HOLD ON - [희승]

20 | yeni gitar

"Dersaneyi bırakmak mı istiyorsun?"

Müdür Haru'ya sordu, genç kızın dediklerine inanamamıştı.

"Evet."

Haru basitçe cevapladı. Müdür Haru'ya fazla soru sormak istemedi.

"Fakat baban çoktan bir sonraki ayın ücretini ödedi. Sana geri vereceğim."

Müdür bilgisayarına bir şeyler yazdı ve bir miktar para çıkardı.

Haru neşeli bir şekilde gülümsedi, parayı adamın elinden aldı ve çantasına koydu. Dersane binasından çıkmadan çıkmadan önce müdüre teşekkür etti.

Son defa dersanesine bakmadı bile çünkü orayı hiç sevmemişti. Babası yüzünden oraya gidiyordu ve şimdi Haru durmak istedi. Dinlenmek istiyordu.

Kız bazı dükkanları incelerken caddeyi gezdi, tatilde ziyarete gelen yabancıların çoğu o dükkanlara akın etti.

Adımlarına devam etti ve bir müzik aleti dükkanının önünde durdu. Kendine güvenen bir adım attığında dudaklarında büyük bir sırıtış belirdi.

Haru içeri girer girmez, satışta olan çeşitli müzik aletlerini görünce şaşırdı. Gitar, davul, ukulele, piyano, trompet vb. olmak üzere çeşitli büyüklüklerde kemanlar vardı.

Haru gitarların olduğu bölüme gitti ve bakınmaya başladı. Gözleri kırmızı ve beyaz olan gitara takıldı, sofistike ve havalı görünüyordu.

"Heeseung bu gitarı çalarken çok havalı durur."

Parmakları gitarda pürüzsüzce gezinirken dudaklarını öne doğru büzdü.

"Yardım edebilir miyim, genç kız?"

Orta yaşlı bir adam büyük bir gülümseme ile Haru'ya yaklaştı.

Haru ona hafifçe eğildi ve daha önce başarılı bir şekilde dikkatini çeken gitarı işaret etti.

"Bu gitarı istiyorum."

"Ah, tabi! Bu gitar daha yeni Amerika'da geldi! Ünlü bir müzisyenin en son çıkan parçası."

Adam hemen gitarı aldı ve Haru onu arkasından takip ederken kasaya yürüdü.

Haru büyük bir miktarda para verirken adam da gitarın akorunu düzeliyordu.

Genç bir kızın bu kadar çok paraya sahip olması adamı şaşırtmıştı.

"Gerçekten bir müzik fanısın, bu gitar için bu kadar para harcadığına göre."

Haru güldü, gitarı askısından tutup omzuna astı ve başını hayır anlamında salladı.

"Bunu başkası için aldım."

-

Haru yoluna omuzlarındaki ağır gitar ile devam etti. Karnı beni doyur diye işaretler vermeye başlamıştı.