3. BÖLÜM: AİLE
Kabaran gölgenin altında gizlenmiş bir umudum vardı. Ellerinden tutmak istiyordum. Geçmişe bağlı kalmak istemiyordum çünkü orada kaybolacağımı biliyordum. Bir elimde umudum diğer elimde pranganın anahtarı vardı.
Avuç içlerini kanata kanata anahtarı yıllarca orada gizlemişti.
Bir umudu vardı belki de, tükenip gitmeyen bir umudu vardı. Onu yaşadığı hayatı değil tükenip gitmeyen umudu öldürdü belki de. O her gün ölüyordu. Garip duygular içerisindeydim son günlerde yaşadağım şeylerin üstesinden gelmem kolay olmayacaktı. Geçmişe dönük bir insan değildim ama onlar hep kendilerini hatırlatacak gibiydi. O sonunda yenik düşmüştü ve canını yakan geçmişini avuçlarımın içine bırakmıştı.
Yıllarca ona eziyet eden sevdanın prangasını avuç içlerimin arasına bırakmıştı.
Adı hem var hem yok gibiydi yaşadıklarının. Aslında o pranga yaşadıklarının tüm ıspatıydı. Yaşadıklarının bir adı vardı.
Aslan.
Bu isim artık zihnimden silinmyecekti bunu biliyordum. Bu ismi asla duymamıştım ama varlığı hep vardı. Oradan ayrılırken son bir kez daha ardıma bakmıştım ama yine ses yoktu. Böylece sessizce vedalaşmıştık. Onu belki de asla göremeyecektim. Onunla beraber bütün yıkıntılarımı da bu şehirde bırakıyordum.
Onu hırpalayan ne varsa avuç içlerimin arasına bırakmıştı.
Braydon'u çocuk esirgeme kurumundan almıştım. O an ki mutluluğu gözlerinden okudum. Yıllarca bir fanusa kapalı gibi yaşayan kardeşim nefes alıyordu artık. Zaman her şeyi silerdi miydi bilmiyorum ama tek bildiğim yeşeren umutlarım vardı. Gün gelir belki onlar da açardı. Uzun zaman sonra Fransa'dan ayrılmak garip gelmişti. Burayı terk etmeyi bırakın hayalini bile aklımdan geçirmemiştim. Şimdi ise büyük adımlar atmıştım. Kendim için değil belki ama küçük kardeşim içindi herşey. Yeniden nefes almamız mucize gibiydi.
Ben ona o bana tutunuyordu.
Büyük adımlarım beni bu ucağın içine sürüklemişti. Gözlerim yarı kapalı bir halde bulutları izliyordum. Yanımda Braydon ve Irmak vardı. "Liya, iyi misin güzelim?" Diye sordu Irmak.
Bu uçağa bindiğimizden beri onuncu defaydı soruşu.
"Ağrın var mı?" Diye sessizce fısıldadı Braydon bunlardan habersizdi. Bu yüzden sessizce konuşuyordu. Başımı yan tarafa çevirdim ve "iyiyim," dedim sadece. Irmak yerinde duramayarak "inanılmaz ya benimle birlikte geliyorsun," dedi heyecan içinde.
Çaresizliğim bana neler yaptırıyordu böyle? Onu ardımda bırakıyordum. Ona ne kadar kötü deseler bile bana çok kötü davranmasına rağmen onu sevdiğim için beni garip buluyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Yeniden
RomansaBu hikaye iki kırık kalbin birbirini onardığı bir hikayeydi ama kırık olduğunu en azından ben biliyordum asla eskisi gibi olmayacaktı. En azından kırık olduğu hep görülürdü işte bu yüzden aşkın yeniden doğması hepimizin hayatına umut getirecekti. ...