9,

11.1K 1.3K 775
                                    

merhaba

🌟oy sınırı 200🌟

kısacık bir düzyazı ve devamında texting var
iyi okumalar

-✨-

taehyung, elindeki gitarı bir kenara bırakıp köşedeki masalardan birine ilerlerken gözleri istemsizce jeongguk'a kayıyor, bu durum ise dengesini bozuyordu.

onsuz geçen onca günden sonra yeniden onun çevresinde olmak garip hissettiriyordu. varlığına aşinaydı, ama bu kez bambaşka hisler kavuruyordu taehyung'un bedenini. eskiden olduğu gibi rahatlamış hissetmiyordu onu gördüğünde. artık sadece acı vardı. saf acı.

"nereye daldın gittin öyle?" dedi hoseok önündeki biradan bir yudum alırken. kısa bir ara vermişlerdi ve biraz rahatlamaktan zarar gelmezdi ona göre.

"ha?" diye sordu taehyung bakışlarını jeongguk'tan hoseok'a çevirirken.

"yok bir şey, yok." güldü hoseok. ardından yanlarına namjoon'un gelmesi ile ona döndü.

"amına koyayım sigaramı unutmuşum, var mı birkaç dalınız?"

buna karşılık taehyung, cebindeki sigara paketini çıkartırken gözleri birden namjoon'un hemen arkasında duran jeongguk'a takıldı. sadece sırtını görebildiği bir adamla konuşuyor, arada bir ona eşsiz gülümsemesini sunuyordu.

jeongguk saçlarındaki kirazlı tokayı eliyle hafifçe düzelttiğinde ise kaşlarını çattı taehyung. çünkü hemen ardından karşısındaki adamın elleri jeongguk'un saçına uzanmış, birkaç dokunuş yapmıştı.

o an gördüğü görüntüden etiyle kemiğiyle nefret etti taehyung. hissettiği kıskançlık bir alev topu gibi büyüyor, dokunduğu, değdiği her yeri yakıyordu. onu başkasıyla görmek dayanılmazdı. ona başkasının dokunması dayanılmazdı.

"oğlum, yine nereye daldın lan?" diye sordu hoseok oturduğu yerde eğilip taehyung'un baktığı yeri görmeye çalışırken.

"hiçbir yere." dedi taehyung sakin kalmaya çalışırken. ama hiç de sakin değildi, aksine kalbini yerinden söküyorlarmış gibi hissediyordu, öyle bir ağırlık çökmüştü sol göğsünün üstüne.

"ben çaktım olayı, jeongguk'a bakıyor." dedi namjoon gülerek kafasıyla jeongguk'u işaret ederken.

"ulan ya! çok fenasın taehyung. ama anlamalıydım, seni ne zaman görsem gözlerin hep onun üzerinde."

taehyung, tam itiraz etmek üzereydi ki namjoon araya girdi. "kusura bakma kardeşim ama en başından vazgeç bu sevdadan. jeongguk bay lee ile flörtleşiyor, baksana."

taehyung, hafifçe dolan gözlerini jeongguk'a çevirirken yüzünde öfke ve hayal kırıklığından başka bir şey yoktu. yangından hâlliceydi yaşadığı durum. üstelik bu yangından sağ çıkıp çıkamayacağını bile bilmiyordu taehyung.

namjoon'a cevap vermek yerine önünde duran ne olduğunu bile bilmediği içkiyi direkt olarak kafasını dikti. içki boğazını yakmış, derinlerine karışmıştı. ama boğazındaki yumru hâlâ oradaydı, geçmek bilmiyordu.

derin bir nefes aldı ve hızla masadan kalktı. acilen hava almaya ve sigara içmeye ihtiyacı vardı.

-

downtown baby Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin