33

30 5 1
                                    

Uzun bir süre olmasa da öpücükleri son bulmamıştı, devam etmişlerdi. Sorular ve kafa karışıklığı olmadan bir an yaşamak ikisine de iyi gelmişti. Şimdiyse Seungmin Changbin'in beline sarılmış yatıyor, Changbin'se Seungmin'in saçlarıyla oynuyordu. Zamanı bu anda durdurmak mümkün müydü?

Saatler geçse de fark etmediler. Huzur bu muydu? Seungmin kıpırdanmaya başladı ve sonunda kafasını kaldırdı. Changbin'e doğru eğilip minik bir buse kondurdu. Yıllarca nasıl uzak kalabilmişti bu sevgiden?

Changbin'in hisleri çok karmaşıktı, yıllardır arkasından izlediği adam şimdi yanındaydı, onu seviyordu. Seungmin başını Changbin'in boynuna gömüp huzurlu kokusu ile uykuya daldı.

'Sabah alarmın o lanet sesiyle uyandım.' Changbin'in yazdığı bu cümleye karşın Seungmin "Bunu cidden yazdın mı?" diyerek geçirmişti kafasına. "Sana kocaman tuvali verdim ve sen sadece iki çizik atmışsın, ben de mi vurayım sana?" sahte ağlamaklı ifadesiyle söylemişti bunu.

"Birbirimizin işlerini denemek saçmaydı sonuçta resim çizebilsem yazar olmazdım." yerlerini değiştirip kendi işlerine odaklanmışlardı. Onların da huzuru buydu, klavye tıklamaları ve fırça darbeleri. Seungmin yarım bölüm yazmış Changbin ise iki çizgiyle devam etmişti. Sergiye hazırdı.

Şaheseri sevgisinin ellerinden çıkmıştı.

***

Heal MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin