32. | Final (⚠️)

7.2K 386 535
                                    

Bir önceki bölümü okumayı unutmayın olur mu 🥺🥺🥺
———

Sessizliği bozan Hyunjin oldu.

"İdeal tipin nasıl biri?"

Şu sıralar birbirlerine pek zaman ayıramadıkları ve çok yorgun oldukları için o çok sevdikleri yastık muhabbetlerini çok uzun zamandır yapamamışlardı. Ama sonunda müsaitlerdi, ev de boştu, seviştikten sonra yan yana nefeslenmiş, yastıklarına başlarını koyup tatlı bir sukünet içinde birbirlerini seyretmişlerdi dakikalarca. Hyunjin üç yılı aşkın sürede onun bütün çillerini yüzlerce kez ezberlemiş, hepsine isim bile vermişti, şimdi de iki yıldır sevgilisi olan güzel oğlanın çillerini seyrediyordu melül melül.

"Bebek gibi sevip, düşman gibi siken."

Dedi Felix tamamen ciddi bir ifadeyle. Hyunjin de onun ifadesini taklit ederek ciddiyetle konuştu.

"Ben yani."

"Sen yani."

Diye onayladı Felix onu, sonunda otuz iki diş sırıtışına teslim olmuştu. Hyunjun onun kısılmış gözlerine dökülen sarı kahküllerini kulağının arkasına taradı, o da sırıtmaya başlamıştı. Felix bir süre sonra dudaklarını birbirine bastırıp gülüşünü durdurdu, elini uzatıp Hyunjin'in omuzlarına dökülen sarı saçlarıyla oynamaya başladı, arada bir de tenini okşuyordu.

"Seninki nasıl biri?"

Hyunjin gözlerini kapatıp Felix'in dokunuşuna odaklandı, ellerini üzerlerindeki ince örtünün içine daldırıp, her bir kıvrımını hafızasına kazıdığı çıplak bedenı okşadı yumuşak dokunuşlarla.

"Her gördüğümde yüreğimi ağzıma getirecek kadar beni kendine aşık edebilen."

Diye yanıtladı Hyunjin. Felix temasıyla içini çekerek biraz daha ona yanaştı yatakta, Hyunjin de onun hareketiyle gözlerini geri araladı.

"Ben mi yani?"

Diye sordu Felix. Hyunjin gülümsedi, gözlerini Felix'in gözlerinden ayırmadan onun elini tuttu ve sol göğsünün içinde pata küte atan kalbinin üzerine yerleştirdi.

"Sen yani Felix."

Diye onayladı onu. Felix içini çekerken, Hyunjin onun gözlerindeki bayık bakışların anlamını çok iyi biliyordu, aynı hülyalı bakış kendisinde de vardı. Sevgilisini kendisine çekerken, Felix de onun üzerine doğru yuvarlandı ve birbirlerine sarılırlarken dudakları da ortada buluştu.

————

"ANANI AVRADINI!!!"

Ekrana aniden gelen canavarla Beomgyu ciyaklarken kucağında tuttuğu kova mısır da etrafa saçılmıştı, bütün salonun kendilerine bakmaya çalıştığını hisseden Jeongin kıs kıs gülüyordu.

"Korkacaksan girmeseydik."

"Korkmayacaksam niye korku filmi izleyim ki?"

Diye çıkıştı ona Beomgyu, Jeongin dudaklarını birbirine bastırmıştı kahkaha atmamak için. Bir elini sessizce ona uzattı. Beomgyu gözlerini kısmıştı.

"Neyim ben bebek mi?"

"Benim bebeğim değil misin?"

Diye taşağa vurdu Jeongin, ama Beomgyu'nun hoşuna gitmiş duruyordu. Çift koltuğuna oturduklarından aralarında kol yaslama yeri yoktu. Beomgyu usulca Jeongin'in kucağına doğru kaydırdı bedenini, Jeongin'in paniklemesine sebep olmuştu.

"Eğer bebeğinsemdi, beni kucağına alırsındı."

Diye fısıldadı Beomgyu, karanlık sinema salonuna rağmen Jeongin onun gözlerinin nasıl muzipçe parladığını görebiliyordu. Beomgyu düşmesin diye onu kalçasından kavrayıp iyice üzerine çekerken, sevgilisi de dudaklarını birleştirmek üzere yüzünü onunkine yaklaştırıyordu—

✔️ minsung • love and other drugs (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin