Eliane ❦ TaeKook

İyi Uykular Sevgilim

Eveeet asıl hikayenin akışı bundan sonra başlıyor.

Bu bölüm kafanızda birçok soru işareti oluşabilir. Diğer bölümde bu soru işaretlerini kaldırmayı düşünüyorum.

Kısa ve bir nevi geçiş bölümü olarak düşünebilirsiniz.

❦

Kulağımdan çıkardığı küçük cihaza konuşmaya başlamıştı. O sırada ben de kafamı eğmiş bir şekilde yerdeki desenleri inceliyordum. Bu kadın sandığımızdan daha akıllıydı.

"Kim Taehyung senin gerçekten bu kadar düşük bir plan yapabileceğin aklımın ucuna gelmezdi."

"Nasıl anladın?" Taehyung'un boğuk sesi tüm girişe yayıldığında kafamı yerden kaldırıp Apate'ye bakmaya başladım.

"Acelecisin Taehyung. Evdeki kameralar olmasaydı şu an planınız takır takır işliyor olurdu." gözlerim büyümüştü. Evimde bunca zaman kamera mı vardı? Onca zaman boyunca birlikte olduğum tüm kadın ve erkeklerin ertesi gün ortadan kaybolmaları ve asla ulaşamamam bu yüzden miydi? Apate her hareketimi izliyor demekti bu. Anlık gelen ürpertiyle gözlerimi kapayıp derin bir nefes aldım.

"Ben onu kullandım. O, o dosyaya ulaşmam için küçük bir piyondu sadece. Konu senle benim aramda bırak onu."

"Sana bırakmak istemiyorum. Kendim öldüreceğim."

"Bak Apate eğer ona bir şey olursa bu sefer seni yaşatmam bilmiş ol."

"Altı üstü bir piyon."

Konuşmasına devam etti.

"Ah Taehyung! Baban gibisin."

"Kapa çeneni . Jeongguk nerede?" Apate'nin gözleri beni buldu. Başka bir evrende be Apate...

"Baban da aynı senin gibiydi. Çok aceleciydi." biraz duraksadı. Sonra tekrar devam etti.

İstediği her şeyi anında elde etmek isterdi. Bak ama ne oldu sonunda her zaman yavaş ilerleyen ben kazandım. Baban seni hiç sevmemiş, hiç yanında tutmamışken nasıl ona bu kadar çok benzeyebiliyorsun gerçekten hayretler içindeyim."

"Seni bu sefer affetmeyeceğim. Bulduğum yerde tutup--"

"Aaa yanımda küçük bir çocuk var. Ayıp oluyor."

"Ona bir şey olursa seni gerçekten pişman ederim." cihazı yere bırakarak yanıma çöktü. Boşta kalan elini yüzümde gezdirdi. Daha sonra elleri dudaklarıma dokundu. Yaklaşmaya başlayınca geri çekilmek için hamle yaptım.

Apate gözlerini kapayıp sabır dilercesine ayağı kalktı. Elindeki silahı bana doğru doğrultup üç el ateş etti. Kurşunun biri bacağıma diğeri ikisi de sanırsam karın boşluğuma isabet etmişti. Acıyla yerde kıvranırken Taehyung'un bağırışları kulağıma doluyordu.

"JEONGGUK!"

"İYİ MİSİN SES VER"

"Hadi Jeongguk ses ver bakalım." ağzımı açıp bir şeyler söylemeye çalıştım fakat nafileydi. Acı dört bir yanımı sarmıştı. O sırada Apate silahın namlusunu Taehyung'un verdiği küçük cihaza doğrulttu. Bir el sıktı. Cihaz paramparça olmuştu.

Apate tekrardan benim yanıma çöktüğünde görüş alanım iyice daralmış ve bulanık görmeye başlamıştım.

"Bana ihanet etmekle çok büyük bir yanlış yaptın küçüğüm."

"Şimdi bedelini ödeyeceksin."

"Tae seni yaşatmayacak."

"Hah ben bu dediğine üç gün gülerim. Hem sen onu tanımıyorsun."

"O, insanların duygularıyla oynayan, acımazsız, riyakâr bir adam. Şeytanın vücut bulmuş halidir belki de." konuşması bitince ellerini saçlarımda gezdirdi. Okşadı.

Gözlerim kapanırken son duyduğum Apate'nin iyi uykular sevgilim cümlesi olmuştu...

❦

❦

❦

Gözlerimi açtığımda beyaz bir tavan beni karşılamıştı. Görüşüm bulanıktı. Kafama sanki binlerce iğne batırılmış gibiydi. Gözlerim sağa ve sola doğru hareket etti. Camları bile olmayan bembeyaz bir odadaydım. Sahi ne olmuştu bana?

Kendimle çelişki içindeyken kapı açıldı. Içeriye tanımadığım kişiler girip öylece beklediler. Ardından içeri uzun boylu, yeşil gözlü bir kadın geldi. Bir şey söylemeden yanıma kadar geldi.

"Durumu nasıl?" Apate'den önce giren sivil kıyafetli ve muhtemelen doktor olan adam konuştu.

"Günden güne daha iyi oluyor efendim."

"Neredeyim ben?" Apate bana döndü.

"Sevgilinin yanındasın Jeongguk." ne olmuştu bana böyle hiçbir şey hatırlamıyordum.

"Sen benim sevgilim misin? Neden hiçbir şey hatırlamıyorum?"

"Hatırlamaman normal Jeongguk. Başına sert bir darbe aldın."

"Ah! Hiçbir şey hatırlamıyorum."

"Ben sana hatırlatacağım sevgilim..."