14.Bölüm

55 5 0
                                    

                                              
Öncelikle selam.
3 aydır buralarda yoktum malesef. Gerçekten üzgünüm. Konular ödevler derken sadece defterimde yazıyorum buraya uğrayamıyorum malesef. Her neyse
Yeni bölümde yeni karakterimizi biraz daha gözüktü ve açıkçası Taha'nın gelmesi biraz ritim kattı gibi bence.
O zaman iyi okumalar dilerim...

                                              &&&
Kapıyı sessiz bir şekilde kapatıp, sırtımı kapıya yaslayarak oturdum. Sadece sessizce sesleri dinlemeye çalıştım.

"Odamdaydı ,gelir birazdan."

"Tamam."

Enes gidene kadar odamda duracak değildim. En sonunda odadan çıkıp yavaş adımlarla mutfaktan gelen seslere doğru ilerledim. İçeri girdiğimde masada oturan fakat sırtı bana dönük olan Enes'i fark ettim.
Umursamazca tezgâhtan bardak alıp su doldurdum.

"Konuşmayacak mısın?"

"Neyi konuşayım ki?"

"Mesela senin bir daha gitmeyeceğini, burada kalacağını olabilir."

"Yok ya onu konuşmayalım. Bence Ömer'i de bekleyip kim kimi neden tehdit etmiş onu konuşalım."

Stres olduğu boncuk boncuk terlemesinden belli oluyordu. Yavaşça ayağa kalkıp elimdeki boş bardağı aldı. Arkasına dönüp bardağı yerine koydu. Selin'in kapıda olduğunu Enes'in cümlesiyle fark ettim.

"Selin kapıyı kapatır mısın?"
Selin konuşmadan kapıyı kapatmıştı O ise ellerimi ellerinin arasına alıp konuşmaya başladı.

"Ortada tehdit falan yok güzelim."

"Bunu Ömer gelince konuşalım."
Dememle ellerimi hızlı bir şekilde çektim. Sesi çıkmadan yavaşça ayağa kalktı ve karşımdaki sandalyeye oturdum.
Hayat ne kadar da acımasız değil mi.
Bitmiş haldeydim, yanmıştım. Ya da daha doğrusu yakmışlardı beni. Küllerimden yeni bir şekilde dönmeyi çalışırken hayat buna hep engel oluyordu sanki.

Selin: Arka cebimden çıkardığım telefonla Ömer'e mesaj attım.
" Enes geldi. Hayal hiçbir şey öğrenmeyecek Ömer. Buraya gel ve hiçbir şey olmamış gibi davran."
Telefonu yerine koyacakken bildirim sesi ile ekrana baktım.

"Onun için önemli olanı yapacağım Selin."

Gördüğüm mesajla birlikte boncuk boncuk terlemeye başlamıştım. Hayal her şeyi öğrenirse toparlanamazdı. Burada durmazdı. Ben onsuz yapamazdım, o da bensiz.

15 sene önce . . .
"Hayal nerede?" diyen öğretmenimize bakmıştım. Sonra ayağa kalkıp yanına gitmiştim.

"Selin bir şey mi oldu?"

"Kulağınıza söylesem olur mu?"

"Tabi."

"Bugün Hayal'in Annesi ölmüş. Bana bugün gelmeyeceğini söyledi. Uyuyacakmış öğretmenim."

"Tamam kızım haber ettiğin için teşekkür ederim. Hadi sen geç yerine."

. . .

Yurda gelmiştik. Herkes odasına dağılmıştı. Bende Hayal ile birlikte kaldığımız odaya girdiğimde Hayal yatağından dizilerini kendine çekerek oturmuş elindeki papatyaya bakıyordu. Yatağının kenarına oturarak konuşmaya başladım.

"Hayal bugün öğretmen seni sordu.''
Yüzüme bakıp tekrar elindeki papatyaya bakıyordu.

"Hasta mısın sen?''yine çıtı çıkmıyordu.

"Küstün mü bana?"

" Hayır"

"O zaman neden konuşmuyorsun benimle?"

Çaresiz AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin