'Özel ders'

437 46 109
                                    

Yorum istiyorumm yorum bekliyorummm




"Japon mitolojisine göre Tanrı, ruh eşi ve bir gün evlenecek olan çiftleri, serçe parmaklarından, görünmez kırmızı bir iplikle bağlarmış. Kaderin kırmızı ipi inancında, ipin bağlı olduğu yerler ya da hikâyeler değişse de, değişmeyen şey iki insanın kaderini birbirine bağlaması ve asla kopmamasıdır. Hayatın boyunca kaç kişiye âşık olursan ol, ip seni kaderindeki insana, gerçek aşkına götürecektir."

Jimin kitabın diğer sayfasını çevirdiğinde yüzünde ki gülümsemeyi silemiyordu çünkü o çoktan kaderinde ki kırmızı ipe sahip alfayı bulmuştu.
Seokjin hyungun söylediği şeyle bunu daha iyi anlamıştı. Aynı gün doğum günleriydi bunu söylememesini anlıyordu ama artık inkar edecek bir şey kalmamıştı.

Jimin için bir problem yoktu sonuçta ikisinin kaderine kim karşı gelebilirdi ki?
Ailesini karşısına alırdı Namjoon için herkesi karşısına alırdı kalbinde gün geçtikçe büyüyen sevgi sayesinde çoktan leyla olmuştu.
Onun için her şey toz pembeydi ve işin ciddiyetini kavrayamıyor ve hatta Namjoona kızıyordu.

Ama Namjoon için bu kabul görmeyen ve etik dışı bir olaydı tabi ki de kaderin kırmızı ipini duymuştu hatta anneleri ruh ikiziydi ve kaderleri kırmızı iple bağlıydı ama sorun karşısında ki bağlı olduğu kişideydi.

Jimin

O çok güzel, tatlı ve iyi niyetli biriydi ama daha reşit olmayan on dokuz yaşında gencecik bir çocuktu. Aralarında tam on yaş vardı ve kendisi devlet kurumunda çalışan bir öğretmendi. Eğer böyle bir şey açığa çıkıp yayılırsa ortalık karışır ve işinden olurdu.

Seokjinden öğrendiği şey cidden büyük bir bilgiydi ikisinin doğum gününün aynı olması zaten yeterli bir olasılıktı ayrıca Namjoonun bunu Jimine belli etmemesi de her şeyi açıklıyordu. Çünkü kendisi de bir şeylerin farkındaydı.

Babaları salonda televizyon izliyorlardı onlar yatmadan önce konuyu açmalı ve ne olursa olsun istediği şeyi kabul ettirmeliydi.

Boğazını temizleyip kendine çeki düzen vermiş ve odasından çıkıp yavaş adımlarla salona geçti, iki babası meyve yiyip televizyonda belgesel tarzı bir şey izliyorlardı.

"Imm meyve mi yiyordunuz.."

Jimin ortalarına geçip oturduğunda meyve tabağını kucağına alıp babalarına baktı. İkisi bir şey isteyeceğini çok iyi biliyordu çünkü oğulları bir tek zorlamadan ve isteyerek yanlarına sadece bunun için gelirdi.

"Para mı isteyeceksin?"

Jimin hızla başını iki yana salladığında gülümsedi. Tamam para da istiyordu ama önceliği farklıydı şimdi başka bir şey araya sokmaya gerek yoktu.

"Ben bu sefer eğitimle ilgili bir şey isteyeceğim babacığım. Biliyorum iki aydan az bir süre kaldı ama eksiklerimi tamamlayıp sınava girmek istiyorum sizi çok üzdüğümü fark ettim sınavdan en azından elimden geleni yapacağım."

Mingyu ve Dogun birbirine şaşkınlıkla bakarken Jimin yavru kedi bakışlarını onların üzerinde kullanıyordu. Alfa baba Dogun oturduğu yerde dikleşip oğluna döndüğünde ensesini kaşıdı.

"Kursa mı gitmek istiyorsun? Ama kurs paraları haddinden fazla Jimin-"

"Kurs değil baba özel öğretmen tutalım bizim okula geçen hafta yeni matematik öğretmeni geldi adam işinde çok iyi her anlattığını anlıyorum onu tutarsak matematikle ilgili eksiklerim kapanır."

Mingyu kaşlarını çattığında oğlunun bu kadar istekli olmasını anlayamamıştı sonuçta kaç senedir okuyordu ve hiç bir zaman böyle bir talebi olmamıştı. Bir kaç gündür de okula erkenden kalkıp gidiyordu bunun altında başka şeyler vardı.

With You ☽ NamMin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin