Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hyunjin, üniversitenin ilk günü sabah erkenden uyanırken yatakta Chan'a ait tarafın boş olması gülmesini sağladı. Saati kontrol edip kendini banyoya atmış, rengi iyice solan saçlarına bakmıştı.
Burada, gecenin bir yarısı Chan ile saçlarını boyadıkları o an gözünün önünden gitmiyordu hatta her banyoya girdiğinde o görüntü zihnine düşüyor, gülümsemeden edemiyordu.
O anlar her ne kadar ruhsal olarak berbat olsa bile şimdi geçmişe dönüp bakınca canı yanmıyor, gülümseyebiliyordu.
Uzun, güzel bir duşun ardından havlusuna sarınıp çıkmış kıyafetlerine bakmıştı. Şortunu üstüne Chan'ın tişörtlerinden birini giymiş, kot ceketini de yanına almıştı.
"Chan!" diye bağırdı banyodayken. "Saçımın arkasını kurutur musun?"
Chan içeri girdi. "Geldim, yapayım."
Hızla sevgilisinin elinden makineyi alıp saçının arkasını güzelce kurutup kenardaki tarakla taramış, Hyunjin'i kendine çevirip özenle kulağının arkasına sıkıştırmıştı birkaç teli.
"Küpelerimi nereye koymuştuk?" diyen Hyunjin ile "Getiriyorum," diyerek içeri girdi ve kaldırdığı küpeleri sakladığı yerden çıkarıp banyoya döndü tekrar. Kutuyu açıp içinden çıkardığı yıldızlı küpeleri dikkatlice Hyunjin'in kulağına takmış, gülümsemişti.
"Çok güzel oldun."
Hyunjin gülümseyip ona doğru eğildi ve dudaklarını yanağına bastırarak uzun bir öpücük bıraktı. "Teşekkür ederim."
"Bir şey yapmadım," dedi Chan. "Hadi, kahvaltı hazırladım, gel."
Sanki kendisi üniversiteye başlayacakmış gibi telaş yapıyordu, Chan'ın bu hali Hyunjin'i sesli bir şekilde güldürürken eşyalarını alıp salondaki koltuğa bırakmış sonra da mutfağa geçip kendine bir sandalye çekmişti. Chan ona meyve suyu koyup yeni yaptığı tostu da peçeteye sararak eline tutuşturdu.
"Sen onu ye, ben de senin için büyük su şişesi almıştım. Onu hazırlıyorum."
Hyunjin kafasını sallayıp ellerine tutuşturulan meyve suyu ve tosta bakıp güldü. "Peki baba."
Uzanıp tostunu ısırmış, Chan da dün aldığı matarayı indirmişti raftan. Kutusunu açarken Hyunjin'in dediğine güldü, pet şişeler hem çevreye hem de sağlığa zararlıydı ve yeteceğini de sanmıyordu bu yüzden dün iş çıkışı Hyunjin'e cam ve büyük bir matara almıştı.
Çıkardığı şişeyi yıkayıp kuruttuktan sonra içine su koyup birkaç tane de buz atmış, kenara koymuştu.
"Yemek de mi hazırlasam?"
"Chan!" dedi Hyunjin kahkaha atarak, ona baktı. "Tanrım, ilkokula başlamıyorum üniversiteye başlıyorum. Yemekhane var ki o olmasa bile okulun etrafı kafe dolu, acıktığımda oradan yerim, merak etme."
