'Hotteok'

417 56 105
                                    





"Vay be demek ki sana bunları söyledi, hocadan yana bir şansımız olacak derken önümüzde iki ayın olması üzücü."

Taehyung oturduğu yerde ayaklarını sallandırıp diğer ikiliyle beraber dondurmasını yiyordu. Okuldan sonra genelde takıldıkları mekana gelmişlerdi. Karşılarında güzel bir göl varken eski kimsenin yaşamadığı bir evin çatısında ortam kurmuşlardı. Çevresi tenha değildi tam tersi market ve dükkanlar vardı. Gölün olduğu bölge de oturma yerleri, yürüyüş alanları vardı ve oturdukları yerden tüm manzarayı görebiliyorlardı.

"Adam kendine bir günde hayran bıraktı şaka gibi."

Jungkook omegaya hitaben konuştuğunda dondurmasını bitirip suyunu kafasına diklemişti. Jimin ayaklarını sallayıp kıkırdadığında gözünün önünde onun bakışları, gülüşü belirmişti. Elinde ki kabı istemsiz sıkarken arkadaşlarına döndü.

"Onda farklı bir şeyler hissediyorum ilk gördüğümden beri kurdum değişik tepkiler veriyor."

"Nasıl farklı şeyler?"

Taehyungun sorduğu şeye nasıl bir cevap vereceğini bilmiyordu çünkü bunu kendi de açıklayamazdı. Sadece bugün birbirlerine baktıklarında hissettiği şeyin Namjoonunda aynı şekilde yaşadığını düşündü.

"Onunla göz göze geldiğimde kalbimde tatlı bir sızı oluştu hayranlık olduğunu düşünmüyorum bence o da hissetti."

Jungkook Taehyunga bakmış ve arkadaşının yine birine 'platonik' olarak aşık olduğunu düşünmüştü ama bu geçici bir şeydi çünkü Jiminin ara sıra bu tarz yükselişleri olur sonrada geçerdi.

"Jimin çok kaptırma kendini o senin öğretmenin tamam hayranlık duyuyor olabilirsin ama başka şeyler kurma kafanda."

Jungkook biraz acımasız konuşmuştu ama arkadaşının yanlış şeylere bulaşmasını ve üzülmesini en son isteyecek kişiydi. Taehyung da başını sallayıp ona katılırken Jiminin kaşları çatılmış ve omuz silkmişti. Onu anlamıyorlardı ve anlamamaları da normaldi bir gündür gördüğü bir adama ki bu adam onların öğretmeniydi. Aralarında on yaş vardı ve Jimin on sekiz yaşında olmasına rağmen reşit değildi. Kore de yirmi yaşındaysan reşit sayılır bu tarz şeyler hoş karşılanmazdı. Hele ki arada yaş farkı çoksa bu kabul görmezdi.

"Haftaya on dokuz yaşına gireceksin vay be büyüyorsun hyung."

Taehyungun omegaya bakıp söylediği şeyle güldüklerinde Jungkook omeganın tombul yanaklarını sıkıp onu kızdırdı.

"Nasıl on dokuz olacak bu ya hala bir bebek!"

"Jungkook arkadaş falan demem seni döverim bak."

Jimin işaret parmağını alfaya salladığında sahte bir kızgınlıkla kaşlarını çattı. Taehyung elinde ki dondurma kabından parmaklarına dondurma alıp ikilinin yüzüne sürdüğünde hızla onlardan uzaklaşmış ve koşmaya başlamıştı. Yüzleri dondurma olan ikili onun adını bağırıp peşinden koşarken Taehyung gülüyordu. Üçlü nefes nefese kalana kadar birbirini kovalamış ve pes edene kadar birbiriyle uğraşmaktan vazgeçmemişlerdi.

:::::::

Namjoon yeni taşındığı evinde ayaklarını uzatmış kitabını okurken iç çekti aynı satırları kaç kere tekrar okumuştu saymamıştı. Bir türlü konsantre olamazken pes edip kitabı kapattı ve uzandığı yerden kalkıp kendine kahve yapmak için mutfağa ilerledi.
Dün gece çok iyi uyuyamamıştı kurdu bir türlü rahat durmayıp sürekli konuşmuştu ama ne dediğini de asla anlamıyordu.
Okulda daha ikinci günü olmasına rağmen öğrencilere ve diğer öğretmen arkadaşlarına alışmıştı şimdilik bir pürüz yoktu. Evi de gayet iyi bir yerdeydi okula arabayla on beş dakikalık bir mesafesi vardı.

With You ☽ NamMin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin