0.9

9.1K 997 603
                                    

Ben de ağlayacağım seninle
Tutmak bırak, aksınlar, aksınlar, aksınlar
Gücünü kaybettiğinde, sıkıca tutacağım seni
Yalnızca yaslan bana çünkü seni bırakmayacağım asla

Ben de ağlayacağım seninleTutmak bırak, aksınlar, aksınlar, aksınlar Gücünü kaybettiğinde, sıkıca tutacağım seniYalnızca yaslan bana çünkü seni bırakmayacağım asla

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Vakitler sabaha yaklaşırken Hyunjin koltuğun kenarına kıvrılmış, kenardaki battaniyeyi de üstüne almıştı. Chan da hemen onun dibinde yerde oturmaya devam ediyor, başını Hyunjin'in dizlerine yaslamış sohbet ediyordu.

"Yarın işe gitmeyecek misin?" diye bir soru bıraktı Hyunjin ortaya, gözleri yavaştan içeriye vuran güneş ışıklarına baktı. Sabah olmuştu bile çoktan. Geri bakışlarının odağı Chan olurken Chan omuz silkmişti.

"Sorun değil, Changbin halleder."

"Changbin?" deyip sorguladı sonra aklına geldi dün şirkette gördüğü adam olduğu. Ama kimdi, Chan'ın tam olarak neyiydi, bunu bilmiyordu. "Changbin benim arkadaşım," diyerek ona açıkladı Chan. "Aynı zamanda ortağım, şirketi beraber açtık."

Bu sefer söyledi. "Dün görmüştüm onu."

Chan güldü. "Changbin eğlencelidir, eğlenceli olduğu kadar da samimidir aslında. Yani bu o anlamda değil, o karşısındaki insana içten davrandığını, onunla ilgilendiğini hissettirir. Biraz da içi dışı bir biri, üzgünse üzgündür, mutluysa mutludur, karşısındaki kişiyi sevmiyorsa sevmiyordur ve seviyorsa seviyordur. Senin onunla tanışmanı isterim."

"Belki," dedi Hyunjin kısık bir sesle. "Bir gün, olabilir."

Bir gün neden olmasındı, Chan'ın hayatına tamamen şahitlik etmek isterdi fakat önce kendi aralarındaki o ilişkiyi düzene sokmalılar, engelleri kaldırmalılardı. Her şeyin bir zamanı vardı.

Chan başını çevirip ona baktığında göz göze geldiler. "Senin," dedi merakla. "Hiç arkadaşın var mı?"

Hyunjin ona hayatından çok yavaş bahsediyordu, onu tam olarak anladığı söylenemezdi fakat empati yaptıkça yavaş yavaş bahsetmesine hak veriyordu. Hyunjin aldığı soru ile aklı direkt küçük arkadaşına giderken dudaklarında bağımsız bir gülümseme oluştu.

"Vaa," diye mırıldandı Chan bu gülüşü görünce. "Seni direkt gülümsetti, kıskandım."

"Var," deyip onayladı. "Tek arkadaşım, sorgulamadan benimle olan, beni şu dünya üzerinde koşulsuz seven tek kişi. Ona karşı hiç söyleyemesem de, onu seviyorum."

Doğrularak oturur pozisyona geldi, bu sayede Chan şimdi onun bacaklarının arasında oturuyor olmuştu. Hyunjin, yerde oturan adamın saçlarına ellerini atarken Chan da bacaklarını kendine çekip kollarını etrafına sardı.

"Aslında biliyor musun," diyerek konuşmasına başladı. "Jisung ile birbirimize o kadar benziyoruz ki bu beni ona çekiyor ama bir yandan da yaşadığımız hayatlar çok farklı, bu ise ona özenmemi sağlıyor." Güldü. "İkimizin de annesi yok mesela, ikimizin de babası var."

daddy issues, hyunchan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin