oy sınırı: 230⚠️
-
tom odell - another love
(medyaya koydum)jeongguk, bir yandan boş bardakları kenara koyarken bir yandan da göz ucuyla taehyung'u izliyordu. siyah deri ceketi, tişörtü ve pantolonu ile şarkı söylerken öyle çekici gözüküyordu ki jeongguk bir anlığına onun bu kadar iyi görünüyor olmasına lanet etti.
düşüncelerine dalmışken yanına yaklaşan beden ile hızla başını kaldırdı. gelen kişi bay lee'ydi. onu gördüğüne pek de şaşırmamıştı jeongguk, çünkü bay lee geceleri arada bir bara uğrar, her şey yolunda mı değil mi diye kontrol eder, birkaç bir şey içer ve sonra da giderdi.
"merhaba jeongguk." dedi taemin içten bir gülümseme ile yanına yaklaşırken.
"merhaba bay lee." diye karşılık verdi jeongguk. iş yerinde oldukları için hyung dememeye özen gösteriyordu. hem zaten ona aylardır bay lee diye seslenmeye alıştığından böylesi daha kolay jeongguk için.
"ne yapıyorsun bakalım? dünden sonra daha iyi oldun mu?"
"evet, iyiyim. teşekkür ederim."
"o zaman bir beş dakika konuşabilir miyim seninle?" diye sordu taemin gergince ellerini ceplerine sokarken.
bu sorunun üzerine jeongguk da gerilmişti, bay lee ne konuşacaktı ki kendisiyle?
"tabii olur, konuşabiliriz."
"dışarı çıkalım, gel." dedi taemin önden ilerleyerek. jeongguk da hemen arkasından yürümüş, patronunu takip etmişti.
çalışanların mola yerindeydiler, ama herkes işinin başında olduğundan kimsecikler yoktu. etraf ise biraz karanlıktı. sarı sokak lambası ikisinin de yüzüne vuruyor, birbirlerini net bir şekilde görmelerini sağlıyordu.
"şey, evet, ne konuşacaktınız benimle?"
"jeongguk ben... nasıl söylesem bilemiyorum." dedi taemin sırtını barın duvarına yaslarken. jeongguk ise öylece ona bakıyordu, duyacağı şeylerden korkmuyor da değildi tabii.
"sadece.. söyleyin işte?"
"seni rahatsız ediyor muyum? yani bu tavırlarım.. of, seni bunalttım mı?" diye sordu taemin 'hayır' cevabını almak istercesine jeongguk'un gözlerinin içine içine bakarken.
"bay lee-"
"şu an patronun olarak konuşmuyorum seninle."
"pekâlâ, taemin hyung. beni rahatsız ediyor, ya da bunaltıyor değilsin. ben sadece.." sessiz kaldı jeongguk. cümlesini nasıl bitireceğini bilmiyordu. onu kırmaktan çekiniyordu.
"sana çok değer veriyorum, biliyorsun değil mi?"
"biliyorum hyung, sen de benim için değerlisin."
"öyleyse neden kendini geri çekiyorsun?" diye sordu taemin. kafasında defalarca kez bu anın provasını yapmış, tekrar tekrar üstünden geçmişti. ama yine de heyecanlanmadan edemiyordu. jeongguk hayatına girdiğinden beri her anında onu heyecanlandırmayı başarıyordu işte.
"neden mi kendimi geri çekiyorum?"
"geri çekiyorsun kendini, farkındayım jeongguk."
jeongguk bir kez daha diyecek bir şey bulamamıştı. sözlerini dikkatlice seçmeye özen gösteriyordu.
"sana karşı yeterince açık değil miyim?" diye devam ettirdi sözlerini taemin sırtını yaslandığı duvardan ayırıp jeongguk'a yaklaşırken.
"hyung-"