belli ederek.

"Sana sarılmak istiyorum ama sana kızdığım için yastığına sarılıyorum senmişsin gibi." dedi çatılmış kaşlarıyla muhtemelen çok sinirli göründüğünü düşünerek ama o kadar tatlı görünüyordu ki yanaklarını mıncırmak istiyordum.

Kollarının arasından yastığı hızla çekip yatağın diğer tarafına bıraktım. Kollarımı önümdeki küçük bedene doladım.

"Ben buradayım Hyunjin, bana sarılmalısın." dedim.

Hiç vakit kaybetmeden kollarını bana dolamıştı. "Ama Felix.." derken susmuştu. "Gerçekten alamaz mıyız?" diye cümlesine devam etti.

"Biz alamayız Hyunjin ama bu benim istemememle alakalı değil, tek bir kedicikten daha fazlasını alamıyoruz. Biliyorsundur belki, bilmiyorum ama istesek bile Felix'i alamayız."

Sessizce kucağımdan inip kafasını dizlerime koydu, kuyruğunu ise kendi beline doladı. Çok üzgün olduğu her halinden belliydi. Elimi tutup saçlarına götürdüğünde sadece burukça gülümseyip saçlarıyla oynamaya başladım.

Hyunjin'i geldiği günden beri neredeyse her gün ağlamasına sebep oluyordum. Acaba ben Hyunjin'i hak etmiyor muydum?

Eğilip yanağına öpücük kondurdum.

"Lütfen daha fazla benim yüzümden üzülme. Sana söz veriyorum, halledeceğiz." dedim.

Heyecanla yattığı dizimden kalkıp kollarını boynuma sardı.

"Seni çok seviyorum Jeongin."

"Ben de seni çok seviyorum minik kedim."

"Üzülmemi istemiyorsan bu gece seninle uyuyabilir miyim?" diye şirinlik yaparak sorduğunda çoktan kucağıma almıştım. Minik kedimin sorusunu yanıtladığımda mutfağa gelmiştik bile.

"Yemekten sonra bana güzel bir resim çizersen neden olmasın?" 

"Yemekten sonra bana güzel bir resim çizersen neden olmasın?" 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jeongin kedicik felix isini nasil hallecek fikri olan???

felinophile, catboy | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin