Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
✨
Hermione, Draco'nun aptal muggle günlüğü ile yazdığı şeyi okur okumaz yatağından sıçradı. Yatağının altındaki açık mavi kutuya uzandı. Onu kendine çekip açtığında, Draco'nun söylediği gibi, günlüğünün orada olmadığını gördü.
Gözlerini yumdu ve birkaç kez derin nefes aldı. İçinden okkalı bir küfür savururken, asasına uzandı ve hızla ayağa kalktı.
Dışarısının serin olduğunu bilerek hırkasını aldı ve odasından çıktı.
Ortak salona şöyle bir göz atsa da Harry'yi göremedi. Ron'un da hâlâ gelmediğini varsayarak çıkışa yöneldi. Onlara haber vererek bu olayın büyümesine sebebiyet vermeyecekti.
Gidip kendine ait olanı alacak ve gelecekti.
Binadan dışarı çıktığında, soğuk tenine işledi. Hırkasına daha fazla sarınırken, Draco'nun neden akşam yemeğinde olmadığını şimdi daha iyi anlıyordu.
İyi de Gryffindor ortak salonuna nasıl girmişti? Hermione'nin odasını nasıl bulmuştu? Günlüğü nasıl almıştı? Ve en önemlisi bunlara nasıl cesaret etmişti?
Astronomi Kulesi'ne geldiğinde asasını beline sıkıştırdı ve saçlarını geriye attı. Sessiz olmaya çalışarak merdivenleri tırmandı. Ay ışığı, ona yolunu bulması için yeterince yardımcı olmuştu bu yüzden yolunu görebilmek için Lumos büyüsünü yapmaya gerek duymamıştı. Bu büyüyü yapmadığından dikkat de çekmemişti ve bu durum genç kızı mutlu etmişti.
Yukarıya çıktığında, elleri cebinde dışarıyı izleyen Draco'yu gördü.
Beklediğinden dalgın duruyordu. Üzeri ince gibiydi ancak o bunu pek de umursuyora benzemiyordu.
Kulenin açık alanından gelen rüzgar sarı saçlarını dalgalandırıyordu.
Genç kız, içeriye hızla göz attı ve Draco'nun yaslandığı masanın üzerinde duran günlüğünü gördü. Başta çok da aydınlık olamayan sınıfta onu görmekte zorlansa da, orada duran kalın kapaklı defterin kendine ait olduğunu biliyordu.
Tanrım! Acaba Draco onu okumuş muydu?
Hermione'nin belki de Draco'ya Obliviate büyüsü kullanması gerekebilirdi! Ya da onu tehdit mi etmeliydi? Hayır hayır, kesinlikle Obliviate en mantıklı olandı. Çünkü Draco, orada okuduklarıyla ilgili sonsuza dek dalga geçebilir ya da okulda yayabilirdi! Bunu yapardı. O Draco'ydu.
Genç kız, Draco'yu ve günlüğünü görür görmez tuttuğu nefesini bir çırpıda verdi.
Draco haklıydı. Bu aptal bir muggle günlüğüydü. Kim büyücüler ve cadılarla dolu bir okula, dünyanın en basit kilidine sahip günlüğünü getirirdi ki?
