Siyah saçlı Omeganın, Thitaya yaklaştığını fark etmesiyle doğruldu. İçinde ki öldürme dürtüsünü bastırmaya çalıştı. Yüzüklerle bezenmiş parmakları ile dudaklarıyla oynuyordu.
En sonunda Omeganın, kendisinin ısırarak parçalamak istediği kırmızı duda...
'Seni sadece uzaktan izlemek istemiyorum, Evet bana sadece kendinden bahset'
(Han Jisung - Close) . . .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
. . .
Sıkıntıdan patlamak üzereydim. İkinci dersin başlamasına 15-20 dakika vardı. Sabah etmediğimiz kahvaltıyı teneffüste etmeye karar vermiştik. Üniversitenin yakınındaki pastaneden aldığımız çörekler ile bahçede, giriş-çıkış kapısına yakın olan masalardan birine oturmuştuk. Ortada her zamanki konular dönüyordu. Pek ilgimi çektiği söylenemezdi. Etraftaki insanları izlemek, giydikleri hakkında kendi içimde yorum yapmak daha cezbediyordu beni.
Sağ çapraz masada heyecanla konuşan siyah saçlı çocuk dikkatimi çekti. Uzaktan bakıldığında dahi göze çarpan güzelliği vardı. Omega olduğu yaydığı şekerli feromonlarından belli oluyordu. Kokusunu almasam dahi güzelliği ele veriyordu kendini. Üstüne giydiği beyaz gömleği ve kot pantolonu ile sade bir kombin yapmış olsa bile ona hoş bir hava katmıştı.
Ben çocuğu süzerken bir anda içimde tarif edilemez bir sıkıntı oldu. Kalbim eziliyordu sanki. Birisinin elinde, sıkıca tutulmuş gibiydi. Bakmaya devam ettikçe ağrı daha da fazlalaşıyordu. Kurdum sanki önceden haber veriyordu olacaklar için.
Çocuğa çatık kaşlarımla bakarken, kafasını kaldırmasıyla göz göze geldik. Sağ elinin baş ve işaret parmağı ile kulağındaki küpeyle oynuyordu. Göz göze gelince parmaklarını çekti ve başını eğerek selam verdi. Hiç tanımadığım, sadece kafamı çevirince gördüğüm bir Omega olduğu halde neden bu kadar sinirlendiğimi anlamadım. Kurdum inanılmaz bir nefret güdüyordu. Fazla anlam yüklemek istemediğim için selam verip masadaki konuşmaya odaklanmaya çalıştım.
"Hyung senin yeteneğin var bu konuda. Neden Jisung'un annesiyle görüşmüyorsun ki?" ismimin geçmesiyle konuyu merak etmiştim.
"Ne hakkında görüşeceksin? Yardımcı olurum."
"Şu sıralar elimde birkaç parça var. Sözler hazır fakat beste konusunda sorun yaşadım."
"Hyung açık söyleyeyim. Bir Eminem iki sen" Jeongin'in söylediğiyle Changbin hyung kahkaha atmaya başladı. Ama bizim sessizliğimizi fark edince cidden böyle düşündüğümüzü anladı.
"Ya tamam abartmayın. İnkar edemeyeceğim. Yeteneğim olduğunu biliyorum bende. Ama bu işler çok zor. Kendine özgü olmayı yakalayabilir miyim ya da duyulmayı başarabilir miyim bilemiyorum."
"Hyung senin karşında koskoca Jennie Kim ve Lisa Kim'in oğlu duruyor. Sayılı kadın rapçiler arasında nam salmış, kendi plak şirketi olan kadın benim annem" havalı bir göz kırpışımla gözlerini devirmişti.
