9.

1.3K 26 0
                                    

Maral'dan
"Tamam bugün elime ulaşır mı"
"....."
"Tamam çok iyi siz haber verirsiniz"
"....."
"İyi günler"

Güne Azad'ın telefon görüşmesine uyanıp hala açılmamış gözlerimle ona bakıyordum.Arkasını dönüp gözleri beni bulunca rahatsız bir şekilde
"Ne zamana uyandın sen bebeğim"
"Yeni uyandım"
Endişe ile bakan kuzgunilerindeki rahatlama gözle görünürken ben söze girdim.
"Kimle konuşuyordun"
Yanıma gelip saçlarımla oynayarak saçlarıma küçük buseler konduruyordu.
"Bir arkadaş"
Kafamı olumlu anlamda sallayıp yatakdan kalkarak banyoya gittim.Geldiğimde hala yatakta oturan Azad'a dönüp
"Acaba bugün bizimkileri yemeğe mi çağırsak"
Gözleri telefondan kalkıp beni bulurken kafasını sallayıp
"Sen nasıl istersen bebeğim"
Yüzümdeki gülümsemeyle dolaptan kıyafetlerimi çıkarıp giyinmeye koyuldum.Kazağımı indirirken belime sarılan bir çift elle kazağım elin üstüne düştü Azad'ın dudakları boynumda gezinirken sesi boğuk çıkıyordu.
"En sevdiğin çiçek ne?"
"Hmm...Sanırım Gül kıpkırmızı gül"
Arkamı dönüp ona bakarken konuşmaya devam ettim.
"Hatta bizim arka avluda benim diktiğim güller var orası benim oradayken huzur bahçemdi"
Burunlarımızı sürterken konuşmaya başladı
"Bir gün gösterirsin"
Kafamı sallayıp ondan ayrıldım.
"Hadi aşağı inelim daha hazırlıklara başlıyacam"
Arkamdan onu çekiştirirken aşağı inip masaya koyulduk Azad tam babasına bizimkileri akşam davet edeceğini söyleyecekti ki Ferman baba bizden önce atladı.
"Maral kızım bugün akşama sizinkileri çağırdım"
Kafamı olumlu anlamda sallarken bir yandan da koca bir tebessümle ona bakıyordum.Berav anne elindeki çayı höpürdeterek "Ferman tatsız bir olayla alınan bir karar olsada çok iyi oldu bak düşmanlık bitti yavrularım mutlu"sözleriyle bize Işıl Işıl bakarken Ferman baba küçük bir tebessümle kahvaltısına devam etti.Kahvaltıyı bitirip Azad'ı gönderirken Azad'ın yüzünde koca bir gülümseme vardı anlam veremeyerek
"Neye gülüyorsun?"
"Bundan bir hafta önce kendi çeketimi giyip kimseye söylemeden çıkıp gidiyordum şimdi ise çeketimi dünyalar güzeli karım giydiriyor ve beni her gün uğurluyor"
Utancımdan yanaklarım al al olurken omzuna vurup
"Yaa Azad"diye mızmızlanabilmiştim.O da beni kendine çekip sıkıca sarıldı kafamı kaldırdığımda dudaklarını dudaklarımda hissettim kısa ama tutkulu öpüşmemizden sonra ayrılıp alnıma küçük bir buse bırakarak gitti.Yaşadığım duyguların sersemliğiyle mutfağa geçtim akşam için hazırlıklar yaparken yemekleri bitirip tatalıya geçtim.Ne yapayım diye düşündükten sonra Meryem ablaya döndüm "Meryem abla Azad hangi tatlıyı sever?"
Hiç düşünmeden "Baklavayı çok sever her hafta illa yaptırır" ona gülümseyip büyük bir tepsiye fıstıklı baklava yaparken Melis'in alerjisinden dolayı ona küçük bir tepsiye cevizli açmıştım.işlerimi bitirdiğinde neredeyse akşam olduğundan yukarı çıkıp hazırlanmaya başladım.Üstüme mavi elbisemi giyip saçlarımı da at kuyruğu yaptıktan sonra telefonum çaldı.

                                Ayçin arıyor

"Alo"
"Alo nerdesiniz kızım ya bir gittin pir gittiniz sesiniz soluğuz çıkmıyor"
Onun bu sitemine kıkırdarken konuşmaya başladım
"Ayçin şok olacağın bir haber vericem sana"
Sesi ağlamaklı bir şekilde çıkarak
"Ne oldu"
"Ben evlendim"
Telefonun ardımdan gülme sesleri gelirken
"Ya Maral  Allah iyiliğini versin kuzum"
"Ya kızım valla"
"Tamam tamam hadi inandım"

Birden kapı çalıp Azad'ın bana seslenmesiyle oraya döndüm.
"Hayatım hazır mısın?"
Kafamı sallarken yanıma gelip telefonu işaret ederek "kim o "diye Sorunca
"Arkadaşım"Kafasını sallarken duyduğum sesle kulaklarım çınladı.
"OHAAAAA!Kızım sen ciddisin beni niye çağırmadın ya da benim niye haberim yok"
"Ayçin biraz sakin mi olsan herşey çok ani oldu kimseyi çağıramadık"
"Tamam bende seni doğumuma çağırmam ödeşiriz"
Duyduğum şeyle yerimde dona kaldım Azad'ın yatakta oturup bizi dinlemesine aldırmadan
"Hani okul bitmeden yapmıcaktın"
"Ya bize de süpriz oldu teyzesi"
"Kaç aylık"
"Daha yeni 2 aylık"
"Ay ayçin Bartu ne dedi kalpten gitmediyse iyi"
Benim bu sevinçle çıkan sesim Azad'ı gülümsetirken Ayçin'le konuşmaya devam ettim.Konuşmamız bitikten sonra Azad'ın dizine oturup ona döndüm.
"Üniversiteden arkadaşım Ayçin"
Kafasını sallarken ben konuşmaya devam ettim.
"Ayçin ve Bartu geçen sene evlendiler Bartu çok çocuk istiyordu ama Ayçin okulu öne sürüyordu ve şuan hamileymiş"
Bunu cıvıltılı bir sesle söylerken Azad'ın sevgi dolu gözleri gezindi yüzümde Sonra kuzgunileri benim Zümrüt gözlerimde hapsolursan konuşmaya başladı
"Maral"
"Hmm"
"Çok tatlısın bebeğim ama sen o yerde biraz daha gezinirsen burdan çıkamayacağız"
Anlamaz gözlerle ona bakarken gözlerinin kaydığı yere baktım konuşurken bacağında biraz hareket ettiğimden baldırım şu an Azad'ın erkekliğinin üstündeydi.Utanarak hemen yerimden kalkıp koşar adım dışarı çıktım.Arkamdan kahkalar atarak gelen Azad'a aldırmadan çalan kapıyı açtım.
"Zümrüt gözlüm"
"Dedem" dedemin elini öperken Arkadan gelen amcamlarla kucaklaşmaya başladık en son içeri giren Jehat amcam ve Melis'de takıldı gözlerim fazla yakışmıyorlar mı?
Hepsini içeriye aldıktan sonra yemek eşliğinde sohbet başladı.
"Melis Ayçin hamileymiş"
"OHA!Sen gecelerin kızına bak be"
"Bende şok oldum"
"Ne zamandır görüşmüyoruz çok özledim"
Dudağımı büzüp "Bende"dedim.
Yemek Faslı bitikten sonra tatlılılara geçilirken "Meryem abla melis'in tatlısı dolapta"
Melis bana öpücük yollarken büyülenmiş gibi Melis'in yanına oturan Ali'ye baktım.
"Sen peri kızı mısın?"
Onun sözleriyle hepimiz kahkaha atarken konuşmalarına kulak kesildik
"Hayır tatlım değilim"
Melis çocuğun başını okşarken Ali ona büyülenmiş gibi bakıyordu
"Peki seninle evlenebilirmiyim"
"Ali!şşş abla o"
Melis tatlılıkla ona bakarak dönüp yanaklarını okşadı
"Alicim bu teklifini düşünücem"
Masada dönen sohbette en çok Melis ve Ali'nin sohbeti dikkatimi çekiyordu.Melis çocuklarla çok iyi anlaşırdı Annelik ona çok erken bir yaşta bulaşmıştı resmen Annesi ile rolleri değişmişti.
"Öyle işte Meliscim beni değil onu seçti neyseki artık sen varsın"
"Boşver Ali kuşum insanlar hep böyle sevgini gösterdikçe senden kaçar"
Melis bunları söylerken karşımda kasılan amcama baktım üzgünüm Jehat ağa sen bunu fazlasıyla hakettin.Berav annenin lafıyla geri masaya döndüm.
"Sizin oğlanlarda yok mu Adar ağa yaşlarıda geliyor"
"Yok Berav Hanım bekliyorum birini getirecekler diye ama nerde artık sanki iş başa düştü"Melis'in yüzündeki gülümseme solarken amcam ona ufak bir bakış atıp geri döndü.
"Amcan Melis'e karşı boş değil galiba"
Azad'ın sözleriyle kocaman gülümseyip başımı olumlu anlamda salladım.Dedemgili uğurladıktan sonra saat gece on ikiye geliyordu.
"Bebeğim sen yukarı çık ben geliyorum"
Şaşkın gözlerle ona bakıp
"Nereye?"
"Geliyorum çık sen"
Kafamı sallayıp yukarı çıktım üstümü değiştirip geceliğimi giyerken kapı açıldı kapıdan tarafa döndüğümde elinde kocaman bir Gül destesi ve bir kutuyla bana bakan Azad'a baktım.
"Azad!?"
Kapıyı kapatıp çiçekleri uzatırken kuzgunilerini zümrütlerime dikti
"Doğum günün kutlu olsun güzelim"
Çiçekleri alırken kendimi toplayıp konuşmaya başladım.
"Nerden biliyorsun?"
"Kafede 10 gün sonra yeni yaşıma giricem dedin"
Kıkırdayarak
"Gün mü saydın?"
Kafasını sallarken elindeki kutuyu açtı kutunun içinde pırlantalarla kaplı bir kol saatiyle karşılaştığımda gözlerim büyüdü
"Maral ben hep aşk evliliği yapmak istemişimdir o yüzden bu yaşıma kadar bekledim"
Bu sözleriyle yüzüm düşerken o parmaklarıyla çenemi kaldırıp yüzüne bakmamı sağladı.
"Aşkı bulamadım diye hayıflanırken sen çıktın karşıma imkansızken imkanım oldun ben çevremde yeşilin en güzel tonunu ararken gözlerinde kayboldum."
Gözlerinde tarif edemediğim duygular oluşurken yüzüme eğilip dudağıma fısıldadı
"Maral ben sana aşık oldum."
Diyip dudaklarımızı birleştirirken dudakları kırılgan bir şeye dokunur gibi nazik hareket ediyordu ayrıldığımızda bu sefer ben konuştum.

"Seni seviyorum Azad"
"Seni seviyorum Maral AYTAÇ"

MARALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin