Gözümü açtığımda başucumdaydı.Gözlerini üzerime dikmiş bir güvenlik edasıyla başımda dikiliyordu.Alfredle böyle tanıştım.Tanışmak denemez gerçi.Onu ilk orada gördüm.
Şimdi biraz geriye saralım.Neden bu şehrin ortasında , neden bu parkta ,neden bu bankın üzerinde uyuyorum ?
Herkesin kaçıp gitmek istediği bir zaman vardır.Ben o zamanın tam ortasındayım.Kendimden kaçıyorum kendimle birlikte.Herkesten her şeyden bıkmışım kendimde dahil.Hiç aşık olmadım bu yaşıma kadar.Erkeklerle büyüdüm,erkek gibi büyüdüm,kendimden iyi tanıdım onları.Onlar yetinmez,onlar aldatır,onlar doyumsuz.Ancak bir erkeğin huzurlu kolları olmadan da yaşayamayız hiçbirimiz.Özellikle ben.İlk terkedilişimi 15 yaşımdayken tattım.Babam tarafından.Dedim ki kendime o gittiyse herkes gider.Güvenmek yok,aşık olmak yok.bağlanmak yok,sadık kalmak yok.Tek başınasın bu yolda kimsen yok.
Herkes var ama kimsen yok.
Aşık olmamaya böyle karar verdim.Bu şehre gelişim böyle başladı.Saat gecenin bilmem kaçı.Çok yorgunum.Ayaklarımın getirdiği yer bir çocuk parkının tam ortasındaki bir bank.Ayakkabılarımı çıkartıp sırt çantama yerleştiriyorum.Ayaklarımı karnıma doğru çekiyorum.Altımda siyah bir şort,üzerimde siyah bir deri ceket öylece kalıyorum bankın üzerinde.Elimi cebime daldırıp sigara paketini çıkartıyorum.Morarmış dudaklarımın arasına bir dal sigara yerleştirip yakıyorum.Ojelerim yarım ve siyah.Çirkinim.Böyle değildim aslında.Aynadaki cesedimi görene kadar güzel olduğumu düşünürdüm.Kemiklerim sayılıyordu.Kız olmakla alakam yoktu aynada gördüğüm bir iskeletti.Göz altlarım mor,dudaklarım mor.Göğüslerimin dolduramadığı siyah südyenim.Sağ kolumun üzerinde boydan boya bir dövme.Aslında farklı farklı yedi dövmenin birleşiminden oluşmuş tam bir dövme.Saçlarım pembeye dönüşmüş bir kırmızı.Sağ kulağımda yedi tane delik var solda dört ve hepsi boş.Sol kolumun iç kısmında bir dövme daha var.Fai la tua vita.La tua vita.(Hayatını yaşa,kendi hayatını)
Gözlerim kapanıyor,çok yorgunum,fazlasıyla yorgunum.
Gözlerimi açtığımda başucumdaydı.Acıyla bakan gözlerini üzerime dikmişti.Yattığım yerden gözlerimi ona diktim.Gülümsedi.Sol dudak kıvırımında bir gamze belirdi.Uzanıp dokunmak istedim.Dokunup ona karışmak,karışıp kaybolmak.
-Ölmemişsin ! ?
-Ölmedim.Kaç kere ölebilir bir insan? Hem sen ölüleri izlemekten keyif alıyorsan eğer bir mezarlığa falan gitmelisin.
-Bankta uyuyan bir kıza göre fazla akıllısın.Kalk gidiyoruz.
-Gidebilirsin.Ben yatacağım.
Alfredin sinirli yüz ifadesini ilk o parkta gördüm.
-Sana kalkmanı söylüyorsam kalkmak zorundasın.
Yanıma yaklaştı sağ elimi sıkıca kavradı.Elleri buz gibiydi.Sertçe çekti kolumdan.Vücudumun üst kısmı banktan kalktı.Sağ elini belime sardı tek bir hamlesinde omuz boşluğundaydım.Sol elini baş ve işaret parmaklarının yardımıyla cebine sokup sigara paketini çıkardı.Dudaklarının arasına yerleştirdi.Ateşin sigaranın ucuna değişini duydum.
Burası neresi?Bir koltuğun üzerindeyim.Etrafıma bakıyorum fazlasıyla düzenli.L şeklindeki kanepenin üzerindeyim karşımdaki duvarda bir plazma var.Onun yanındaki duvarda bir yılan tablosu yan duvarda yere kadar uzanan bordo bir güneşlik,halı siyah,üzerinde yattığım koltuk krem rengi,üzerimde lacivert bir battaniye var.tavanda ucunda altı tane top olan büyükçe bir avize.Köşede bir lamba daha var oda bordo.Usulca lacivert battaniyeyi üzerimden ittirdim.Ayaklarımın parkeye inişini seyrettim küçük adımlarla evin iç kısmına doğru ilerledim.Oradaydı karşıdaki odada sırtı bana dönük kafasının önünden bir sigara dumanı geçiyor.Öne doğru eğilmiş bir şeyler karalıyor.Yaklaştım.Başında dikildim.
-Sakın! Sakın bir daha arkamdan sinsice dolaşma!
Dişlerini sıkarak kurdu bu cümleyi.Tek bir hareketiyle duvardaydım.Başım.Başım çok acıyor.Elimi kafamın arkasına doğru götürdüm.Acıyan yere bastırdım.Elimi gözlerimin önüne doğru getirdim.Kan.Kanıyordu elim kanıyordu.İnceledim elim kesik değildi.Kafam...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hiç Kimse
RomanceGüvenmek yok Aşık olmak yok Bağlanmak yok Sadık kalmak yok. Kimse kendi kurallarına sadık kalamaz.