alien blues - sakuatsu

3

Oh no, more suprises, guess it's like this
I'd do anything for you, Mrs. Highness

~~

"Omi omi!"

Arkasından gelip omzuna elimi attığımda elimi geri itti. Büyük sırıtışım bir anda soldu ama bozuntuya vermedim.

"Ne güzel bir tesadüf, özledim seni."

"Ben seni özlemedim ve bunu sana kaçıncı defa söylüyorum bilmiyorum."

"Naz yapma güzelim."

"Naz değil bu. İstemiyorum seni."

Adımlarım duraksadı.

Sadece bir cümle...

İki kelime...

On beş harf...

Nasıl bu kadar canımı acıtabilirdi?

İstemiyorum seni.

Ah, Atsumu, ne kadar da aptalsın! Kim ister ki seni?

"Miya? İyi misin?"

Gözyaşlarımı görmesini istemedim, gözlerimi koluma sildim.

"Ah, iyiyim tabii. Polenler, evet polenlere alerjim var, gözlerim doldu ondan. Sorduğun için teşekkürler."

"Geçmiş olsun, istersen başka bir yerde yürüyelim o zaman."

"Neden böyle yapıyorsun?" dedim bakışlarımı gözlerine dikerek.

"Nasıl yapıyorum?"

"Bir istemiyorum seni, diyorsun, bir beni düşünüyorsun. Gerçekten artık ne düşünmem ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Neden beni böyle bir durumda bırakıyorsun? Senin için her şeyi yaparım, cidden. Senden hoşlandığımı bilerek bunu yapıyorsun. Duygularımla oynamak mı istiyorsun? Omi-kun, lütfen aşkımı ciddiye al. Ciddi bir insan olmayabilirim ama sana olan sevgim şaka veya dalga geçilebilecek bir konu değil. Lütfen."

"Ah, üzgünüm. Bundan sonra öyle yapmaya çalışırım, Miya. Böyle hissettiğini bilmiyordum, sadece dalga geçiyorsun sanmıştım. Lütfen böyle şeyler hissettiğinde veya kırıldığında karşındaki kişiye açıkça söyle."

Bu muydu yani? Bu kadar kolay mıydı?

Gülümsedim ve teşekkür ettim.

"Seni çook seviyorum, Omi Omi! İyi ki varsın."

"Sağ ol."

"Sizin için her şeyi yaparım, majesteleri," deyip önünde eğildim.

Utanıp kafama vurması bile tatlıydı.