Debut•Jikook

2

Bizim gelmemizin ardından diğer üç üyede gelmişti. Hepsiyle tanışmıştık ve herkes birbirine git gide kaynaşıyordu. Biz zaten Taehyung'la seçmelerden beri tanıştığımız için onunla beraber gelmek gerginliğimi almıştı. Fakat bir sıkıntı vardı, gözlerim sürekli karşımdaki çocuğa takılıyordu. Korelilere göre iri gözleri vardı, biraz büyük bir burnu vardı fakat yüzü için yaratılmış gibiydi ve hiç sırıtmıyordu. Ayrıca gülümseyince tavşana benziyordu. Hem yakışıklı hem de tatlıydı ama biraz utangaçtı. Birazdan daha fazlada olabilir. Açıkçası tam benim tipimdi fakat büyük ihtimalle kendisi gay değildi, ayrıca öyle olsa bile daha 15 yaşındaydı.

Aslında size 15 küçük bir yaş değil gibi gelebilir -ki zaten değil- fakat size neden 15 yaşın benim için çalkantılı bir yaş olduğunu anlatayım. Ben 15 yaşındayken lise 1. sınıftım ve o zamanlar etraf libidosu tavan yapmış ergenler kaynıyordu. Ayrıca herkesin amacı bir kız bulup onunla sevgili olup kötü içerikli şeyler yapmaktı. O içerikleri tahmin ettiğinizi düşünüyorum. Fakat ben istemiyordum. Bütün arkadaş çevrem neden bir kız arkadaşım olmadığı ile ilgili şeyler zırvalıyordu. Sonuçta zekiydim, dans eğitimi alıyordum ve iyi dans ediyordum, kaslara sahiptim, eh birkaç tanede benden hoşlandığını bildiğim kızlar da vardı. Kısaca kızların ilgisini çekebilecek her şeye sahiptim. Peki sorun neydi? Neden bir kız arkadaşım yoktu? Sonuç çok basitti aslında. Ben bir kız arkadaş değil erkek arkadaş istiyordum, birini sarmalamak değil sarmalanmak istiyordum.

Tabii bunu şu an çok basit bir şekilde anlamış gibi konuşuyorum ama asla öyle olmadı. Okula başladığım ilk dönem dans dersleri için kıyafet değiştirirken gözlerim her zaman erkeklerin karın kaslarında yeni belirginleşmeye başlamış adonis çizgilerine kayardı. O zamanlar bunu benimde öyle bir vücut istememe yormuştum. Birkaç ay sonra o izlediğim erkeklerden daha dikkat çekici vücuda sahip olmama rağmen hala onları izlemekten kendimi alamıyordum. Yüzleri, vücutları, konuşma şekilleriyle hep erkekleri dikizliyordum. Ah..oradan okuyunca sapıkmışım gibi gözükebilir fakat hayır kimseyi rahatsız edecek bir biçimde yapmıyordum bunu. O sırada arkadaşlarım da olmuştu ve tipik her an testesteron salgılayanlarda vardı aralarında. Kendi kız arkadaşlarıyla yaptıkları her şeyi, kesinlikle abartmıyorum ama her şeyi anlatıyorlardı. Bu iğrençti ayrıca kendi özel hayatlarıydı ve bunu neden anlatma gereği duyuyorlardı ki. Her neyse olaydan sapmayalım ve bende o sırada cidden sevgilinin olması bu kadar güzel bir şey mi diye merak ettiğimden bir kız arkadaş edindim. Çok güzel bir kızdı, çoğu erkeğin isteyeceği özelliklere sahipti ve anlayışlıydı. Anlayışlı kısmına özellikle değiniyorum çünkü onun sayesinde bir şeyleri fark ettim.

Her sevgili gibi randevuya çıkıyorduk beraber geziyorduk, el ele tutuşuyorduk fakat daha ilerisine hiç varamamıştık. Çünkü kendimi hazır hissetmiyordum ve bu benim için garipti. Daha ilerisi dediğim şey seks veya onun gibi bir şey değildi, öpüşmek ve bunun gibi romantik anlardı. Biz sanki iki çok yakın arkadaş gibiydik. Ne zaman bana yaklaşacağını anlasam bir bahane bulup kurtuluyordum tabii bir yere kadar.

Bir gün yine her zamanki gibi buluşmuştuk ve sahildeydik, her şey çok güzel gidiyordu ama ben yine beni öpeceğini anladığımda geri çekilmiştim. O da doğal olarak tepki göstermişti. "Jimin oppa, sorun nedir?" dedi. O an böyle bir şey beklemiğim için şaşırmıştım. "Bende bilmiyorum." dedim tüm içtenliğimle. "Problem benimle mi ilgili? Seni rahat hissettiremiyor muyum?" dedi sorunu anlamaya çalışarak. Açıkçası bir insana bunu düşündürttüğüm için kötü hissetmiştim. "Hayır sıkıntı seninle ilgili değil ben, ben cidden bilmiyorum."

Bunu dediğimde bağdaş kurarak bana doğru dönmüştü bir şeyi tartar gibi bir ifade takınmıştı yüzüne. "Sana bir şey soracağım ama yanlış anlama olur mu?" Başımı salladığımda o malum soruyu sormuştu. "Sen gay misin?" Salak ve dünyadan bîhaber bir ergen olduğum için gay ne demek asla bilmiyordum ve yüzüne boş boş bakmaya başlamıştım. "G-gay nedir?"

Bana gülümseyip elimi tutmuştu. "Yani kendi cinsinden hoşlanmak. Belki de erkeklerden hoşlanıyorsundur." Duyduklarımla yeni bir boyuta geçmiş gibi hissetmiştim bir erkek bir erkekle nasıl olabilirdi ki? Doğaya aykırıydı bir kere bu. "Böyle bir şeyin olduğunu sanmıyorum."

O reddedip elimi daha sıkı kavradı. "Hayır var oppa. İnsanlar her zaman karşı cinse ilgi duymak zorunda değildir. Mesela ben biseksüelim." Tanrı aşkına kaç tane garip kelime vardı, ben hiçbir şey anlamıyordum. O da bilmediğimi fark ettiği için sözlerine devam etmişti. "Yani kızlardan da erkeklerden hoşlanabiliyorum. Bunlar çok normaldir." Kafam git gide karışıyordu ama merakım her şeyin önüne geçmişti. "Peki biseksüel olduğunu nasıl anladın." Bir süre düşünüp tekrar bana dönmüştü. "Çünkü bir kızdan hoşlanmıştım o zamanlar ve kızlardan etkileniyordum ama bir yandan erkeklerden de hoşlanıyordum. Bu kulağa çok karışık gibi gelebilir fakat değil. O durum içerisinde olunca her şey yavaş yavaş çözülüyor."

"Peki ben gay olup olmadığımı nasıl anlayabilirim?" Hmlayarak beni de kendi gibi bağdaş kurmamı sağlamıştı. "Şimdi seni öpebilir miyim? Bir şeyi test etmem lazım." Tereddütlü bakışlarımı fark edince güven vermek ister gibi gülümsedi. "Merak etme ileriye gitmeyeceğim sadece anlamama izin ver."

"Pekala" dediğimde dudaklarımızı birleştirmişti. Bu benim ilk öpücüğümdü ve garipti çünkü hiçbir şey hissetmedim. Dudaklarımızı bir süre sonra ayırmıştı ve merakla gözlerime bakıyordu. "Ne hissettin?" Dürüst mü olmalıyım yoksa onu iyi mi hissetirmeliyim düşünceleri arasında çok gidip geldim fakat "Hiçbir şey hissetmedim." deyiverdim. Yüzünde üzülmeye dair bir belirti görmeyince rahatlamıştım, sonuçta sevgilime öpücüğünden bir şey hissetmedim demiştim ve bu hoş bir şey değildi. Ama o sorularına devam etti ve beni bu karmaşaya daha çok soktu. "Peki benim yerine başka bir kızı düşün ve onunla öpüştüğünü düşün, nasıl hissettiriyor?"

Gözlerimi kapatıp düşünmeye başladım fakat hiçbir şekilde etkilenmiyordum. Gözlerimi hüzünle açınca anlamış gibi devam etmişti. "O zaman bir erkekle öpüştüğünü düşün,  bu nasıl?" Yeniden düşünmeye başlamıştım. Bu sefer kadın figürü yerini erkeği almıştı ve bunu hayal etmek ilk başta garipti fakat güzel hissettirmişti. "B-bu güzel hissettirirdi."  Kız arkadaşım -şu dakikadan sonra eski- bana gülümseyip omzumu sıvazlamıştı. "Jimin oppa gay olma ihtimalin var fakat bunu bir hayalle anlayamayız. Bence evde bu konuyu derince bir araştırıp kendini tartmalısın."

"Ya gay değilsem, biz ne olacağız?" Sorduğum soruyla gülüşü buruklaşmıştı. Şimdiden ilişki meselelerine girdiğim için pişman hissediyordum. "İlişkimiz şu an sen gay olmasan bile biterdi. Çünkü benden etkilenmedin." Gözlerimi kaçırmıştım sözleriyle, mahcup hissetmiştim. "Özür dilerim."

"Hayır, hayır. Bunu benden özür dile diye söylemedim. Tam tersine mutluyum bu durumu erkenden fark etmemiz iyi oldu. Yalan söylemeyeceğim senden hoşlanıyorum fakat aşık da değilim yani anlarsın. Aşık olsaydım ve ilişkimiz ilerlemiş olsaydı daha kötü olurdu ikimiz içinde. Ayrıca bir bakıma kendini bulmana yardımcı olduğum için de mutluyum." Kollarımı ona sıkıca sarmıştım. "Teşekkür ederim Sora-ah, sen en iyisisin." Bu duygu dolu günün akşamı eski sevgilimi dinleyerek homoseksüellik ile ilgili bir sürü araştırma yapmıştım. Bu durumda olan bir sürü insan olduğunu görmüştüm ve bu beni nedensizce gülümsetmişti. Fakat bu güzelliğin kötü bir tarafı vardı, insanlara açılamama. Bunun nedeni ise cinayetlerdi ve bu beni korkutmuştu. O gün güvenmediğim kimseye söylememe kararı aldım çünkü dışlanmak istemiyordum. Hayatım o günden sonra başlamıştı ve benim gözüm daha yeni açılıyordu. Özetlemek gerekirse 15 yaş benim hem kendimi keşfetmemi hem de keşfettiğim kişiliğimin dışlanacağını öğretti, o yüzden sustum...

Güzel yanı ise bugüne kadar ailemin ve yakınlarımın hiçbir şey fark etmemesi. Şu an bir gruba üyeyim fakat üyelere söylemem gerekiyor mu emin değilim. Sonuçta her an beraber olacağız ve özel hayatlarımız iç içe olacak ama şu anlık söylemesem daha  iyi gibiydi. Ama geleceğin bana ne getireceğini bilemezdim.

Bu bölüm sadece Jimin'in geçmişini gördük fakat bundan sonra şimdiki zamana geçicezz