Merhabaaaaa❤︎
❥︎❥︎❥︎❥︎
"Doruk."
Ak sakallı dede?
"Doruk, uyan."
İstemiyorum be dedem. Ölmek için çok gencim.
"Doruk! Uyan artık ya öğlen oldu."
Durun biraz bu ses ak sakallı dedeme ait değildi. Gözlerimi açtığımda şaşı bir şekilde karşımdaki gözlere bakmaya başladım.
Timuçin uyandığımı görünce gülümseyip dikleşti.
"Sonunda! Hadi kalk. Biz kahvaltı ettik. Aslan bugün için iyice dinlenmeni istediği için uyandırmadık seni. Giyin ve aşağı gel."
Timuçin odadan çıkarken oflayıp yataktan kalktım. Bedenimi esnetip lavaboya yöneldim. İşlerimi halledip odaya geri döndüm. Üstümdeki pijamalardan kurtulup siyah bol bir tişört altına siyah dar bir pantolon giyindim.
Odadan çıkıp aşağıya indim. Önümden geçen bir hizmetliyi durdurdum.
"Mutfak nerede acaba?"
Kadın, "Beni takip edin lütfen." Dediğinde birlikte mutfağa girdik. Dolaptan birkaç kahvaltılık çıkardım. Kendim içim güzel bir menemen yapacaktım. Hizmetli kadına tavanın yerini sorduğumda, "İsterseniz ben yapayım size." Demişti. Tabii ki itiraz ettim.
Bu hayatta en iyi yapabildiğim iki şey vardı. Biri gezmek, ikincisi de menemen yapmaktı.
Menemeni yaptığımda mutfağa o güzel kokusu yayıldı. Ağzım sulanırken bir kenara oturup yemeğe başladım.
Aslında benden iyi bir şef olurdu. Bu düşünceme hak verircesine kafa salladım.
"Menemen kokusu! Allahım!"
Kapıdan gelen ses ile bakışlarım o tarafa döndü. Timuçin etrafı koklaya koklaya bana yaklaşıyordu. Kaşlarım çatılırken Timuçin sırıtıp karşıma oturdu. Eli ekmeğe gidip büyük bir parça kopardı.
Menemenin büyük bir kısmını ağzına tıkıştırdığında şaşkınlıkla ona baktım. Canım menemenimin yarısı gitmişti!
"Imm, ellerine sağlık Gülsüm abla."
Gülsüm denen kadın ayıkladığı fasulyeyi bir kenara koyarken, "Ben yapmadım o menemeni Timuçin oğlum. Doruk Bey yaptı." Dedi.
Timuçin'in bakışları bana çevrildi. Kaşları şaşkınlıkla kallarken ağzındaki lokmayı yuttu. Sırıtıp elini çenesinin altına koydu.
"Seninle bir anlaşma yapalım."
Kafamı yana eğerken göz kırptım.
"Sen bana her sabah bu menemeni yap, bende istediğin bir şeyi yapıyım."
Oldukça cazip gelen bu teklife tabii ki de hayır demeyecektim. Kafamı olumlu anlamda sallarken Timuçin'in uzattığı eli sıktım.
"Anlaştık."
Ayağa kalkıp her şeyi yerine koydum ve bulaşıkları makineye dizdim. Mutfaktan çıkıp salona girdim. Aslan masadaki kağıtları okurken bir yandan bilgisayarda bir şeyler yazıyordu. İçeri girdiğimde bakışları saniyelik olarak bana kaydı. Umursamadan işlerine devam ederken karşısındaki koltuğa oturdum. İçeri Timuçin ve kucağında Safir girdi.
Safir, amcasını gördüğünde heycanlı heyecanlı hareketlenmeye başladı. Aslan yeğeninin bu haline gülümseyip ayağa kalktı. Timuçin elindeki bebeği Aslan'a verip koltuğa oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİ PAYLAŞTIKÇA GÜZEL / B×B×B
General Fiction"Babana söyle yarın seni istemeye geliyoruz." Aslan'ın bu söylemine karşılık göz devirerek güldüm. "Gelin, gelin ama gelirken emekli bir askerden dayak yiyeceğinizi bilerek gelin." Timuçin, elindeki birayı gökyüzüne kaldırıp, "Kayınbabama se...