MAZOŞİST

Dört Duvar...

Ne oldu ne bitti hatırlamıyorum.Uyandığımda bembeyaz dört duvar arasındaydım.Yavaşça gözlerimi açıp,o bulanık görüntüden bir an önce sıyrıldıktan sonra farkettim ki.. Hastaneydi burası. Vücudumda çeşitli pansumanlar vardı.Bir kolumda yavaş yavaş damlayan serum,diğer kolumda kolumu sıkan tansiyon aleti. O sıra gözüm kapıda ki beyaz önlüklü esmer doktora takıldı.Annemle konuşuyorlardı.

- Ecrin,kendine ne yapmaya çalıştı anlayamadım doktor bey.
-Sakin olun hanfendi,bu konu üzerinde psikayatri doktorlarımız kısa zaman içinde Ecrinle konuşacaktır mutlaka.Fakat göz ardı edilmeyecek kadar kan kaybetmiş,vücuduna hasar vermiş.Biz yine de tedbirimizi alıp burda gözlem altında tutacağız 2 gün.Geçmiş olsun tekrar görüşmek üzere...

Annem saolun anlamında başını sallayıp gözlerini yumdu odanın kapısını kapatıp içeri girdiğinde göz göze gelmiştik.Biraz sinirli,biraz da ürkek yüz ifadesi ile '' Sen ne yapıyorsun kendine,ölmek mi derdin'' gibisinden konuşuyordu.Ona cevap veremeyecek kadar yorgun hissediyordum kendimi.Annem bitap düşmüş şekilde koltuğa oturdu.Arayan soran yakınlarımıza durumum hakkında bilgi veriyordu. O sıra ben de telefonumu arıyordum. Yatağın başında duran masanın üstündeydi.. Uzanmak isterken,canım çok yanmıştı. Yine acı bana zevk veriyordu,vazgeçemiyordum. Bir hamle daha yapıp telefonu aldım. Gelen tonlarca mesaj,arama kayıtları vardı. Rastgele mesajlara bakarken bir mesaj ,gözlerimin yerinden oynatıcak cinstendi. Arayıp sormayan,kaç aydır görmediğim babam bana yazmıştı.

'' Güzel kızım,nasılsın iyimisin? Hastanede olduğunu öğrendim.Aradım fakat açmadın.Çorumdayım,bu akşam dönücem. Nerde olduğunu mesaj at mutlaka,yanına gelicem.''

Annemin bu durumdan haberi varmıydı? Babam beni aylardır arayıp sormuyordu.En son evine gittiğimde beni kapıya koyan o değilmiydi? Şimdi ne oldu? Ne olacaktı?