~NEW GİRL~!(E.X.O)

4~You're Great Baby~

Y/N: Oy verseniz bi taraflarınız kırılmaz,Dünya başınıza yıkılmaz...Burayı bizzat rüyamda gördüm. Sehun'a benzeyen birinin sırtını okşuyordum.Çok güzel bir rüyaydı...(sapıkça mı bu .-. özür dilerim. bilmiyorum ya sevildiğinizi hissedin çok güzeldi.)

Sehun Hana'nın boyun girintisine yerleşmiş, Hana ise onun belini tutuyordu. Aşkla yürüyerek karşısındaki 10 adama geliyorlardı. O 10 adam ise şaşkınlıkla onları izliyordu. Hana gerçek bir gülümsemeyle sevgilisini tanıttı;

Hana:''Merhaba bu Sehun,Onu çok seviyorum.''

Sehun:''Merhaba ben Oh Sehun,Ona bayılıyorum.''

Bunları söyleyerek tekrar birbirlerine sarıldılar.

***

Chanyeol:''B-Biz senin s-evgili-n olmadığını z-zannediyorduk?!''

Hana:''SEVGİLİM DEĞİL YÜREĞİM.''

Sehun:''Benim alerjim var diye parfüm sürmüyor. Onun kokusuna kadar her şeyine aşığım.''

Kris şaşkınlıkla tutkulu çifte bakıyordu. Dünkü sinsi Hana ile bu Hana'yı karşılaştırırsak aynı insan olmaları imkansız gibi bir şey.

Hana:''Her neyse, Sen niye sokaktaydın?''

Sehun:''E-Eee..........şe-y....kira-''

Doğru..Kira.......

...

Hana'nın gözünden bir kaç yaş damlamaya başladı.

Sehun da onun hiç ağlamadağını biliyordu. Onun için ağladığını görünce dayanamayıp gözüne masum bir öpücük kondurdu.

Bunu görünce dayanamayan üyelerin yüzü düşmüştü. 2 saniyede üzülebiliyordu. Duygusuz sanılan bu kız...5 dakika bu şekilde devam etti.

Suho dayanamayıp lafa girdi;

Suho:''İSTERSEN BİZİMLE KALABİLİRSİN SEHUN!!''

Sehun ve Hana şok olmuş biçimde onlara bakıyordu.

Sehun:''Ama, kocaman 21 yaşında adamım,benim yükümü kim taşır ki?''

Suho:''BEN TAŞIRIM,BÖYLE AĞLAMANIZ ÇOK ÜZÜCÜ.''

Hana:''Bir anlık gaza geldin Suho..Bunun sonucu iyi olmayabilir iyi düşün. Gerçekten iyi düşün...

Suho:''TANRI AŞKINA PARASI ÖNEMLİ DEĞİL GEL BİZİM YURDUMUZA!''

Sehun Suho'nun ağlamaklı yüzünü görünce tamam dedi. Biraz olsun gülüyorlardı. Her şey çabucak gelişiverse de umurlarında değildi.

Birden Suho hissettiği ellerle irkildi.

Yanına baktı ve onu taşıyan 2 bedeni gördü. Şaşkınlıktan altına edecekti. O yükseklikten çok korkardı. O anki korkusuyla Sehun'a veya Hana'ya tekme atması olağan bir durumdu. Onlar ise bağırıyordu.

''SUHO!SEN ÇOK YAŞA! PARA TANRISI ÇOK ŞÜKÜR SANA!''(bunu hangi kafayla yazdım acaba.)

Suho şimdi de gülmeye başlamıştı. Şuan bir kız ve bir erkek tarafından götürülüyor ve giderken de komik bir marş dinliyordu.

Tutkulu çift en sonunda Suho'yu bıraktı. Suho gülümseyerek cebindeki anahtarı çıkardı. Üyeler ağızlarıyla davul efekti yaptılar. En sonunda kapı açıldı.

Sehun geniş yurda bakıyordu. Gerçekten çok güzeldi. Parkeler siyah beyaz,sade ama şık bir düzen,salondaki renkli halı,dev televizyon....

Sehun mutluluk hormonlarını fazla salgıladığı için Suho'nun üstüne atlayıp ona sarılmaya başladı.

Sehun:''Seni çok seviyorum! Teeşkkür ederim!Bunun karşılığında tüm ev işlerini ben yapacağım HYUUNG~~

Suho:''Sehun...''

Sehun:''?''

Suho:''Kalk...''

Sehun:''Peki.''

Sehun kalktığında Hana'nın boyun girintisine geri yerleşmişti. Kedi gibi kıvrılmış Hana'ya sarılmıştı. Hana savunmasız bir şekilde Sehun'un saçını okşuyordu. Bu sarılma onun iç organlarını ezse de hasretini gideriyordu.

Chanyeol garip çifte hala alışamamıştı. Normalde Erkek otururdu, kız uzanırdı,erkek onun saçını okşardı falan. Ama burada tam tersi?

Chanyeol bunları düşünürken dün geceden kalma resimi gördü. Kahverengi sehpanın üzerinde duruyordu. Resmi alıp Sehun'un yanına getirdiğinde tamamen aynısıydı.

Chanyeol:''DEMEK ÇİZDİĞİN KİŞİ SEHUN'DU?!''

Hana:''Evet.''

Chanyeol:''Neden dövmeli çizdin ki?''

Hana:''Bilmem. Vücuduna bir şey katmak için?''

Chanyeol'ün aklına fesat fikirler gelmeye başladı. Bugün yeterince şoku atlatmıştı zaten. Koltuğa uzanıp huzurla çifti izlemeye başladı.

Tao:''ALTI SÜPER KAHRAMAN İZLEYELİM!''

Xiumin:''Senin aklın hala orada mı cidden?''

Tao:''Ne var bunda?''

Xiumin:''Hiç bir şey Tao...Hiç bir şey....

***

Tao'nun zırvalarına katlanamayıp filmi izlemeye başladılar. Mısırlar patlatıldı. Pijamalar giyildi.(Hana ve Sehun hariç.) Sinema efekti vermek için evdeki tüm ışıklar kapatıldı. Aksiyon dolu bir film olsa da romantik çifti birbirinden ayırmamak için onlar koltuğa dizilirken o ikisi yerde izliyordu. Yastığı koltuğa dayayıp ikisi de izlemeye başladılar. Diğer 10 kişinin 9'u da onları izliyordu. Filmi takan tek kişi Tao'ydu.

Tao filmi izlerken ''Wooah'' ''OOHhh'' gibi sesler çıkarırken diğerleri pür dikkat kesilmiş çifte bakıyordu. Karanlıkta pek bir şey göremeseler de televizyonun ışığından onları biraz olsun görebiliyorlardı.

Hana Sehun'un yüzüne baktı. Göz kapakları düşüyordu. Böyle giderse Sehun uyuyacaktı.

Hana:''Sehun... (Üyeler onları dikkatle izler ve dinlerken)

Sehun:''Hmm?''

Hana:Böyle giderse uyuyacaksın....''

Sehun:''Uykumu kontrol edemem güzelim.'' (Üyeler moe moe çiçekleri yayıyor.)

Hana:''O zaman bu şekilde uyuma.''

Sehun:''Hangi şekilde uyuyayım?''

Hana:''Dön ve uzan...''

Sehun:''Nasıl istersen...''

Üyeler onları izlerken onlar kendi dünyalarındaydı.

Şu an bulundukları pozisyon; Hana süz bir şekilde uzanmış. Sehun sırtı dışarıda kalacak şekilde uzanmış ve çenesini Hana'nın boynuna koymuş. Sehun bir bacağını Hana'ya dolamışken Hana da onun sırtını okşuyordu.

Üyeler heyecanla onları izliyor,adeta gökkuşağı kusuyorlardı. Tao onlara bir an baktığında baya şaşırdı. Sonra filme devam etti. Film sonlarına kadar ikisi de aynı pozisyondaydı. Sehun hafif hafif nefes alıp verirken konuşmaya başladı:

Sehun:''Hana..

Hana:''Hmm?''

Sehun:''Sen harikasın bebeğim..'' başını çevirip onun boynuna bir öpücük kondurdu.

Hana:''Sen de...''

Hana da onun sırtını öptü. Üyeler şaşkınlıkla onları izliyordu. Kendilerinin de yok sayıldığını anlayınca uyumaya gittiler. Ama Yeol'ün aklına son anda bir fikir geldi. Kamera koydular. Oradan ne yaptıklarına bakacaklardı. Gün sonunda yüz kızartıcı kayıtlar varsa eğlenceli şeyler olacaktı...