3.Bölüm

601 44 111
                                    

Hürkan ilk başta telefonu duymamış gibi yaptı.Tekrar yavaşça yaklaştı Emre'ye.Emre ise elinden geldiğince uzak durmaya çalışıyordu ondan.Sonunda Hürkan telefonun sesine dayanamadı.Söylenerek kendini geri çekti.

"Alo,Kaan?"

"Alo?Abi niye açmıyorsun telefonu ya,kaç saattir arıyorum seni."

"Ya...Telefon sessizdeymiş o yüzden duymadım."

Hürkan bu söylediği yalana kendisi bile inanmıyordu.Karşı tarafın da inanmasını beklemiyordu zaten.Ama şaşırtıcı bir şekilde Kaan ona inandı."Bugün keyfi pek bir yerinde..."diye düşündü Hürkan.Yüzünde küçük bir tebessüm belirdi.

"ABİ SANA KAÇ KERE DİYORUM,ŞU TELEFONU SESSİZE ALMA AMK.YA TELEFONU BAŞKA BİRİ AÇIP CIA AJANINIZ ÖLDÜ DESEYD-"

"OLM,ÖYLE BİR ŞEY OLMASI İMKANSIZ AMK!"

"YA OLSAYDI..."

"SANA ÇİKOLATALI KEK YAPAR MEZARINDA YERDİM."

"AH CANIM HÜRKANİM YA."

"HFKSHDKSJDKWJKDHSKDBSKDBK Neyse sen ne diye aramıştın?"

"Ya abi benim işte bir sorun çıktı.Bana ayak pedikürü yaptırmıyorlar.Ben daha onlara kırmızı oje surucektim."

"Üstüne siyah katman da yap,çok güzel durur."

"Hemen.Neyse ben kapatıyorum.Yayın işini de yarın falan hallederiz,olur mu?"

"Tabi sen,nasıl istersen."

Hürkan telefonu kapatıp Emre'ye döndü.Tam yayın işinin kaldığını söyleyecekken,Emre'nin ona olan bakışlarını gördü.Bir anda dili tutuluverdi.

"Kanka...bugünkü plan iptal ..."

Emre meraklı bir tavırla kafasını kaldırdı.Kaşlarını çatarak sordu.

"Neden?"

"Kaan hakkında bir sorun çıkmış.Bu arada bu gece senin evindeyim."

"Dur bir dakika,ne?"

Emre anlamamış gibi kaşlarını çatmisti.Hürkan'ın çoktan ceketini alıp aşağı indiğini görünce derin bir iç çekti.Kafasını sağa sola salladı.Yerinden doğruldu ve Hürkan'ın peşinden gitti.Sürücü koltuğuna oturdu.Hürkan da arabaya binince yola koyuldular.

Emre aşırı derecede gerildiğini hissetti.Hürkan'ın ne yapacağını kestiremiyordu.Bilinmezlik onu daha da heyecanlandırıyordu.

Sonunda Emre'nin evine vardıklarında Emre arabadan indi.Kapıya doğru yöneldi.Binadan içeri girip kendi dairesine çıktı.Bu sırada Hürkan da onun peşinden geldi.Emre derin bir nefes vererek kapıyı açtı.

***
Hürkan içeri girer girmez sırtını duvara yasladı,kollarını birbirine kavuşturdu.Büyük bir bıkkınlıkla Emre'yi izliyordu.Emre onun bakışlarını farketti.Yorgun bir şekilde konuştu.

"Ne var Hürkan?"

Siyah saçlı çocuk kaşlarını çattı.Sinirli gibi gözüküyordu.Başıyla karşı duvarı işaret etti.

"Geç abi,biraz konuşalım."

Emre biraz şüpheyle Hürkan'a yaklaştı.Karşı tarafa geçti.Hürkan bir hisimla ona döndü.Tam bagiracakken aşık olduğu adamın yüzünü gördü.Yakışıklıydı,havalıydı,düşünceliydi.Ama bütün bunlara rağmen aşkın ne olduğunu,Hürkan'in ona ne kadar değer verdiğini bilmiyordu.Hürkan'ı anlamazdı,anlayamazdı.

Hürkan bir cesaretle ağzını açtı.Kendini tutmaya çalıştı.

"Madem beni artık arkadaşın olarak görmüyorsun,madem benden hoşlanıyorsun,o zaman neden...Neden Ali'ye bu kadar yakınsın?"

Esmer çocuk da kaslarını çattı.

"Ne demek istiyorsun Hürkan?"

"O olay...o olaydan sonra seni gördüm.Birçok kez...Ali ile birlikteydin.Bir keresinde siz parkta otururken,sen onun omzunda ağlıyordun.Neden ben değil Emre,neden Ali?"

"Peki ya sen Hürkan?Ömer'le neden bu kadar haşırneşirsin.Sürekli böyle bir temaslar,bir gülüşmeler falan.Yoksa porgola shipi gerçek mi?"

Hürkan ellerini saçlarının arasından geçirirken duyduğu şeyle gözler kocaman açıldı.

"Ne dediğinin farkında mısın sen,Emre?Ne saçmalıyorsun?"

"Ne?Yalan mı?"

Hürkan artık dayanamadı.Bir öfkeyle öne atıldı.Sonunda,bu iki uzun haftanın sonunda artık pes etti.Emre'nin dudaklarına yapıştı.Sonra geri çekildi.Emre ne olduğunu anlamadı bile.Hürkan sıcak nefesi Emre'nin tenini okşuyordu.Hürkan fısıldadı gözlerini kapatarak.

"Sen varken başkasına bakmama gerek bile yok.Görmüyor musun?Senin için resmen deliriyorum."

Biz Daha Fazlasıyız (Mengola~)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin