cat|5

737 104 35
                                    

fikirlerinizi belirtirseniz mutlu olurum<3


Hyunjin'e Jisu'nun arkadaşım olduğunu söylesem de ona kötü bakışlar atmaya devam ediyordu. Jisu'nun ise bu konudaki fikri eskiden yaşadığı yerde bir kadının ona kötü davranmış olabileceğiydi. Mantıklıydı, bana olan güveni aniden geliştiği gibi Jisu'ya olan nefreti de aynı şekilde çok ani olmuştu.

Jisu gitmesinin daha iyi olacağını söyleyerek gitmişti. Hyunjin kucağımdan inmediği için onu kucağımda mutfağa getirmiş masanın üzerine oturtmuştum.

Hyunjin ellerini çırparak "Tavuklu makarna mı yapacağız?" demişti. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp "Hayır sadece hazır olan tavuklu makarnaları ısıtacağız." dedim.

"Yani daha çabuk yiyeceğiz." deyip bir eliyle karnını okşayıp "Karnım çok acıktı." dedi. Bu dediğine gülerken makarnaları mikrodalgaya koymuştum. Zamanını ayarlayıp Hyunjin'i masadan indirdim.

"Otur bakalım." dedim sandalyeyi göstererek.

Yemekten sonra Hyunjin'e aldığım kıyafetleri gösterdim. Hepsine ayrı şaşkınlıklarla bakıp sevmişti ama üzerindeki kıyafetleri çıkarmak istememiş hatta biraz mızmızlanmıştı.

Hyunjin'e sabah erken kalkmamız gerektiğini ve Seul'e gideceğimizi söyleyip yatmamız gerektiğini söyledim. Onu kendi yatağıma yatırdıktan sonra kendime yatağın yanına yer yatağı hazırlamıştım. Hyunjin uyumak yerine beni izliyordu.

"Hyunjin kapat artık gözlerini." dediğimde yorganı kafasına kadar çekmişti. "İyi geceler Hyunjin." dediğimde "Hmm sana da iyi geceler Jeongin hyung." dedi. Hyung mu? Gülmek istesem de dudaklarımı ısırıp bu isteğimi bastırdım.

Zaten yoğun geçen bir iş günün ardından işten bile yoğun bir akşam geçirince yatağa girer girmez gözlerimi kapatıp kendimi uykuya bıraktım.

Alarmın sesiyle gözlerimi bile açmadan telefonuma uzanıp alarmı kapattım. Sağ kolumda hissettiğim ağırlıkla gözlerimi yavaşça araladım. Yana doğru açtığım sağ kolumda yatakta yatması gereken Hyunjin yatıyordu. Kolumu yavaşça çekerken garip sesler çıkarmıştı. Mırlama gibi.

Dolaptan giyeceklerimi alıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra pijamalarımdan kurtulup giyindim. Mutfağa geçip sandviç için gerekli malzemeleri çıkardım. Dilimlediğim malzemeleri sandviç ekmeklerinin arasına koydum. Muhtemelen Hyunjin'e sadece bir tanecik yeterdi ama kendim için tam dört tane hazırlamıştım. Meyve suyunu çıkarırken duyduğum ayak sesleriyle küçük kediciğin uyandığı belli oluyordu.

"Jeongin? Jeongin hyung?" diye seslendiğinde mutfakta olduğumu söyledim. Biraz kendini zorlayarak sandalyeye oturmuştu. "Günaydın Jeongin.." deyip duraksadı ve göz göze gelince de hemen "..hyung." diyerek surat astı.

"Niye kaşlarını çattın?" diye sordum elimdeki meyve suyu bardaklarını masaya bırakırken.

"Çünkü hyung demek istemiyorum ama hyung demezsem beni oraya geri götüreceksin." dedi hala kaşları çatıktı.

"Bence senin hyungun olmam o kadar kötü değil ama hyung demek istemiyorsan kendini zorlama, seni bırakacak değilim." dedim.

Elindeki bardağı hemen masaya bırakıp sanki az önce kaşları hiç çatılmamış gibi kocaman gülümsemesiyle "Gerçekten mi?" demişti.

Saçını okşayıp "Gerçekten ama benim kedim olmak istiyorsan hızlıca sandviçini bitirmen gerek." dedim.

Sandviçi tutmaya çalışırken "Bugün nereye gideceğiz? Neden erken uyandık Jeongin?" dedi ve sandviçinden bir ısırık aldı. Minik bir ısırık.

"Kedi çocuk kliniğine gideceğiz, senin benimle kalman için oradaki yetkili kişilerle konuşmamız ve kimliğini almamız gerek." dedim.

"Kimlik mi? Üzerinde küçük fotoğrafım olan, adımın ve sahibimin adının yazdığı kart mı?" dedi merakla. Ve sanırım kimlikten bahsediyordu.

"Sanırım öyle." dedim. Sandviçini masaya bırakıp koşarak mutfaktan çıktı. Arkasından seslenmeme rağmen cevap vermedi ama bir dakika bile geçmeden koşarak geri geldi, elinde bir kart sallayarak.

Kartı bana uzatıp tekrar sandalyesine oturdu. Kartta Hyunjin'in şu andan daha küçük olduğu bir fotoğrafı vardı ve altında ismi yazıyordu.

'Hwang Hyun-jin'

İsminin altında ise sahibinin adı yazıyordu. Jisu'nun tahmin ettiği gibi kadındı.

'Bayan Kim Ji-min'

Doğum tarihi ve Kim Jimin'e veriliş tarihi vardı. Yaklaşık 10 gün kadar önce verilmişti. Hyunjin'e baktığımda mutlu bir şekilde sandviçini yiyordu.

"Hyunjin?" dediğimde kafasını bana çevirip kocaman gözleriyle bana baktı.

"Sen Bayan Kim'in evinden kaçtın mı? Sana kötü mü davranıyordu?" dediğimde elindeki sandviçi düşürmüş gözleri dolmaya başlamıştı.

Sandalyesinden inip kucağıma çıktı. Kollarını boynuma dolayıp "Yoksa yaramaz bir kedi olduğum için senin olamayacak mıyım?" diyerek ağlamaya başlamıştı.

 Kollarını boynuma dolayıp "Yoksa yaramaz bir kedi olduğum için senin olamayacak mıyım?" diyerek ağlamaya başlamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yemin ederim hyunine cok asigim 

felinophile, catboy | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin