5.

1.5K 43 0
                                    

Jehat'dan

Bir türlü yatamıyorum gözümün önüne bana hayal kırıklığı ve öfkeyle bakan iki çift mavi göz beliriyordu.Büyümüştü ve olgunlaşmıştı bunu Maral'ı korumaya çalışırken anladım.Havalimanından çıkınca ilk başta onu tanımadım bana doğru gelmesiyle olaya ayıldım.
Doğal sarı saçı dalgalıydı ve üstünde düz kahverengi tonlarda triko elbisesi vardı yanıma geldiğinde boyunun benim omuz kısmımda bittiğini anlamıştım.Beni es geçip arabaya geçtiğinde ilk şokumu orda yaşadım zaten.Benim bildiğim Melis koşa koşa gelir şirinlik yapmaya çalışırdı bunu es geçip bağaja çantasını koyup arabaya geçtim.Şimdi yüzüne bakarken gözlerimi gezdirdim yüzünde,makyaja dair hiç bir şey yoktu ama yüzü öyle kusursuzdu ki mavi gözlerini çepe çevre saran uzun kirpikleri fındık burnu ve dolgun pembe dudakları kendimi toparladığımda bana bağırmasıyla orda da bir afalladım hiç bir şey diyemedim haklıydı hem de sonuna kadar. Konağa geldiğimizde zaten hiç benden tarafa olmamıştı onu odaya çektiğimde gözündeki bakışları işledi içime o kadar kırgın bakıyordu ki konunun Maral'dan uzak olduğuna orda emin olmuştum.Beni akşamdan beri uyutmayan bu düşüncelerle sonun da sabah olmuştu.Üstümü giyinip aşağıya indiğimde bizim kızlar ve Ayşe abla gülüşerek konuşuyordu.
"Bana bir bakışı var Melis lütfen beni kurtar der gibi"
"Ya abart ya abart sadece adamla senin aran daha iyi diye öyle baktım"
"Aynen canım"
"Ne yalan mı adam bütün sınıfı projeden bırakıp seni geçirdi Melis hanım"
Melis Ayşe ablaya bakarak
"Azcık  cilve yaptın mı tamamdır değil mi Ayşe abla"
Ayşe abla bunlara gülerken Melis'in sözleriyle sinirimden öksürdüm.Onlarda bana bakıp hemen kendini topladı tabi Melis hariç bu kızın rahat tavırları beni öldürüyor.Aşağı inip masaya oturduğumda Ayşe abla yanıma gelip "Ağam siz bugün geç çıkacakmışsınız sanırım Adar ağamlar çıktı" başımı sallayarak çayımı içmeye koyulmuşken Melis'in elimden bardağı alıp "Şeker atılmadı"diyip iki tane şeker atmasıyla yüzümdeki mimiksizlikle çayımı yudumlamaya devam ettim ama inkar edemem bu hareketiyle içim ısındı ve kahvaltıda gülüşüp konuşmalarını izledim.

Maral'dan

Melis'in gelmesiyle kendimi daha rahat hissediyordum onunla konuşmak bile rahatlatmıştı beni.Kahvaltı  ederken gözüm bir Jehat amcama birde Meclis'e kayıyordu Melis amcamdan taraf olmasada amcamın bir iki bakışını yakalamıştım bu da beni olsalar güzel olurlar tarafına itmeye yetiyordu çünkü artık Melis'in mutlu olmasını istiyordum.Ben bunları düşünürken telefonumun çalıp ekrandaki isimle bir an duraklayıp elime aldım  ordan uzaklaşarak aramayı cevapladım.

"Alo"
"Alo Maral nasılsın?"
"İyiyim sen nasılsın?"
"Bende iyiyim dün gelinlik bakılmadı bugün onlara bakalım dicektim"
"İkimiz mi?"
Sesimin tınısı nasıldı bilmiyorum ama onun hırıltılı gülüşünü duydum.
"Yalnız mı olmak isterdin?"
Yüzümün şu an kıpkırmızı olduğuna yemin edebilirdim.Kendimi toplayıp
"Yok canım ne alaka hem Melis geldi o da gelir"
"Tamam ben birazdan orda olurum"
"Tamam görüşürüz"
"Görüşürüz"

Diyip kapadığında ne zamandan beridir tuttuğumu bilmediğim nefesimi serbest bıraktım.Ne oluyor Maral kendine gel kızım iki gün gördün çocuğu
Ya da saçmalıyordum ona aşık olmam sevmem gerekti zaten ben iç sesimle kavga ederken masada dönen kavgaya döndüm bu sefer.
"Ya bırak işte hepsini sen yedin zaten"
"Tamam işte hepsini ben yedim ver bunuda yiyim"
Masaya geçtiğimde Ayşe ablanın yaptığı son yumurtalı ekmeği bölüşemiyorlardı.Onlara gözümü devirip ekmeği ikiye bölüp ikisininde tabağına koydum.
"Melis birazdan Azad gelicek gelinlik bakmaya gidicez"
"Tamam tatlım sen git parlatıcını sür"
Diyip kahkaha atarken elindeki ekmeği ağzına depdim.Öksürmeye başlayınca
"Beter ol Melis"diyip merdivenlere yönelirken
Öksürüklerden kendine gelen Melis gülen  amcama bakıp sonra bana döndü.
"Gitmişken bende mi gelinliğe baksam Kıbrıs'ta ona göre diktiririm"
Ne söylediğini anlamaya çalışırken Amcamın vücudununun gerildiğini gördüm.Sonra amcamın önüne eğilip kaymağı alırken
"Giray hangi modeli üstümde görmek istiyorsa onu alırız ya da çıkarmak isterse"diyip yerine yayıldığında amacının  ne  olduğunu anlamaya başlamıştım.Bunda başarılı da olmuştu amcam iyice gerilmiş anlındaki damar kendini belli etmeye başlamıştı ve masadan hızlıca kalkıp konaktan koşar adım çıkmıştı bu kız gerçekten işini biliyordu.
Biz hazırlanmış aşağı inerken Melis'in ısrarı ile parlatıcıyı sürmüş kapının eşiğinde bekliyorduk korna  sesiyle dışarı çıkıp ön koltukta yerimi alırken melisde arkaya geçmişti Berav anneyi göremeyince Azad'a baktım "O düğün yerini ayarlamaya gitti" kafamı sallarken Melis elini uzatmış "Melis"
Diye ismini söylemişti Azadda arkasını dönüp elini tuttuğunda
"İsmini dün işitmiştim Melis ben de Azad" diye konuşmayı başlatmışlardı bütün arabada Mimarlık ile İnşaat mühendisliğin aynı iş olduğunu savunan bir Azad ve buna bende dahil sinirlenip aynı iş olmadığını savunan melisle kaos kokuyordu resmen. Bir butiğin önünde durduğumuzda arabadan inip içeriye geçtik.Gelinlik modellerine bakarken Melis'in bunlar moda dışı diyip tasarımlara yöneldiğinde Azad yanıma gelip derin bir nefes aldığında sıkıldığını sanıp "Sıkıldın mı?"diye sorduğumda kafasını iki yana sallayıp. "Hayır sadece kokunu içime çekiyordum ne bu?"
Bir an afallayıp sorusuna yanıt verdim "Yasemin"
Yüzümüz çok yakındı ve ikimizin gözü dudaklarımıza kaymıştı kirli sakallarının arasından dolgun dudakları öyle öpülesiydi ki Melis seslenmeseydi kendimi tutamayabilirdim.
"Buldum Maral!Bu senin hep bahsettiğin gelinlik"
"Ama hanımefendi bunu bir müşteriye özel dikmiştik"
"İyi işte biz aldık sende ona başka dikersin"
Kadınla didişmeye girip kazandığında gelinliği denemeye gittim gerçekten hayallerimdeki gibiydi etekleri ne çok abartı bir şekilde kabarık ne de çok sönüktü kolları eldivenli olarak askılıklardan bağlamalıydı sadece sırtı biraz açık diğer taraflar kapalıydı.Kabinden çıkmış yanlarına gittiğimde Melis tiz bir çığlık atıp "Yaaaa çok güzel oldun bunu alıyoruz" diyip kadına seslendiğinde bir an Azad'a sorma gereği duyarak adını sesledim "Azad?" Bana büyülenmiş bir şekilde bakarken gözlerime kuzguni siyahlarını dikip "Çok güzel gözüküyorsun sen beğendiysen alalım" Aynadan son bir kez kendimi süzüp kafamı salladım.Kınalık yeşil bir bindallı alıp çıktık.Azad bizi konağa bıraktığında Melis hemen arabadan inip konağa geçtiğinde bende arkasından gidecekken Azadın kolumu çekip dudaklarıma yapışması bir oldu bir an şaşkın bir şekilde kalıp ona karşılık vermezken bir süre sonra her şeyi bırakıp bende karşılık verdim.Bir süre sonra nefes almak için çekildiğimizde alınlarımızı yaslayıp nefes alırken bir an biri bizi gördüğü diye etrafa bakınca genzinden gülmeye başladı. "Merak etme camlarda film var kimse bizi göremez" kafamı sallarken bir an ciddileşip yanağımı okşayarak "Çok güzelsin" diye mırıldandı bir an bundan cesaret alıp dudağına sert ve kısa bir öpücük bırakıp kuzguni siyahlarına bakarak. "Sen de çok yakışıklısın"diyip arabadan inerken ona dönüp "Dikkatli sür Görüşürüz"
Bana gülümseyip "Görüşürüz"diye elini sakladıktan sonra arabasını çalıştırıp gitti bende onun ardından konağa girdiğimde.Melis Mirza amcamla gülüşerek konuşuyordu sonra bana bakıp yüzü dudaklarımda kalınca kahkaha atıp "Ali'ye söyleyim iki kutu daha hazırlasın kuşum"onun yanına gittiğimde bizimkiler bizim aramızdaki konuşmaya sadece anlamazca bakarak "Ne kadar komiksin kuşum"
Benim sesim ona hitaben daha bir cılız çıkıyordu. Geceye kadar Melis'in bana sataşması ve Jehat amcamın Melis'e kaçamak bakışlarıyla geçti ve kendimi yatağa atıp tam uyuyacakken telefonumun ışığı yandı söndü telefonu alıp açtığımda dudağımın kenarları kıvrılırken kendimi yatakta oturur pozisyona getirdim.

      Azad:İyi geceler güzelim
Maral:İyi gecelerr

Kalbime ve miğdeme ne oluyor bilmiyorum ama dün sinirli olarak indiğim aramadan bugün dudaklarım öpüşmekten şişmiş dudağımla inmenin verdiği sersemlik vardı üstümde ve bu mesajla daha çok sersemlemiş kendimi gülümseyerek yatağa atmıştım.

MARALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin