şş sessizlik.
sahne bu tarafta.
Oyun bitti ama yeniden başlıyor.
Oyunun adı
' Ölüm, Sen ve Gece '
Bir gece yarısı
Sahneye bir kadın girdi. Telaşsız ve savruk adımları vardı.
Sanki, sanki artık yaşamıyor gibi.
Bankta oturan adama yaklaştı usulca, sessiz olmaya özen göstererek yanına oturdu.
Adamın elindeki şarap şişesini aldı ve koydu kenara, adam önünü göremeyen bakışlarla onun tarafına döndü.
Kadın gülümsedi, adam mırıldandı. "Neden gitmiyorsun?" Konuşmadı.
"Gücüm kalmadı, bu geceden de sağ çıkmak istemiyorum ama ne zaman böyle bir şey istesem beni rahat bırakmıyorsun."
Ellerine dokundu. "Senin için üzülüyorum." Adam histerik bir şekilde güldü.
"Üzüldüğünü belli etmiyorsun," hıçkırdı. "Artık alıştım gerçi."
"Söyleyince değişmeyenleri, susarak hallediyorum."
Adam başını eğdi.
"Seni görünce titreyen kalbim şahittir ki bana haksızlık ettin."
Gözleri doldu, kadının şiirsel yüzüne baktı.
"Umarım sana sarılmak için uzattığım kolları kırmana değmiştir."
Kadın başını eğdi sessizce.
"Sana dair en ufak bir şeyi unutursam seni öldürmüş olurum."
Kadın tebessümle onu izledi. "Ben zaten ölüyüm. Asıl sen bana dair en ufak bir şeyi hatırlarsan zihninin içinde bir nefes alacağım yeniden." Gözlerini denize çevirdi.
"Nerede olursam olayım hep yanımda oluyorsun. Yok olup giden onlar, sense varlığını en çok hissettirensin."
Kadın yanına yaklaştı biraz daha "Göğsüne yaslanabilir miyim?" gözlerine baktı.
"Yaslanabilir, orda kalabilirsin." Kendi sesini tanıyamadı o kadar kısıktı ki.
"Ben.. ben zaten orda yaşıyorum, senin haberin yokken bile."
Adam denize doğru döndü.
"Göğüs boşluğumda senin kalbin de çarpıyor."
Ses etmediler.
Adamın kısa bir gülüşü oldu dudaklarında.
sonra dondu gülüşler, yandı şiirler. "
Kaç güneş battı o gece, kaç güneş doğdu bilinmedi ama takvimler hep kasımın o gününde kaldı.
Onlar bu dünyada da, öbüründe de kavuşamayanlardı.
Roman bitti, yazar tek bir söz diyemeden öldü.
Adam Kasım'ı bir daha göremeden kendi zihninde kendini boğdu.
O, kadına yuva olamadı belki ama onu sevmenin güzelliğini tekrar tekrar hatırladı.
Çok sevdi ama bir türlü sevilmedi, bu dünyanın adaletsizliği onu incitti.
O hikayesini kendi yazdı, kendi oynadı ve kendi bitirdi.
Yarım kalmış hikaye yoktur, o hikaye o kadardır.
Son.
Bizim hikayemiz hiç olmadı ki Leyla,
sen hiç olmadın ki bende.Ben hiçbir şey ve
hiç kimse'yken,sense boşlukta dönüp duran
kimsesiz bir melodiydin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takvimler Kasımda kaldığında | texting
Short StoryAnonim; Sen gideli çok oldu, artık Kasımda değilim. Anonim; Geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı, der Nazım Hikmet. 14522 | v