20. Bölüm |FİNAL|

65 11 8
                                    

"Kim Jungkook!"

"Ne var Kim Taehyung?!"
Bahçeden evin içine doğru baktım. Ne diye böyle seslenmişti ki şimdi bu?

"Yah, imdat!"
kaşlarım çatıldı. Telefonumu bırakmış, cebime attım ve içeri yanına gittim. kıyafetleri ütülemeye çalışan Taehyung'u görünce kahkahamı tutamadım. Gülmekten gözlerim yaşarana kadar durmadım. Bana çok masum bir şekilde bakıyordu.
"Jungkook, yalvarırım yardım et. Boğulmak üzereyim gerçekten!" Yanına gidip elinden ütüyü aldım ve ona sadece kıyafet katlama görevi verdim.

En son yaşanan Yeontan ve Bam olayı, akşam yemeğinde kıyamadığım için yemek vermem ve yastıkların yenisini ertesi gün almamızla sonuçlanmıştı. O günden sonra iki yavruyu yan yana sık getirmeme kararı almıştım. Bizimle oynarken kural gevşiyordu tabiki.

Çoğu günlerimiz rahat ve keyifli geçerken bugün yaşadığımız olay kafayı yedirticek türdendi. Resmen ailecek yürüyüş yaparken Yeontan'ı kaybetmiştik! Tahyung ve Bam bir yandan ben bir yandan seslenerek ve birkaç kişiye sorarak aramaya çalışıyorduk ama çok zordu gerçekten.

Telefonum çalınca elime aldım, Tae ariyordu ve Yeontan'ı bulabilmiş olabileceğini düşündüm. Hemen açtım
"Tae, buldunuz mu oğluşumu?" "Bulamadık daha, yer yarıldı içine girdi sanki sıpa."
Oflayarak ilerleme devam ettim. Aşağı yokuş bir yer vardı ve ordan sesler geliyordu. Telefonu kapatmadan aşağıya doğru ilerlemeye başladım. Yokuşun ortasında sesler daha anlaşılır olmaya başlayınca sesin Yeontan'ıma ait olduğunu farkeder fark etmez yavaş adımlarımı hızlandırdım, hızlandırmaz olsaydım. Ayağım takılmış ve ağzımdan ufak bir çığlık çıkmıştı. Popomun üstüne düşerek kaymaya başladım ve yokuşun sonunda durmayı başardım.

Telefonda Taehyung'un telaşlı sesini duyunca iyi olduğumu, oğlumuzu bulduğumu söyledim ve bulunduğumuz yeri tarif ettim. Aslında iyi falan değildim götüm yanıyordu acıdan, eve gidince Tae'ye baktırıcaktım. Hemen karşımda duran Yeontan'a koştum ve onu kucakladım. Uzun azarlamalarımın sonu, Tae ve Bam'ın gelmesiyle bitmişti. Taehyung hemen kucağımdaki oğluna yöneldi ve iyi olup olmadığına bakıp sarıldı. Sonra hemen bana döndü "İyi misin bebeğim bir yerine bir şey oldu mu?" diye sordu. İyi olduğumu geveledim sadece. Yeontan beni yormuş, sadece eve gitmek istiyordum ve günlüğüme yazmak istiyordum.

Eve geldiğimizde gerçekten Taehyung'a popomu baktırtmıştım. Krem sürüp yüz üstü yatırmıştı ve kitam okumuştu bana. Kitap okuma faslından sonra ondan günlüğümü istemiş ve yazmaya başlamıştım. Onunla tanıştığım zamandan beri yaşadığımız her şey yazıyordu burda. Bu yüzden benim için çok değerliydi...

************************************

Cidden inanamıyordum.

Çok heyecanlıydım çünkü gecen gün Taehyung bana çocuk sahiplenmek istediğini söylemişti. Mutluluktan kucağına atlamıştım. Çünkü hiç böyle bir şey isteyeceğini düşünmüyordum. 4 kişilik çekirdek ailemize bir prenses katılacaktı. Evet! bir kız. İkimizin isteği üzerine. Hatta bunu söyledikten hemen sonra birlikte yetiştirme yurduna gitmiş ve gezmiştik, bir prenses bulmuştuk bile. İlk gördüğümüz anda kendi kızım gibi hissettim ve tuhafı da bize çok benziyordu.

Ben çoktan hazırdım. Günlüğüme bile çocuk sahiplenmeye gideceğimizi yazmıştım ama Taehyung daha odadan çıkmamıştı. Bir sürü işimiz vardı ama o oyalanıyordu. Yeontan ile Bam'ı Jimin hyunglara bırakıcaktık, yetiştirme yurduna gidecektik, kızımızı sahiplenecektik belgeler işleri vesaire vesaire...

Sonunda yola çıkabilmiştik.
"Bebeğim biraz sakin ol lütfen, heyecandan bayılmanı istemiyorum."
dedi Taehyung. Güldüm, haklıydı her an bayılabilirdim.
"Tamam, tamam sakinim."

Jimin hyunglardan sonra yurda sonunda gelmiştik. İçeri girdiğimizde hemen Taehyung'un elini tuttum ve kızımızın kaldığı odaya gittik. Hakkında bilgiler veren bir bakıcı vardı. Daha çok küçüktü 5 aylıktı. Onu biz büyütücektik kendimiz görücektik büyüyüşünü. İsmi yoktu biz koyacaktık bu çok güzeldi. Aldığımız bilgilerden sonra resmi işlemleri halletmeye yurt müdürünün yanına gittik. Heyecandan elim ayağım birbirine dolanıyordu ama çabucak halletmiştik ve kızımızın yanına gittik. Bakıcı bizi görünce gülümsemiş ve her şeyi hazırladığını söylemişti. Hemen oraya gitmiş ve pusetteki kızımı kucağıma aldım, puseti Taehyung'a verdim. Ellerimin titremesi bir anda geçmiş ve huzurlu hissetmiştim. Burdan sonra kimlik çıkartmaya gidecektik, isim verecektik.

Arabaya bindiğimizden beri sürekli olarak gülmseyerek bakıyorduk kucağımda uyuklayan güzelliğe. Taehyung araba sürmesinden dolayı arada bize bakmaya devam ediyordu ve yüzündeki tebessüm hâlâ duruyordu.

************************************

Evimizdeydik. Kızımızın adını Binna koymuştuk Taehyung'un neşeli isteğine karşı, Kim Binna. Bam ve Yeontan yarın Jimin'lerle geleceği için orda bırakmıştık yani rahattık.

Gün boyu kucağımızdan bırakmadığımız Binna, biz akşam yemeğimizi yemeden önce onun karnını doyurmuş ve odamıza götürüp uyutmuştum. Bebek beşiği yarın geleceği için kendi yatağımıza yatırdım ve yanına yastıkları dizdim kaymaması için. Yemeğimizi yemiş hızlıca mutfağı toparladıktan sonra odamıza geçmiştik.

Ben yatakta uzanıp Binna'nın yanaklarıyla oynarken Taehyung üzerini değiştiriyordu. Bakışlarım Taehyung'a kayınca bize doğru gelmeye başladı,
"Taehyung şuan o kadar mutluyum ki, anlatamam." Gülümsedi.

"Bende çok mutluyum güzelim. Baksana, ailemiz dahada büyüdü."

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
Binna: Parlak ışıltılı

Fic sonu:D

Şuan çok mutluyum çünkü ilk ficimi bitirdim!
Normalde 2 gün önce yayımlayacaktım fakat baya meşguldüm ve şimdi atabildim.

Umarımı fici beğenmişsinizdir.

Buraya kitap hakkında fikirlerinizi yazın merak ediyorum.

Yeni ve devam eden hikayelerde görüşmek üzere, sağlıklı kalın✿♡

Handsome ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin