Naci:Tamam safiyem seni zorlamicam ne zaman istersen o zaman anlat ben beklerim hem o sağlıklı ya önemi yok
Safiye:Dediğim gibi doğumdan sonra anlatıcam sana söz veriyorum
Safiye kısık sesle "eğer ölmezsem" der bunu nacinin duymadığını düşürür ama naci duymuştur.
Naci:Safiye sen ne dedin daha yeni
Safiye:Ne dedim
Naci:"Eğer ölmezsem" dedin. Safiye bu ne demek oluyor.
Safiye:B..bir şey demek değil sadece korkuyorum. Y...yani doğumdan korkuyorum
Naci:Hayır Safiye sende bir şey ve şuan bana yalan söylüyorsun.
Safiye:N..ne yalanı ya
Naci:Bak yine kekeledin Safiye telefonunu verir misin?
Safiye:Ne yapıcaksın
Naci:Safiye verir misin dedim
Safiye telefonu istemeye istemeye verir. Naci son konuşmalardan doktoru bulur ve arar. Doktor naciye babası olduğu için tabiki nacininde sorularıyla beraber herşeyi anlatır.Safiyenin telefonu alma çabaları Naci herşeyi öğrendikten sonra bitmiştir.
Doktor:Eşinize düşük olabiliceğini düşük olmasa bile doğumun zorlu geçiceğini anlattım ama asla vazgeçmedi. Ben onu uyardım sizide uyarıyorum çok zor bir hamilelik hatta doğum süreci olucak. 6 aydan itibaren keskin ağrılar, sancılar olucak.
Naci:Peki bu düşük ihtimali ne zaman bitiyor
Doktor:Beşinci ayda biticek.
Naci:Sağolun
Doktor:Ne demek görevim
Telefonu kapar.Naci:Safiye niye yapıyorsun bunu kendine
Safiye:Ne yapıyorum kendime bebeğimi koruyorum ben senin hayalinde bile mutluluktan ağladın bebeğimi
Naci:Bebeğimizi...Safiye tamam koruyorsun ama neden tek başına neden bensiz neden sevdiklerin olmadan
Safiye:Sevdiklerimin üzülmesini istemediğim için senin hayal kırıklığına uğramanı istemediğim için...
Safiye bu sözleri bağırarak söylemiştir. Nacinin gözlerinin içine bakarak. Naci son cümlesinde artık kendine tutamaz ve yere çöker.
Naci:Anlamıyorsun
Safiye:Neyi anlamıyorum benim için çırpınışını mı? Bebeğimiz için kurduğun hayalleri mi? Neyi
Naci:Ben senin için ölebilicekken sen beni yaşamam gereken duygulardan korumaya çalışıyorsun.
Safiye:Evet öyle çünkü bu ölümden beter
Naci safiyenin gözlerindeki acıyı fark etti ayağa kalktı ve safiyesine sarıldı. Ne konuşacak mecali vardı ne de anlatıcak kelimesi sadece sarıldı. Canından çok sevdiği kadına. Safiyede naciye sarıldı bir süre sarıldıktan sonra ayrıldılar.
Safiye:Şimdi bana bir söz ver. Normal bir doğummuş gibi herşey normalmiş gibi devam edicez. Eğer d...düşük olursa birbirimizi bırakmicaz ben seni bıraksam bile sen beni bırakma
Naci:O mümkün mü sence ben seni bırakabilir miyim... hem ben inanıyorum çok iyi olucaksınız ama artık ağlama...Peki hanımefendi bir arzunuz var mıdır acaba onu yapalım.
Safiye:Burda oturabileceğimiz bir yer yok mu ama çimlerin içinde olan
Naci:Var hemde papatyaların arasında
Safiye:Naci hemen gidelim
Naci:Peki canım bekle ben bir örtü alıp geliyorum.
Naci içeri gider geri geldiğinde elinde bir örtü, bir sepet vardır. Gidicekleri yere varınca naci hemen yere örtüyü serer. Sepetten eşyaları çıkarır. Safiye ise papatyalarla oynuyordur.
Naci:Safiyem dikkat et düşüceksin bak orda taşlar var
Safiye:Tamam korkma emekli patron
Naci:Emekli patron mu ?
Safiye:Evet öyle emekli patronlar gibisin bir tek piknik pijaman eksik
Naci:Safiyem bence sen kaç çünkü şimdi seni yakalicak bu emekli patron
Safiye:Hayır,hayır hem ben hamileyim dokunulmazlığım var benim
Naci safiyeyi kovalar. Sonra safiye örtünün üstüne oturur. Nacide yanına gelir. Naci safiyenin dizine uzanır.
Naci:Emekli patron demek Safiye hanım
Safiye:Ee ama öyle hahaha. Off naci yordun beni aslında çokta koşmadık ama işte kızımız biraz nazlı
Naci:K...kızımız derken
Safiye:Evet kızımız
Naci:Kızımız mı olucak bizim
Safiye:Evett
Naci ayağa kalkar kocaman sarılırlar. Naci heyecanını atmak istercesine bağırır."KIZIMIZ OLUYOR BİZİM"
Safiye:Tamam canım tamam
Naci:Safiye kızım olucak benim kız babası olucam benn
Safiye:Off naci çoçuklar gibisin gerçekten
Naci:Kızım olucak benim
Safiye:Anladım birtanem. Bak papatyalarda anladı. Dağ, taş hepsi anladı.
Naci yeniden safiyenin dizine yatar. Safiye sepetten çıkarttığı şeyleri yerken nacide safiyenin karnını öpüyor, seviyor hatta konuşuyordur.
Naci:Bak kızım şimdi öncelikle annen papatyaları çok sever. Şiire bayılır. Tiramisusuz yaşayamaz
Safiye:Ama naci sen söyledin benim yine canım çekti.
Naci:Allahım sen aşeriyor musun? Emekli patron onuda düşündü sepete bak ama en altta pikenin altında
Safiye:Pike demi getirdin
Naci:Evet hava soğur birazdan eve geçmek istemezsen ateş yakarım pikede getirdim zaten
Safiye:Ateş,ama toprağa yakarsak zarar görür.
Naci:Hayır birtanem depodan soba getiricem
Safiye:Yok ya naci üşürsem eve geçeriz
Naci:Nasıl istersen birtanem
Naci yeniden kızına döner. Bu sefer lise yıllarını anlatmaya başlar. Safiye bir yandan naciyi dinliyor bir yandanda tiramisu yiyordur. Naci anlatırken safiyenin elbisesinin kısa olduğunu fark eder. Ayaklarını üşüyebileceğini düşünüp pikeyi örter. Safiye üşüdüğünü belli etmez ama titriyordur. Dudakları soğuktan mosmor olmuştur.Naci ayağa aklakar safiyenin mor olmuş duduaklarını öper "Prenses üşümüş,o zaman gidelim" Naci herşeyi toplar eşyaları alır. Eve geçerler. Safiye hemen şöminenin başına geçer. Nacinin yaktığı şömine sönmek üzeredir. Şömineyi tekrar yakar safiyenin yanına gelir. İkiside düğün gecelerini hatırlar. Naci o güzel geceyi hastalığın yıktığını hatırlar. Sonra safiyenin anlına bir öpücük bırakıp. Üstünü örter. Safiye orda uyuya kalır.