The sun is fun, the land is dandy.
I only talk to dogs because they don't understand me.~~
"Gerçekten çok bunaldım, artık yapamıyorum. Aile baskısı, dışlanmak, dersler falan derken çok yoruldum. Hayat çok yorucu. Keşke ölsem, of."
"Neye ofluyorsun, Miya?"
Güzel sesi içimi titretti, bir insanın sesi bile heyecanlandırabilir miydi birini?
Ah, hayır, o öylesine bir insan değildi ki, Sakusa Kiyoomi'ydi o. Benim Omi Omi'm!
"Hiçbir şey," diye mırıldandım. Gözyaşlarımı görmemesi için koluma sildim ve köpeği sevmeye devam ettim.
"Neden bir köpekle konuşuyorsun ki?"
"Sadece köpeklerle konuşurum çünkü beni anlayamazlar," deyip gülümsedim.
"Miya."
"Efendim?"
"İyi misin?"
Bu soruyla birlikte kaşlarımı çattım, ne alakaydı ki şimdi...
"İyiyim."
"Yalan söyleme bana."
"Söylemiyorum."
"Söylüyorsun."
"Söylemiyorum, dedim. Neden inanmıyorsun? Birden bire ne oldu şimdi anlamadım."
Kaşlarımı daha da çatarak köpeği sevmeye devam ettim.
"Miya."
"Ne va..."
"Kolundaki izler ne?"
Siktir.
Cidden, siktir.
Hemen ayağa kalkıp hırkamı düzelttim.
"H-Hangi izler?"
"Kolundaki."
"Kolumda iz yok, saçmalıyorsun."
Elini uzatıp hırkamın kolunu yukarı ittiğinde yaralarıma sürttüğü için acıyla inledim ve fark edince elimle ağzımı kapattım.
"Bu izler. Bunlar ne?"
"K-Kedi çizdi. Hayvanları ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun..."
"Yalan söyleme!"
Şu an ciddi ve katı halinden çok... Endişeli (?) görünüyordu.
"Özür dilerim," dedim gözlerim dolarken.
"Neden yaptın?"
"Çok üzgünüm."
"Benden değil, kendinden özür dilemen gerek."
Kollarımı boynuna sardığımda karşı çıkmadı, aksine o da ellerini belime koydu.
"Omi-kun..."
"Senden hoşlanmadığım için üzgünüm, belki hoşlansaydım daha mutlu edebilirdim seni ama olmuyor işte. Çok üzgünüm, Miya."
Gerek yok, Omi-kun. Ben ikimize yetecek kadar üzgünüm zaten.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
alien blues - sakuatsu
FanfictionMy teeth are yellow, hello world! Would you like a little better if they were white like yours? [bxb] [haikyuu sakuatsu fanfic] [vundabar'ın alien blues adlı şarkısından esinlenilmiştir] [tw: sh, depresif düşünceler]