4.

1.5K 40 0
                                    

Melis'den

Günlerdir Maral'a ulaşmaya çalışıyordum kafam zaten dopdoluydu onunla konuşmaya ihtiyacım vardı kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı ama Maral ne telefonumu açıyor ne de mesajlarıma dönüyordu.
Bundan artık sıkılıp telefonumun ekranında yarım saattir düşündüğüm isme tıkladım.

Jehat aranıyor

Kısa bir çalışın ardından kalbimi kasıp kavuran sesiyle derin nefes alıp konuşmaya başladım.

"Alo"
"Alo Jehat ben Melis"
"Biliyorum Melis kayıtlısın"
"Ben Maral'a ulaşamıyorum da merak ettim seni o yüzden aradım"

Benim sözlerimden sonra kısa ama derin bir nefes verip benim yerimde mıhlanmama sebep olacak kelimeleri döktü ağzından.

"Melis Maral evleniyor"
Zihnimde yankılandı resmen 'Melis Maral evleniyor'
'Maral evleniyor' ne alaka kızı tatil için gönderdik bu evlilik nerden çıktı.
"Melis?"
"Ben ilk uçakla oraya geliyorum"
"Tamam ben seni alırım"
"Gerek yok"
"Melis! Alırım dedim"

Telefonu bir şey demeden kapattım Hâla anlamıyorum ne evliliği ki Maral hemen evlenecek biri değil hatta Maral'ın hayatında öyle biri yoktu var mıydı?yoktu ya yok of kafayı yemek üzereyim kafam zaten don kazanı gibiydi bir de üstüne bu olay. Hemen bavuluma bir kaç eşya koyup havalimanında ilk uçakla Mardin'e gittim.Dışarıya çıkıp etrafıma baktığımda Jehat'ı gördüm bu olay olmasaydı onu gördüğümde hemen yüzümde koskocaman gülümseme olur yanına koşarak gidip onunla konuşmaya çalışırdım ama şu an olay ne bendim ne de o sadece Maraldı yanına gidip yüzüne bile bakmadan arabaya geçtim o da bavulu bağaja koyup yanımda yerini aldı.Üstümde hissettiğim gözlere dönüp konuşmaya başladım nefesimi dışarı verirken.
"Ne bu evlilik meselesi ne oluyor?"
Sesim benim bile ürkmemi sağlayacak kadar sert çıkmıştı o da benden böyle bir şey beklemiyormuş gibi gözündeki o afallamayla karşılaştım sonra kendini toparlayıp.
"Melis olaylar bil-"
Sinirden kahkaha attım.Vücudumu ona dönderip
"Burda olaylar nasıl gelişiyor gayet iyi biliyorum merak etme asıl ben senin tutumuna şaşırdım gören de seni adam sanır diyemedin mi iznim yok diye"
Yüzüme alık alık baktıktan sonra son kelimelerimde kehribara çalan gözünün koyulaştığını gördüm bir şey diyemedi diyemezdi de haklıydım o da haklı olduğuma sinirliydi.Ben ise şaşkındım bu adamın beni her şeyden herkesten koruyabileceğine inanıp ona tutulmuşkan o yeğenini bile koruyamıyordu.
Sessiz geçen yolun ardından koca bir konağın önüne geldik arabadan inip bağajdaki bavulu çıkarınca bende indim aşağı kapı açılıp önüne orta yaşlarda çitilli elbisesi ve eşarbından bir kaç beyaz telle bize bakan kadına döndüm.
"Ağam misafirimiz mi vardır?"
Bana gülümserken bende baş selamı verip kadının yanına ilerledim.
"Ayşe abla,Melis Maral'ın arkadaşı"
Kadının yüzündeki gülümseme daha çok yayılırken beni kolumdan tutup avlunun içine aldı.
"Hoşgeldin kızım Maral yukarda çık istersen sen de onun yanına birazdan yemek hazır olur"
Kafamı sallayıp yukarı çıkarken Jehat'ın bana tarif ettiği oda ya çalmadan girmiştim.
"Melis!?"
Karşımda bana şaşkın şaşkın bakan Maral'a bu sefer ben iğneleyici bir şekilde "Yoksa nikah şahidi olarak başka birini mi buldun tatlım"
Dışarı nefesini vererek
"Anlatacaktım ama her şey çok ani değişti"
"Maral saçmalama lütfen ya ne evliliği?"
"Melis lütfen bak otur anlatıcam"
Kafamı sallayıp ban gösterdiği kanepeye oturdum.Başından beri amcalarının,dedesinin tutumundan tutup her şeyi anlattı tabi 'Melis bak bunu yapmak zorundayım buraları az çok biliyorsun lütfen karşımda değil yanımda ol zaten çok yoruldum bu süreçte'demeyi ve acıtasyon yapmayı unutmamıştı.Başımla onu onaylarken Azad denen o çocuğu anlatırken birden gözünün parlamasını gördükten sonra zaten susmaya karar vermiştim belkide yedi yıldır hayatının aşkını bulamayan yakın arkadaşım şu an evlendiği adama aşıktı galiba tabi bunu da söylediğimde 'Saçmalama Melis,öyle şey olur mu Melis bir iki kez gördüğüm adama aşık mı olucam Melis'diyip susturmuştu ah benim saf kızım ah
"Şimdi barıştık mı?"
Onu baştan aşağı süzüp gözümü devirerek elimi uzattım
"Elimi öp barışalım"
O elime vurup bana sarılırken kapı açılıp kapıda gördüğüm ve adının Ayşe olduğunu öğrendiğim kadın bize gülümseyerek bakıp.
"Hadi bakalım kuzular yemek hazır"
Demesiyle kendimizi toparlayıp kolkola aşağıya indik.Yemek masasının yanına geldiğimizde Maral beni amcaları ve dedesi ile tanıştırmaya başlayınca bende baş selamıyla gülümseyip dedesinin elini öpmeyi unutmamıştım.Masaya geçip oturduğumuzda Adar dedenin sesiyle ona döndüm.
"Seninle çok tanışmak istemiştim kızım liseden beri Maral'ın yanındasın ama kısmet bugüneymiş"
Kafamı sallayarak
"Ben de sizinle çok tanışmak istemiştim efendim tatillerde gelmek istedim ama Kıbrıs'la buranın mesafesini biliyorsunuz göze alamadım" diyip şirin bir tebessüm ile sonlandırmıştım cümleleri. Yemek sohbet muhabbetle geçerken hiç Jehat'dan tarafa bakmamış onunla hiç konuşmamıştım Maral konusunda kırgındım ona ya da ona olan güvenimden dolayı yine kendim için kırılmıştım.
"Ayşe yukarıdaki odayı hazırla Melis kızım için"
Adar Dedenin lafıyla afallayıp sonunda
"Ben kendime yolda bir otelde yer ayırtmıştım efendim gerek yok size yük olmak istemem"
Avludaki herkesin keskin bakışı beni bulurken Maral'dan önce Jehat girdi söze
"Ne yükü Melis? Ayşe abla hazırla sen odayı"
Ağzımı açıp bir şey demeye kalmadan Maral'ın bakışlarıyla pes ettim.Mirza abinin havayı değiştirmek için kurduğu cümleye döndüm bende "Ee Melis şirketi burda açıyorsunuz demek"
"Evet Mirza abi Maral burda açmak istedi benim için neresi olursa olsundu zaten"
"Anladım"
Avluda kahvemizi de içtikten sonra odama yönelirken birinin kolumdan tutup beni bir odaya sokmasıyla ağzımdan fısıltı şeklinde tiz bir çığlık kaçtı.Gözlerimi açıp ağzımdaki eli ittirdiğimde sinirle karşımdakine söylenmeye başladım.
"Ne yapmaya çalışıyorsun?"
"Niye yüzüme bakmıyorsun?"
Bu sözüne karşılık gözlerimi devirirken
"Burda büyük birinin sözünün üstüne söz söylenmez Melis o yüzden bir daha bilip bilmeden beni suçlama"
Nefesimi yüzüne vererek kapıyı açacağım sırada
"Bir de teşekkürler"
Ona anlamazca bakarken devam etti
"Maral'ı bu olaydan sonra böyle gülerken görüyorum"
Kafamı sallayıp çıkarken miğdem kasılmaya başladı  bu adamın tek bakışı bile  beni nasıl bu kadar etkileyebiliyor bilmiyorum.
Odayı bulup kapıyı açtığımda beni yatağımda beklemediğim bir faktörle karşılaştım.
"Ooo hanımefendi hiç gelmeseydiniz az daha geç kalsaydın Jehat amcamın kapısına dayanacaktım"
Gözlerimi devirerek
"Hahaha ne kadar komik paket yapta yarında gülüm buna"
"Ben anlattım sıra sende ne oluyor?"
Üstümü değiştirirken konuşmaya başladım.
"Bendekiler aynı Yılansu olan Firuze'nin yanından kaçmak istiyordum"
"Ne yaptı yine"
Ufak çaplı bir sinir kahkahası daha bırakıp
"Bende berdel uğruna veriliyordum"
Bana yanındaki yastığı atıp
"Hahaha çok komik paket yap yarında gülüm düzgün anlat şunu"
"Babamın ortağının oğlu beni beğenmiş Firuzede babamı fitneliyor ' Adnan kızın okuluda bitti nerdeyse hem şirketimiz büyür' şeytan  diyor yapış saçına kıvılcım çıkana kadar duvar da sürü"
Nefesimi dışarıya verip
"Ya benimkiler aynı sen şu Azat'ı anlatsana bana hiç öpüştünüz mü?"
Karşımda renkten renge girip
"Melis burası Mardin hatırlatırım Kıbrıs değil"
"Sen yine de yeni aldığımız parlatıcıdan sür hazırlıklı ol canım bunlarıda mı ben öğreticem sana"
Diyip ona göz kırptıktan sonra yatağı girdim Maral yanımda gözlerini kapatmış uyurken bende uykuya bıraktım kendimi.

MARALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin