4. Bölüm

246 24 5
                                    

Taehyung'tan konum aldıktan sonra arabaya binip evine doğru sürmeye başladım. Heyecandan elim ayağım titrerken nasıl davranmam gerektiğini aklımdan kendime tekrar ediyordum. Salakça şeyler yapmak istemiyordum çünkü.

Konuma vardığımda Taehyung'a mesaj attım gelmesi için. Bir kaç dakika sonra kapıda o görünmüştü. Arabaya yaklaştığında gülümsedi ve ön kapıyı açıp oturdu. Kapıyı kapattıktan sonra bana döndü.
"Selam" dedi karşılık olarak bende ona selam verdim.
"Eee piknikte neler yapacağız?"
"Vardığımızda bakarız."

Ormanlık alanda sessiz ve boş bir yer bulduktan sonra Tae'nin ağzı şaşkınlıkla açıldı. Çünkü gerçekten çok güzel bir yerdi. Neredeyse kimse yoktu.

Ağaçlık yerden biraz uzak bir yere geçip örtü serdik ve getirdiklerimizi ise örtünün üzerine kurduk. Örtüye çömelip oturduk ve yemek yemeye başladık. "Burası gerçekten çok güzelmiş Jungkook. Teşekkür ederim beni buraya getirdiğin için." "Bende teşekkür ederim benimle geldiğin için."

Gün boyu bir sürü güzel fotoğraflar çekip eğlenmiştik. Telefonu açıp saate baktım
18.34
Baya geç olmuştu. Kalkmaya karar verdiğimizde birlikte etrafı toplayıp arabaya bindik.

Yolda Tae "Şarkı söyleyelim mi?" Diye sordu. Başımı olumlu anlamda salladım gülümseyerek. Ah tanrım, şuan o kadar yakışıklı gözüküyordu ki... Güneş yüzüne çarparak yüzünü iyice ortaya çıkarıyordu. Esmer teni ise... Anlatamazdım. Radyodan bir şarkı açtı.
Arabayı Halsey// Without Me şarkısının sesi doldurdu. İlk Taehyung söylemeye başladı.
(Medyada şarkı. Açabilirsiniz burda. 28. Saniyeden, 1 dakika 24. Saniyeye kadar ki kısmı söylüyorlar)

"İ said catch you if you fall, and if they laugh then fuck'em all
And they i got you of your knees, put your right back on your feet just you so cold take advantage of me..."

Bana döndü. Devamını getirmeye başladım.

"Tell me how's if feel sittin up there?
Feeling so high, but too far away to hold me"

Birlikte söylemeye başladık.

"You know i'm the one who put you up there name in the sky does it ever get lonely? Think you could live Without Me Think you could live Without Me..."

Ben devam ettim o sustu.

"Baby i'm the one who put you up there i don't know why?"

Bu sefer o devam etti, ben sustum.

"Think you cold live Without Me, live Without Me..."

Camları açtım tamamen. Ve bağırarak ben söylemeye başladım.

"Baby i'm the one who put you up there, i don't know why?"

Gülmeye başladı "Vay canına Kook, gerçekten çok güzel bir sesin var." Dedi. "Senin sesinde çok güzel Taehyung!!! Eşitlendik sayılır." Bende onla gülmeye başladım. "Bu şarkıyı çok seviyorum."
"Bende."
Arabada yol boyunca gülüşme, şarkı söyleyişimiz ile doluydu. Eğleniyorduk, eğlenmiştik ve bu mükemmel zamanın sonuna Taehyung'un evine geldiğimizde bittiğini anlamıştık.

***
Bu bölüm bu kadardı. Haftanın son bölümünüde atıyorum ve sonraki haftayı beklemeniz gerektiğini söylüyorum ehe 😝 biraz geç oldu ama anva atabildim sorry. Neyse umarım beğenirsiniz bence güzel oldu. Heleki şarkı söyledikleri kısım, orda bi UwU oldum. Umarım beğenmişsinizdir oylamayı unutmayın pls bb seviom sizi😘🐰

*Düzenleme*
Selamm bölümleri düzenlerken kitabın cringe lik seviyesi gözlerimi biraz kör etti açıkçası ama ilk kitabım olduğu için kaldırmıyorum. Çok aceleci davranarak hemen tanıştırmış ve sanki yıllardır olan bir arkadaşlıkları varmış gibi hemen buluşturmuşum ama bunu da böyle kabul ederiz artık, okuyan herkese çok teşekkürler

Handsome ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin