S A L E M.
1 9 8 3Dante Greenleaf, hayatında sadece bir kez neredeyse aşık olmuştu.
Liseli olmanın verdiği heyecandan mıydı yoksa gerçek bir his miydi, bunu bilemiyordu. Ancak genç kızı aldatana kadar gerçekten sevdiğini sanmıştı.
Klasik New York yolları dışında bir şeyler arıyordu ve tercihini Boston'da bulunan sakin bir Salem bölgesini ziyaret etmekten yana kullandı.
Yanına kıyafet dahi almamıştı. Uzun süre kalmayacaktı, sadece biraz hava değişikliğine ihtiyaç duyuyordu ve Abigail'i havaalanına bıraktıktan sonra kulağına fısıldamayı seven şeytanı onu Lilith'i bulacağına dair yönlendirmişti aslında.
Dante onu dinledi.
Saatlerce araba sürmüş, ormanın ortasından yol almıştı. Hem yorucu olan hem de kafasını dinlemesini sağlayan araba yolculuğunun ardından Boston'ın merkezine yakın bir bölgede kendisi için biraz alışveriş yaptı ve geceyi geçirmek için bir otele yerleşti.
Planı olmadan seyahat etmekten zevk duyuyordu. İlk gününü şehrin merkezinde geçirdi. Lüks restoranları ziyaret etmiş, annesine hediye etmek için bir kolye almış ve babasının arkadaşları ile karşılaşmaktan kurtulamamıştı. Onların ekonomik ve politik sohbetlerine ortak olmak zorunda kaldığı saatlerde sigara içerek sabrını korumuştu. Greenleaf soyadını taşımak bazen bir lanetten ibaret oluyordu ama neyse ki Dante buna alışmıştı. En azından sosyetenin içinde hoş kadınlar vardı. Dante ne zaman bir davetten sıkılsa, onlardan biriyle partiyi başka yere taşıyordu.
İkinci günü daha temkinli davrandı. Lüks yerlerden uzak durdu ve sadece birkaç eski dostu ile kahve içti. Her zaman olduğu gibi sadece onları ve bitmek bilmeyen sorunlarını dinledi. Ancak kendisi hakkında hiçbir şey anlatmamıştı, her zaman ki gibi. Gizemli olmayı tercih ederdi. Çünkü insanların onu tanımasından hoşnut olmuyordu. Onu sadece James tanır ve bilirdi, sıkıntısını ya da anılarını anlattığı tek kişi oydu. Dante bile neden James'e bu kadar güvendiğini bilmiyordu. Sadece onun iyi bir dost olduğuna emindi, o kadar.
Boston'da iki gün geçirdikten ve yeterince yalnız kaldıktan sonra otelden çıkış işlemlerini halletti ve son anda verdiği kararla aracına atlayarak Salem'e doğru yola çıktı. İç güdüleri onu yönlendirmişti ya da şeytanı, her neyse. Hemen New York'a dönmek istemediğini de biliyordu. Bu yüzden birkaç saat daha oyalandı. Zaten bildiği yollarda aracını sürdü ve Salem'in merkezine kadar aracında bağırıp çağırarak şarkı söyledi.
Direksiyona vurarak ritim tutup, dudaklarının arasına sıkıştırdığı sigarayı tüttürerek Salem'e ulaşmıştı.
Benzinlikte mola vererek arabadan indiği sırada Salem'in ortasına bir güneş gibi doğmuştu sanki. Siyah tişörtünün içinde altın gibi parlıyor, hava sıcaklığını bazı meraklı gözler için yükseltiyordu. Tutulmuş omuz kaslarını esnetirken onu dikizleyen hanımların gözlerini her noktasında hissedebiliyordu. Marketten çıkan genç kızlar, Dante'yi gördükten sonra ellerindeki dondurmalar erimesin diye hızlıca yemek zorunda hissetmiş ve onu izlemekten dolayı yürümeyi unutmuşlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dante, lilith'i arıyor
Короткий рассказDante gerçek bir çapkın, uslanmaz bir şeytan ve kızıl saçlı kadınlara bayılıyor. 27042022