✔️ minsung • love and other drugs (texting)

28.

Ekibin 6sı misafirlere ayıran yerlerde en öne kurulmuş, Chan ve Minho'nun diplomalarını almak için sahneye çıkmasını bekliyorlardı. Fizik tedavi ve rehabilitasyondan önce kaptanlık bölümünün diplomaları dağıtıldı, Changbin gözünde yaşlarla seremoniyi videoya çekiyordu.

Chan diplomasını aldığında hepsi birden bağırarak tezahürat yaptılar, sonrasında onları kıskanan diğer insanlar da arkadaşlarına bağırarak tezahürat yapmaya başlamıştı. Trendsetter oldukları için koltukları kabarsa da bir süre sonra yönetimden herkes azar işitti ve sessiz kalmaları konusunda uyarıldılar.

Yalnız Minho diplomasını alırken Jisung kendini tutamamış, yerinden fırlayıp LEE MINHOOOO diye bağırmıştı. Minho kocaman sırıtarak ona dönünce Chan da dahil olmak üzere ekibin kalanı da ayaklanıp ona seslenmişti. Yönetimden bu sefer genel azar değil direk kendi üzerlerine azar işittiler, ama pek umurlarında değildi. 2022 mezunlarının toplu kep atacağı sırada Chan ve Minho sınıflarından kopup arkadaşlarının olduğu tarafa gelmişlerdi. Seungmin en öne geçip olanı biteni Changbin'in telefonunun ön kameradan çekmeye koyuldu.

Geri sayım yapıldı, kepler havaya atıldı. Minho kepini attıktan sonra Jisung kollarını ona dolamış ve dudaklarını birleştirmişti, gülümseyip durdukları için doğru düzgün öpüşemiyorlardı. Minho da kollarını Jisung'un beline doladı ve onu iyice kendine çekti, ardından biraz daha düzgün öpüşebildiler.

Chan ve Minho'nun bölümden arkadaşları onları toplu fotoğraflar için götürmeye gelince Jisung uzanıp Minho'yu bir kere daha öptü ve peşinden el salladı. Arkasından bakıp hülyalı hülyalı içini çekişini bile kameraya almış olan Seungmin pis pis sırıtıyordu. Changbin yanına gelip onu dudaklarından öptü.

—

Tören bitmeye yakın Minho'nun da sosyal bataryası dibe vurmuştu, sekizi birden kampüsü terk edip yemek yemeye gitmek üzere metroya bindiler. Minho bacaklarını Jisung'un kucağına attı, kollarını boynuna doladı, gözlerini kapattı. Jisung bacaklarını iyice aralayıp Minho'yu çekiştirerek kucağının önündeki boşluğa oturttu, bebek tutar gibi tuttu onu, saçlarına bir öpücük kondurdu.

"Çok mu yoruldun kediciğim?"

"Miyav."

Dedi Minho, Jisung kikirdedi, yol boyunca Minho'nun saçlarını okşadı. Metrodaki diğer insanlar onlara tuhaf bakışlar atsalar da Jisung başını eğdi ve sadece Minho'ya odaklandı, Minho onun elini tutmuş, baş parmağıyla tenini okşuyordu.

"Sorun olacaksa düzgün oturabilirim."

Diye fısıldadı Minho, Jisung'un anksiyetesinin tetiklenmesinden endişelenmişti. Jisung başını iki yana salladı, ona sarılıp gözlerini kapattı.

"Sen yanımdasın, bir şey olmaz."

Diye fısıldadı, Minho başını kaldırıp Jisung'un çenesinin altına bir öpücük kondurdu.

—

Yemekten ve bol bol muhabbetten sonra sonunda kendilerini Minho ve Jisung'un yeni kiraladıkları eve atabilmişlerdi, buraya toplu olarak ilk gelişleriydi, Minho ve Jisung bile burada pek bulunamamışlardı henüz, hala yurtta kalıyorlardı.

"Ay aşk yuvanız da pek güzelmiş. Han nehrine de yakın."

Dedi Felix. Zemin katta, bahçeye açılan ve iyi yalıtımlı bir daireydi, tepinirken komşulardan şikayet alma dertleri de yoktu, ayrıca bahçeye bir sürü sokak kedisi geliyordu. Minho şimdiden onlar için mama kapları koymuştu bile.

Bu gece evde partiliyorlardı, zaten yorgun oldukları için kimsenin mekana gidecek hali yoktu. Marketten birkaç şişe kokteyl ve birkaç şişe düz içki, yanına da bol bol aburcubur almışlardı, Changbin kendi evinden oyun konsollarını, Hyunjin de odalarındaki led ışıklı disko topunu getirmişti.