3.GÜN

274 10 4
                                    

MEDYADA ATEŞ VAR. ♡♡

YARASI KANAYAN INSANLARIN YANINDA SIYRIKLARIN LAFINI YAPIYORSUNUZ, BÖYLE OLMAZ.

Sabah kalktigimda Esila uyuyordu. Ilk defa ondan önce kalkmistim. Onu şimdilik rahatsız etmicektim. Çünkü daha kamptakilerden hiç biri uyanmamisti. Bende biraz hava almak için çıktigimda ağaca yaslanmis bi sekilde olan Berkay'i gördüm. O da benim gibi erkenciydi. Bi an yanına gitsem mi acaba diye düşünmeye kalmadan o beni gördü. Bende ona gülümseyerek yanına gittim. Yanına geldiğimde "Günaydın guzellik" dedi. Bende hafif bi tebessümle "Sanada" dedim. Sonra ole boş boş konuşmaya başladık. Benimde bi anda aklıma Ateşle aralarında olan husumet aklıma geldi. "Berkay" dedim tereddutlu bi sesle. O da meraklı gözlerle "Efendim" dedi. Cesaretimi toplayip "Sizin Ateşle aranızda ne var?" dedim. Berkay tam ağzını açmış bişi diyecekken arkadan bi ses "Sanene" dedi. Dönüp baktigimda bunun Ateş olduğunu anladım. Ateş "Hem senin bu adamın yanında ne işin var " dedi. Bende "Sizin aranızda her ne varsa benim aramda Berkayla öyle bişi yok o yüzden ben konusabilirim hemde benim kimle konuşacağım seni ilgilendirmez" dediğimde Ateş beni önce bi suzdu. Sonra da "Ne bok yersen ye" diyerek gitti. O gittikten sonra önce bi Berkay'a baktım sonra da cadirima doğru gittim.

Cadira girdigimde Esila kalkmisti. Bana "Disarda napiyodun sabahın köründe" dediğinde Ateş aklıma geldi. Ama ona anlatmadan önce dün yediği boklari anlatcakti. "Onu anlatcam ama sen bana önce dün naptin" dedim. Siritarak "Naptim ki" dedi. "Bence gayet iyi biliyorsun" o da gülerek "fena mi oldu sanki ben Ardayla yakinlastim sende Atesle" Ben ve Ateşle yakinlasmak imkansız gibi gorunuyodu. Bi de bugünden sonra. "Hee sen öle san dün bana oyun oynadı bide az önce olanlar" dedigimde Esila gözlerini buyuterek "Az önce noldu?"dedi. Bende sabah Berkay'i gördüğüm andan itibaren anlattim.

Esila'nin mal mal soruları karşısında mahsur kalmıştım. Ve sonunda dayanamayip elimdeki bardakta olan suyu Esila'nin suratına döktüm. Esila bana hem kizgin hem de o tatlii bakisli bi şekilde "saol ya gerçekten yüzümü yikadin" bnde onun bu tavrına gulmustum.

Çadırdan Esilayla birlikte ciktigimizda diğer kampcilar uyanmisti. Arda bizi gördüğünde yanımıza geldi. Ateş ise kendi sandalyesinde oturarak etrafa dik dik bakiyordu. Arda ikimizede "Günaydın kızlar bugün napcaksiniz eğer bi planiniz yoksa şu kayaliklara Atesle birlikte tirmancaz çok güzel bi manzarası varmis gelmek ister msiniz?"dedi. Bizimde bugün bi planimiz olmadigindan kabul ettik. Yanımıza bi kaç atıştırmalık ve su siselerimizi aldık. Biz cadirin önüne ciktigimizda Arda ve Ateş çoktan hazırdı. Ateş "Bunlarda bizle gelcek" dedi. Ardada "sana söylemeyi unuttum kizlari da davet ettim" dediğinde Ateş Arda'ya sonra goruscez senle gibi bi bakış attı.

Arda ve Esila birlikte sakalasarak gidiodu. Ben ve Ateş arkada her zmn ki gbii sessiz sakin yuruyorduk. "Ateş" dediğimde bana cevap vermedi. Ben de "Bana kızgın misin?" dediğimde "Biz seninle neyiz ki ben sana kızgın olcam" demisti. Çok üzülmustum. En azından şu 3 gunde arkadaş bile olamamıştıydik. Daha fazla ustelemedim. Çünkü usteledikce daha çok can sıkıcı sözler söyleyip moralimi alt üst edebilirdi. Sonuçta buraya eğlenmeye gelmiştim. Onu takcak degildim. Belki takiyordum. Evet takiyordum. Ama bunyem ole ben napim mk. Yolculuk sırasında Ateş'in tavırlarıyla uğramıştım. Ardaya "Daha çok var mı?" dediğimde Arda bana eliyle yüksek bi yeri gösteriyordu. "Daha orayı tirmancaz Hazelcim" dedi. Bende "Ohaa ne kadar uzak ya biz en iyisi yol yakinken geri dönelim" dedim. Ateş'de alay ederek "Arda bunun geleceğini soyleseydin onun için bi araba tutardik" dediginde herkes gülmeye başladı. Bende "çok komikse ben neden gülemiyorum acaba." dedim. Ateş ise "Çünkü sen gerizekalısin böyle esprileri anlamaman normal" dediğinde gerçekten artık çok sinir olmaya başlamıştım. "Yeter ya sen napmaya çalışıyorsun 3 gündür beni assalayip duruyosun naptim ben sana" dedigimde "Senle sadece egleniyorum cici kiz ilerleyen zamnlarda nden böyle olduğumu anlarsın" dedi. Sadece bakakalmistim. Başka da bişey demedim.

Sonunda tepeye zor da olsa gelmistik. Çok yorulmustum. Hem de dünden daha çok yorulmustum. 2 saatiir hiç dinlemeden yoldaydik. O yüzden tepeye varır varmaz kendimi yere atmistim. Direk uzanmistim. Tek yorulan ben değildim hepsi yorulmustu. Onlar da benim gibi uzandilar. Hepimiz sessizdik. Gökyüzünün güzelliğini izliyorduk. Sessizliği Arda bozdu. "Tek acikan ben miyim acaba" dedi. Esila'da "Haklisin aslında bende aciktim." Gerçekten bende acikmistim. Çantadan yemeklerimizi cikarip yemeye basladik. Ben bitirdigimde tekrar eski yerimi almıştım. Diğerleri daha yiyordu.

Hava birden bozulmuştu. Gökyüzü kararmisti. O güzelim bulutlarda şimdi eser kalmamisti. Biz de yağmur başlamadan gitmeye kalktik. Fakat biz ayaklandigimizda yağmur fena bastırmisti. Hareket bile edemiyorduk. Ne yapcagimzii sasirmistik. Ve ustumze bi toprak parçasının geldiğini gördük. Hemen adimlarimzi hizlandirmaya çalıştık. Ama yapamiyorduk. Toprak parçası bize çok yaklaşmisti. Esila ve Arda kacabilmislerdi. Ben ve Ateş kalmıştık. Ateş elimi tutmuştu. Ta, birlikte kosarken toprak parçası bizi alıp götürüyordu. Ve biri beni durtuyodu. Karsimda Esila'yi görünce sasirmistim. Önce bi havaya baktım günlük guneslikti. Az önce gördüğüm rüya olduğuna sevinmistim. Ama en güzel yani Ateş'in elimi tutmasiydi. Esila "uykucu kötü bi rüya mu gördün" Bende evet anlamında kafamı salladim. Şimdi anlatmaya kalksam useniyordum. Esila orayı topluyordu. Arda ve Ateş ise manzaraya bakiyordu.

Hava kararmaya yakındı. Biz de kayaliklardan aşağı çoktan inmiştik yokustan inince çabuk inmistik. Az bi yolumuz kalmıştı. Susamistim. Çantami actigimda koca bi bocekle karsilastim ve bagirarak cantayi yere attım. Çünkü bocege karşı bi fobim vardı. Ağlamaklı olmustum. Ateş'e yine rezil olmuştum. Cnku beyfendinin hosuna gitmiş gülüyordu. Esila ne oldunu anladigi için cantayi yerden alıp icindeki bocegi cikardi. Arda "Tamam daha fzla korkma öldürmeyi ya" dedi. Bende biraz sakinlesmistim. Esila o cantayi takmicami bildiği için kendi taşıdı. Korkudan hala kalbim kut küt atıyordu.

Kamp alanına vardigimizda kampcilar sarki söyleyip dans ediyolardi. Bizde onlara katıldık. Esila ve Arda yorulmalarina rağmen kalkıp dans ediolardi. Bnde onlara hayran hayran bakıyordum. Kafamı cevirip Ateş'e baktığımda onun bana baktığını farkettim. Ben ona bakinca oda kafasını yana çevirdi. Bende hafif bi gülümseme olusmstu. Dans edenleri izledkce benim uykum geliyordu. Bende dayanamayip cadira gittim. Üstümü değiştirip yastığa kafamı koydum. En sevdiğim müziği dinleyip uyumaya başladım.

Kamptaki Bir AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin