kuyu

kuyu 20

merhaba canlarım 🌹

Bu bölüm biraz kısa fakat bekletmemek için attım bu akşam tekrardan bölüm atacağım

Sizi seviyorum lütfen bol bol oy ve yorum atalım 🤍

~~~~~

Bu gün kuyudan ayrılalı tam bir ay oluyordu abimin verdiği parayla kendime bir ev tutmuştum, burdan işe gidip geliyordum .bir kütüphanede orayı düzenlemekten sorumluyum . ara sıra papatya ,eda ,abim ve doktor arayıp nasıl olduğumu sorsalarda orda neler olduğunu söylemiyorlardı ama  ben hissediyordum.  Onlarla 1dakikadan fazla konuşamıyordum, o günden sonra 10 kilo vermiştim ,dairemden iş ve market alışverişim dışında çıkmıyordum burda zaman çok sıkıcıydı

Karşı tarafta adam ise kızdan pek farklı değildi ne kadar bağlanmıştı okadar küçük zamanda kıza,  1ay olmuştu ondan gideli koskoca 30 gün onsuz uyumuştu ,kokusu olmadan, gülüşü olmadan ,kendi olmadan  . Birşey anlamıştı ama adam , özlem olunca şehir sanki sevdiği gibi kokuyordu her seferinde kız geldi zannedip hızlı adımlarla aşağı iniyor gelmediğini farkedip tekrar yukarı çıkıyordu. 

Hergün asilin ağlamaları kulağına geliyordu oda bu küçücük zamanda kıza çok bağlanmıştı  . Adam asilin kaldığı yere gidip tasmasını çözdü asil hızla aşağı merkeze inerken peşinden indi ,

merkez yine herzamanki gibi kalabalıktı ama sessizdi komutan sessizdi papatya sessizdi doktor sessizdi,  o sırada adamın koluna bir el dokundu adam durgun bakışlarını oraya cevirdi  Ayça adama umut dolu gözlerle bakıyordu genç kadını takmayıp koltuğa oturdu . Kafası allak bullaktı , kızının öyle bir şey yapıcağına inancı yoktu, ama bütün sonuçlar onu gösteriyordu  o sırada komutandan bir ses yükseldi .

"Anka  asili almak istiyor. "

Alamazdı , vermezdi adam .

"Alamaz "

O sırada papatya isyanla konuştu .

"Nasıl alamaz o onun evladı ona onu vermek zorundasın "

Diyemedi genç adam diyemedi ondan bana kalan son şey o diyemedi , yaptığından çoktan pişman olmuştu ama gururuna yediremiyordu o sözler nasıl onun ağzından çıkmıştı .

"Gelir alır "

Genç kızsa diğer taraftan eşyalarını  giyinmiş  işe gitmek için yola koyulmuştu  cebine bir cüzdan koyduktan sonra kütüphaneye doğru ilerlemeye başladı o sırada telefonunu çıkartıp abisini aradı

"Alo abi asili getirme ihtimalin varmı ?"

"Denerim"

cevabı duyduktan sorna telefonu kapatıp otobüse bindi cam kenarına oturup yolu izlemeye başladı  kütüphaneye yaklaştığında otobüsten inip kütüphaneye yürümeye başladı .

2saattir çalışıyordu genç kadın , bir sürü kişi gelmişti bugün . Diğerlerinden daha yoğundu,  kapamasına on dakika kala içeri giren  1kadın 1 erkek görünce oraya doğru  kapatıcağını söylemek  için dönmmesiyle beraber büyük bir   elin burnuna birşey koklatması bir oldu .

Adamsa sıkıntılı bir şekilde asili nasıl kendisi kıza götürebilir  onu düşünüyordu, çünkü kızın sesini kokusunu gülüşünü bağırışını  herşeyini özlemişti,  bir şekilde izin aldıktan sonra adam arabaya binip kütüphaneye sürdü arkada asil yine herzamanki gibi sessizdi bir kere havladığını  görmemişti.

Adam   bir süre daha sürdükten sonra kütüphaneye vardı , kalbi hızlanmış bir türlü sakinleşmiyordu  , kütüphanenin kapısını aralayıp içeri ye girdi, fakat içerisi bomboştu kimse yoktu , biraz dolandıktan sonra komutanı aradı .

"Kardeşin nerde?"

"Kütüphanede "

"Burda yok sana haber verdimi?"

"En son bir saat önce konuştuk. "

"Evi neresi? "

"____caddesi no 8 "

Telefonu kapattığı gibi arabaya atladı adam, küçük kıza bir şey olma ihtimali onu öldürürken ona birşey olduğunu düşününce bile  kahroluyordu genç adam.

15dakika sonra evin kapısına geldiğinde asili  arabada bırakıp hızla kapıyı çalmaya başladı. kapıyı açan olmayınca omzuyla kapıya doğru bir kaç vurmasından sonra kapı açılmıştı,  adam  içeri girip  her yere teker teker baktı   hiçbiryerde yoktu arabaya tekrar binip kuyuya doğru yol aldı .

"Komutan ! "

Komutan hızlı adımlarla merkeze inerken herkezde orda toplanmıştı .

"Nerde!"

"Kim nerde canavar ? "

"Kardeşin nerde yok "

"Nası yok "

"Kaçırılmış pezevenk kaçırılmış hani kardeşindi  lan senin ne bok yapıyorsun onu korumak için ."

Adam önüne gelen herkese yumruk atıyordu o sırada arkadan bir ses yükseldi

"Onu o kadar çok mu seviyorsun?  uğruna herkese karşı çıkabilecek kadar mı seviyosun onu?  "

"Sevmiyorum onu. "

"Oyüzden mi  bana ayrılırken pişmanlıkla bakan gözlerin onla ayrılırken  hala aşkla bakıyordu . "

"Sevmiyorum duydunuzmu kapayın o sikik çenenizi "

"Niye canavar doğruları söylüyoruz diyemi ?

canavar arka taraftan seslenen papatya ya baktı 

Niye susuyorsun canavar?  sen o varken mutluydun gülümsüyordun gülüşmeleriniz kahkalarınız burdan duyuluyordu.
o varken caniliği bırakmıştın gözlerinde sevgi vardı  ,

dedimki o zaman bu küçük kız kimsenin yapamadığını yapıyor.  Onun kalbinin dört odacığını kaç günde kendiyle doldurdu,

sen Ayça giderken ona izin verdin , oda hata yapmıştı,  çünkü ona tahammülün  yoktu tek yanlışta onu sildin onu silerken sana baktıkça gözlerinde onun dediği gibi sadece pişmanlık vardı , bu pişmanlık üzüldüğünden değildi onla bir kelime konuştuğun için pişman oldun sen .
ama anka gittiginde ne oldu ? Ben söyliyim  silah çektin,  çünkü gururun yemedi dimi gitme demeye, seni seviyorum gitme diyemedin silah çektin sandınki  o silahı çektiğinde gitmiyecek ama unutma canavar senin sevdiğin kız normal biri değil sen normal birine deli gibi aşık olamazsın . O senin annene benziyor ."

Düşündü genç adam kızı ne kadar sevdiğini düşündü  diyemedi bunu kıza diyemediki

"Şimdi o yok işte canavar sen onu o kapıdan çıkarken silah doğrultmak  yerine affetmediğin  için kaybettin ."

Adam umudunu yitirmek üzereydi kızı bulduktan sonra herşeyi onun istediği gibi yapıcaktı .

O sırada arkalardan bir ses yükseldi

"Ankayı bulabiliriz. "

Adam hızla kafasını edaya çevirdiğinde eda onlara doğru ilerliyordu .

"Anka gitmeden önce böyle bir ihtimalle karşılaşabiliriz diye ona bir yüzük verdim.  yüzük eğer üstündeyse yerini bulabiliriz .