Saatler 11 i gösteriyordu ama Mehmet'in hiç te uyanmaya yatağından kalkmaya niyeti yoktu, telefonunu erteleyip duruyordu kaç kere ertelemiş kaç kere uyanıp tekrar uyumuş sayısını o bile bilmiyordu , bildiği tek bir şey vardı o da yatak sanki onu salmıyor sanki dur gitme! Diye haykırıyordu oysa bu güzel güne merhaba demesi lazımdı artık .
Ama yine erteledi...
Saat 12:30 civarıydı artık kalkmak istiyordu ama yatak bir türlü bırakmıyordu yine , tek hamlede yatağından doğruldu, hızlı kalktığı için yataktan yere düşüverdi aniden kafasını yere çarpmıştı bu durum onu bi hayli sinirlendirmişti ayağa kalktı yürüdü ayağına geceden yerde kalan cam kırıklarından birisi batmıştı, bu durum Mehmet 'in çok daha fazla sinirlenmesine sebep olsa da yarayı kapatması lazımdı yara bantı arıyordu ama bulamıyordu en sonunda çekmecelerin birinde bulabildi yara bantını ve yarasını kapattı ama her şeye rağmen bu güzel güne merhaba diyebilmişti sonunda ve elini yüzünü yıkamaya gitti aynada kendini gördü elinin yüzünün şekli değişmiş gözleri sanki hiç uyumamış gibi uykulu bi o kadar yorgun çarptı suyu suratına Mehmet.
Yine sabahı görememişti yine monoton geçen hayatının bir parçası olmaya başlayacaktı ve kahvaltı yapmak için dolabı açtı canı yumurta yemek istiyordu ama hiç te yumurta kıracak havasında değildi, biraz daha bakındı ve dünden kalma pirinç pilavını gördü ısıtmak istiyordu ama doğalgazı açamamıştı, bi an sinirlendi pilavı sert bi şekilde tezgah ın üzerine bıraktı bi kaç pirinç tanesi yere dökülmüştü aldırış etmeden oraya buraya bakındı ama açamadı doğalgazı, mutfağa o kadar yabancıydı ki. Annesine seslendi ama yoktu evde bi an düşündü ve annesinin çalışan bir kadın olduğu geldi aklına, sonra pilavı soğuk yedi boğazından geçmiyordu yanında birşeyler istiyordu canı ama onu da yapmak istemiyor yerinden bir yere kımıldamıyordu.
Mehmet karnını doyurup odasına geçti bilgisayarını açtı yapacak pek de birşey bulamadı ve dışarıya attı kendini, otobüs durağına gitti otobüs beklemeye başladı 10dkka kadar bekledi Mehmet ama gelmedi hala otobüs. Otobüsü beklerken sıgarasını yakmak geldi içinden ve aklına sıgarayı yakarsam kesin otobüs gelir boşa gider diye düşündü ve yakmadı, 5 dakika daha geçmişti sıgarasını yaksa bitirmişti bile.
Sonra durdu aldı bir tek sıgara ağzına çakmağını ateşledi sonra yola baktı otobüs falan yok iyi bari dedi ben bu sıgarayı bitiririm ve hızlı hızlı içmeye başladı.
Derken sağ tarafından bir ses "Mehmet!" Bu babasının sesiydi sağ tarafına korkulu bir şekilde baktı bakmasıyla babasının sıgarayı tokatla beraber ağzına sokması bir oldu Mehmet sıgarayı yutmuştu dudağını da yakmıştı sıgarayı yutarken.
Babası Mehmet i sıgara konusunda uyarmıştı Mehmet de bıraktım demişti ama yalan söylemişti babasına işte.
Babası Mehmet i eve kulağından çekip götürmüştü ama ortada bir yanlış vardı babasının bu saatte evde olmaması lazımdı bu hikayede bir yanlışlık vardı. Mehmet babasının gitmesini bekledi ve babası gider gitmez çıktı yine evden otobüs durağına gitti beklediğinden erken gelmişti otobüs
Otobüste bir tek boş yer vardı oraya oturdu Mehmet.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERİ DÖNÜŞSÜZ YOL
Mystery / ThrillerBir gencin daha ergenlik döneminde yaşadığı ve geri dönüşü olmayan bir yola girmesi ve bu yolda kendine bir yol çizmesini konu alan bir travmalojik hikaye