" Ben aptal değilim!"
" Sen aptalsın! Doğru düzgün yalan bile söyleyemiyorken nasıl işime yarayacaksın?!"
" Senden nefret ediyo-hıck." yalan söylediği zamanlar ortaya çıkan lanet olası hıçkırığı yine kendini ele vermişti. O, onu kaçırarak pis işleri...
Peşime takılan adamlara kısa bir bakış attıktan sonra tekrar önüme dönerek deli gibi koşturmaya devam etmiştim. Göz yaşlarım ve yağmur sağ olsun önümü dahi göremezken kör gibi koşuyordum. Arkamdan gelen iki adamın elindeki silahı görmüştüm bir kere. Bacaklarım kopsada durmayacaktım.
Ayağımdaki botlar yere değdikçe vıvık vıcık sesler eşliğinde yeri eziyor arada kaymama neden olarak tökezlememi sağlıyordu. Koştuğum yol boyunca defalarca kez düşmüştüm fakat en başta dediğim gib bacaklarım kopsa dahi durmayacaktım.
Olmaz olası sevgili babamın ünü sağ olsun sürekli kaçırılıp duruyordum. Fakat bu başkaydı. Şuan gecenin bir vakti geziye çıktığım ormanda tanık olduğum şey yüzünden kovalanıyordum. Arkamdaki iki odunun birini öldürdüğünü görmüştüm. Elindeki silahla yaşlı adamın anlının ortasına sıkmış ve soğuk kanlılıkla yere serilen bedeni izlemişlerdi. Aralarındaki bir kadın suratına sıçrayan kan yüzünden şikayetlerini sıralarken yanında duran diğer kadın ise arkadaşına sırnaşıp kanı yalayarak temizleyebiceğini söylemişti. Jimin olduğu yerde donup kalırken bir de o ikilinin birbirlerini itip kakmasını izlemişti. En sonunda ise diğerlerinden biraz uzakta, sessiz sakin bir şekilde duran kadın onu fark etmiş ve hemen yanındaki kedi suratlı korkutucu adama onu işaret ederek olayları daha da kızıştırmıştı. İzin verselerdi zaten Jimin oracıkta - gördüğü şeyden sonra- bayılıvericekti.
" Böö!" Jimin önüne çıkan kadın ile neye uğradığını şaşırırken hızını alamayarak önündeki kadına çarpmıştı.
Jia gözünün önünde yere serilen arkadaşına bakarak soluklanırken Arin üstüne düşen bedeni yana iterek hızlıca üstüne çıkmış ardından ona şaşkınca bakan gencin kasıklarına oturarak gülümsemişti.
" Merhaba tombul yanak." Arin yüzündeki kocaman gülümsemesiyle konuştuğunda Jimin ellerini kızın göğüsüne yerleştirerek onu itmek için hamle yapmayı denemişti fakat duyduğu silah tıkırtısı ile öylece kalarak bakışlarını tepesinde dikilen yüzü kan damlacıklarıyla kaplı korkutucu kadına çevirmişti.
" Ellerini koyduğun yere dikkat et ufaklık."
" Ellerini koyduğu yerde bir şey olduğunu sanmıyorum." Taehyung arkadaşının küçük göğüslü olduğunu iddia ederek alayla konuştuğunda Arin kaşlarını çatarak arkasındaki adama dönmüştü.
" Komik olduğunu mu sanıyorsun çüksüz velet?"
" Velet mi? Aynı yaştayız amına koyayım. "
" Çüksüz olduğunu kabul ediyorsun yani."
" Sevgilimin ki ikimizede yeter." Taehyung soluk soluğa yanına gelen sevgilisine bakarak alayla mırıldandığında Yoongi sabır dilercesine iç çekip Arin'in yanına ilerlemiş ardından genç kadını korkudan tir titreyen çocuğun tepesinden çekip almıştı.
Yoongi ona korkuyla bakan çocuğa elini uzatmış öylece beklerken Jimin titreyen ellerini daha demin gördüğü yaşlı adamın katili olan korkutucu adamın eline atmıştı. İtiraz etme gibi bir şansı yoktu çünkü.
" Üzgünüm." Jimin ne olduğunu anlamadan bir elini sıkıca tutan adam diğer elindeki bezi ağzına bastırarak kısa sürede bilincinin kapanmasına neden olmuştu.
Bitmek bilmeyen kabusu daha yeni başlamıştı anlaşılan...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
