1.0

8.9K 1K 831
                                    

onuncu bölüme gelmişiz, vay be

***
sabırlı ve kibar bir adama ihtiyacım var
arabadan inip kapıyı tutan birine
oturma odasında yavaşça dans etmek istiyorum
sanki on sekizimizde bir mezuniyet balosundaymışız gibi

***sabırlı ve kibar bir adama ihtiyacım var arabadan inip kapıyı tutan birineoturma odasında yavaşça dans etmek istiyorum sanki on sekizimizde bir mezuniyet balosundaymışız gibi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bang Christopher Chan.

Hyunjin'in aklında günlerdir bu isim dönüyordu, uzandığı yatakta bacaklarını kendine çekmiş tavanı izlerken aklından geçen tek şey Chan'dı, o değil ya da babası değil. Sadece Chan.

Bu kadar hızlı beklemiyordu Chan'ın zihnini ele geçirmesini, o gün o kapıyı kapatıp kendini Chan'a bıraktığında bu kadar çabuk bir şeyler olacağını bilmiyordu, bu kadar çabuk düşüncelerinden sıyrılacağını.

Chan ile konuşuyorlardı, bir gece yarısına kadar yan yana oturup saatlerce konuşabiliyorlardı, bazen Chan onun dizine yatıyor bazen de kendisi başını Chan'ın dizlerine bırakıyordu. Yine yemek yiyemiyor, beraber oturduğu o masadan koşarak kalkıyordu ama Chan hep arkasındaydı, geliyor saçlarını tutuyor, o anki fiziki ve ruhsal acısını olabilecek en az seviyeye indirmeye çalışıyordu.

Birkaç gündür buradaydı, sabah gözlerini burada açıyor, gece son kez Chan ile kapatıyordu. Bir şeyler hissediyordu Hyunjin, vücudunu, zihnini iyi hissettiren şeyler.

Şimdi ise evde tek, hep yaptığı gibi uzanmış düşünüyordu. Birazdan Chan gelecek, beraber dışarı çıkacaklar ve ona telefon alacaklardı, dün bardan aldığı maaşı ile uzun zamandır biriktirdiği parasının üstüne koymuş ve şimdi hem Jisung ile hem de Chan ile iletişim sağlayacağı bir şey alacaktı kendine.

Jisung... Okula gitmiyordu, onu merakta bıraktığını biliyordu ama telafi edecekti. Babası onu merak ediyor muydu, umurunda değildi, okula gelmiş olabilir miydi, bunu da bilmiyordu çünkü zihnine yerleşen bir şey varsa Chan'ı aradığı o an Chan'ın yanına geleceğiydi.

Düşüncelerine dalmış bir vaziyette parmakları ile oynarken evin içinde yankılanan zil sesini duyduğu gibi Chan'ın yatağından kalkarak kapıya ilerledi ve bekletmeden açtı.

Chan gülümsedi. "Selam, çıkalım mı?"

"Aç değil misin?" dedi Hyunjin merakla. "Yemek yemeyecek misin?"

Omuz silkti. "Dışarıda yeriz diye düşündüm, ben yemekleri ısmarlarım sen de kahveleri, ne dersin?"

Hyunjin'in ona yük olmak istemediğini biliyordu, hatta bizzat kendisi onu bara bırakıyor işten döndüğünde de onu alıyordu, Hyunjin'i beklerken işleri de aradan çıkıyordu.

Hyunjin aldığı teklifle başını salladı. Makul bir anlaşmaydı, kahve ısmarlayabilirdi. Kafasını salladı. "Hırkanı giyebilir miyim?"

"Elbette." dedi Chan. "Ben arabadayım."

daddy issues, hyunchan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin