ŞİMDİ OKUDUĞUN

HOLD ON - [희승]

Fanfic

@ksndrafts tarafından yazılmış Hold On (Dayan) adlı hikayenin çevirisidir. "Hadi değerli gençliğimizin tadını çıkaralım." Oğlan kıza elini uzatırken gülümsedi, hayattan bir dilim tatmasına yardım etmesine izin vereceğini umarak. Oğlan, kızın maskesi...

#enhypen #geonu #heeseungenhypen #jakeenhypen #jayenhypen #justb #sadstory #sunghoonenhypen #youth

14 | itiraflarla dolu tartışma

45 6 1 
                                    

                                              
okurken yukarı bıraktığım şarkıları dinlemeyi unutmayın. iyi okumalar.

                            

                                "Heeseung-ah, lütfen gel ve beni al
                            
                              
                              
                                
                                  
                                  
                                
                              
                             
                            

                            

                              
                              Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
                            

                          

                          
"Heeseung-ah, lütfen gel ve beni al."
"Geliyorum, sakın aramayı kapatma!"
Heeseung, kalabalık yerden koşmadan önce Geonu ve gitarı dahil her şeyi bırakarak söyledi.
"Heeseung, Heeseung! Nereye gidiyorsun?"
Geonu, Heeseung koşmaya başlar başlamaz ona bağırdı.
"Heeseung, gitarın!"
Geonu tekrar bağırdı fakat Heeseung arkasına bile bakmadı.
Heeseung önüne çıkan insanları itekleyerek koşabildiği kadar hızlı koştu, 
"Haru, Haru? Beni duyuyor musun? Haru, lütfen bana cevap ver! Haru, hâlâ orada mısın?"
Heeseung Haru'dan hiçbir cevap alamyınca daha da husursuz oldu. Elini kaldırıp kendine taksi aramaya başladı.
"Taksi, taksi! Lütfen dur! Taksi!"
Bağırabildiği kadar bağırdı fakat bir tane taksi bile durmadı. 
"Sıçayım!"
Oğlan sessizce küfretti.
"Anne, çok acıyor..." 
Heeseung'ın Haru'nun ince sesini duyunca gözleri aydınlandı.
"Haru, Haru! Lütfen dayan, geliyorum!"
Çenesini sıkan çocuk, Haru'nun dairesine koşarak başka bir inisiyatif aldı. Neyse ki onun şu an olduğu yer kızın dairesinin hemen bitişiğindeydi.
Haru'nun bilincinin hâlâ açık olduğundan emin olmak için telefonunu sıkıca tutup kulağına yaklaştırdı.
"Haru, şu an sana çok yakınım. Lütfen, lütfen, lütfen dayan! Yalvarırım, gözlerini açık tut! Geliyorum! Prenses, lütfen! Prensesim, geliyorum. Acı çekmene izin vermeyeceğim. Benim iç,n dayan, Haru. Lütfen, sensiz ne yaparım bilmiyorum! Geliyorum, prenses! Seni kurtaracağım! Ben yanındayken sana asla bir şey olmasına izin vermeyeceğim. Söz veriyorum! Bu yüzden lütfen en azından bir şey söyle. Haru? Beni duyuyor musun? Haru! Jung Haru! Jung Haru, lütfen bana cevap ver!
Heeseung Haru'dan bir cevap alamayınca bağırdı. Gözyaşları yanaklarından bir nehiri gibi aktı.
"Sıçayım!"
Haru'nun apartmanını görene kadar koşmaya devam etti. Heeseung hâlâ geç kalmadığına emindi.
Asansörü beklemeyi tercih edene kadar on dördüncü kadar merdivenleri çıkmayı tercih etti.
"Haru, sana çok yakınım. Prensesim, seni ne olursa olsun kurtaracağım. İyi olacaksın, inan bana! Geliyorum, aşkım!"
Yorgunluktan nefesi bile kesildi ve sesi kısıldı ama Heeseung pes etmedi.
HOLD ON - [희승]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin