Bölüm şarkıları: Copycat- Billie Eilish, Darkside- Neoni, Mount everest- Labrinth
Beğenmeyi, yorum yapmayı ve destek olmayı unutmayın... İyi okumalar!
🥀
*17 yıl sonra*
'Her başlangıç bir son değildir, her son bir başlangıçta değildir ama her bitiş bir bitiştir. Ölüm bir bitiştir, kaybetmek bir bitiştir.' Derdi beni büyüten kişi. Haklı mıydı bu tartışılırdı. Bana soracak olursanız ölmek bile bir çok şeyin başlangıcıdır. Ama ya yanılıyorsam?
Karanlığın soğuk ellerinde hapistim bulunduğum ıssız yerde. O karanlığa rağmen bir gölge belirdi, bir kadına benziyordu. Daha sonra gölge karanlığa karıştı, silikleşen gölge yavaşça gözümün önünde kayboldu, ufaldı küçük bir çocuk haline geldi. Çocuk her şeyin aksine siyahların içinde parlıyordu. Gülümsemesi bana bütün acılarımı unutturabilirdi ve öyle ki beni huzura bile kavuşturabilirdi. Vicdansızlığımın ve kötülüğümün aksine bana yaşmayı öğreten, her zaman bir umudun olduğunu gösteren çocukluğumdu. Elimi uzattım tuttum ellerinden çektim kendime. Ona dedim ki 'Seni hep yaşatacağım. Asla kötüleğe bulanmayacaksın, sen hep masum kalacaksın böylece.'
Durdu baktı yüzüme, inanmak istiyordu o da bana. Ellerini tutan ellerim daha sıkı tuttu minik ellerini. Görsün istedim onu asla bırakmakyacağımı asla ondan vazgeçmeyeceğimi görsün istedim.Ama o da herkes gibi bana inanmamayı seçti ve yüzünde huzur bulduğum gülümsemesi soldu. Yerini acı aldı, korku ve öfke. İçimde ki bütün pis duygular benim ellerimden onun eline geçmiş ve elleri kirlenmiş gibi hızla kendini benden çekti.
"Sen beni çoktan öldürdün." Dedi bütün kiniyle.
Bir göz yaşı ilk kez o an yanaklarımdan çeneme doğru aktı. Süzüldü ve avuçlarımın içine düştü, avuçlarımın içini sıktım acıyla. Onu öldürmüş müydüm gerçekten? Ben onu yaşatmak için kendimle verdiğim o kadar şavasın ardından kayıp mı vermiştim?
Cevap veremedim çünkü biliyordum ki verecek hiçbir cevabım yoktu. Belki de çoktan kaybetmiştim vicdanımı, masumiyetimi, iyiliğimi. Belki de karanlık çoktan yutmuştu beni..."Sen kötü birisin ve kolay yolu seçtin, benden vazgeçtin. Benide kendin gibi kirlettin artık hiç umudun ya da yaşama hevesin yok. Sen busun, bir korkak."
Sözleri beni sarstı, öyle bir sarstı ki acıyla inleyip gözlerimi kapattım, kendimi dizlerimin üzerinde yere çökerken buldum.
"Özür dilerim," sesim titredi.
"Özür dilerim kötü biri olmayı seçtiğim için."
Gözlerimi bir daha açamadım, karanlığın beni tamamen yutmasına izin verdim. Ne o engel oldu ne de ben bir daha onun yüzüne bakabildim. Utanıyordum kendimden, nefret ediyordum ve bir daha asla kendimi sevemeyecektim, bunu en başından beri biliyor ve inkar etmiyor muydum sanki?
Acı, kollarını sardı etrafımda, vicdansızlığım saçlarımı okşadı, nefret tuttu ellerimden öptü usulca. Soğuk bir el uzandı ve yüzümü soğuk avuçlarının içine aldı, soğuk sesiyle kulaklarıma yaklaştı bir şeyler fısıldadı tekdüz bir sesle.
"Artık bir çocuk değilsin. İçinde onu yaşatmaya hakkın yok onu sen öldürdün. Sen kötü bir kadınsın." Güldü ve daha çok canımı yakmak istedi, acımasız sözlerine devam etti. "Sen ve o aynı değilsiniz. O masum, sen ise bir günahkarsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNİA
Novela Juvenil"Sana bir ölüm çiçeğinin ismini verdim, Ölüm çiçeğini sevdim ama o çiçek benim ölümüm olmasın Gece Arsal." Fısıltılı ve kırgın sesi yüzüme yumuşak dokunuşlarla çarptı, aynı fikirde olmayan bakışlarım altında ise yok oldu. Ölümüne sebep olacak o azr...